Natalie Erlich
Wall Street'in son on yıldan beri en kötü yılını yaşamasının ardından daha iyi kazanç arayan yatırımcılar, ABD hisselerine göre çok daha ucuz olan yükselen piyasalara kayabilir.
Goldman Sachs Varlık Yönetimi'nde Uluslararası Piyasa Stratejisi Başkanı James Ashley, Singapur'daki bir brifingde "Yükselen piyasaların gereğinden fazla satıldığını düşünüyoruz. Bu çekici bir giriş fırsatı." dedi.
Yükselen piyasalar yatırımcılara klasik yüksek risk, yüksek kazanç senaryosunu sunuyor. Rusya, Hindistan, Tayvan ve Brezilya gibi yükselen piyasa ülkeleri dünya ekonomisinindeki üretimin %40'ını temsil ederken, küresel piyasa değerinin sadece %12'sine sahip ve gelişmekte olan ülkeler tarım ve emtiadan imalat ve teknolojiye doğru değişime devam ettikçe, fırsatların büyümesi bekleniyor.
Ancak risk seviyesi gözardı edilmemeli. MSCI Yükselen Piyasalar Endeksi 2018 için toplamda %16'dan fazla kayıp kaydederken, Türkiye, Çin ve Güney Afrika hisse piyasaları son on yılın en büyük kayıplarını yaşadılar. Cuma günü son işlem gününü gören Rus hisseleri ise yılı %12'lik yükselişle kapattı.
Financial Times'a göre dünyanın geri kalanına kıyasla ABD hisselerinin performansı hala 1970'ten bu yana en yüksek seviyesinde. Sadece yükselen piyasalara bakıldığında ise, iShares MSCI Emerging Markets ETF (NYSE:EEM) ve SPDR S&P 500 ETF (NYSE:SPY) arasındaki oran, en son 2004'te görülen 0,16 seviyesinde.
160 milyar Dolar'dan fazla kurumsal yatırım varlığına danışmanlık yapan Research Affiliates, ABD ile yükselen piyasalar arasındaki değerlendirmeler arasındaki farkın temellerle açıklanamayacağını söylüyor. Kasım sonundaki son verilere göre, yükselen piyasalar için CAPE (cyclically adjusted price-to-earnings) (döngüsel olarak uyarlanan fiyat-gelir) 14,9'du. Rusya'nın CAPE'i 6,5 ile en düşükken, Türkiye 8,1, Çin 14,8 ve Brezilya 14,9'luk CAPE seviyesine sahipti. Hindistan'ın CAPE'i ise çok daha yüksek olarak 21,5'teydi.
CAPE oranının vade gelirlerinin tahmininde kullanıldığı biliniyor. Eğer oran düşükse, yani fiyatlar gelirlere göre düşükse, vade gelirleri daha yüksek oluyor.
Research Affiliates CIO'su Chris Brightman'a göre ortalama değer 16. ABD hisse piyasası ise bir piyasanın olabileceği neredeyse en pahalı noktada, 29,7'de işlem görüyor. Brightman:
"ABD hisse piyasasının 30 CAPE üzerinde görüldüğü zamanlar sadece 1929 ile 1990lar'ın sonu ve bu iki seferde de sonuçlar hisse yatırımcıları için iyi olmadı."
2019'daki Belirsizlik Sebebiyle Alıcılar Dikkatli Olmalı
Yine de, yükselen piyasaların farklı riskleri var ve bu riskler farklı etkenler tarafından ortaya çıkabiliyor.
"Okuduğunuz ve gözlemlediğiniz her şey doğru." diyor Brightman:
"Çin ile çok çirkin bir ticaret savaşının içindeyiz. Brezilya'daki siyasi durum tam bir felaket. Rusya seçimlerimize müdahale eden tehlikeli bir ülke ve daha şimdi Ukrayna ile yeni bir savaş başlattı. Hindistan'ın milliyetçi popülist hükümetiyle ilgili büyük sorunları var. Güney Afrika'da yolsuzluk diz boyu. Türkiye'deki sorunlara girmiyorum bile.
Bunların hepsi doğru. Bu yüzden düşük fiyatlar görüyoruz ve düşük fiyatlar yüzünden de muhtemelen vade gelirleri yüksek olacak."
Türkiye ve Arjantin haklı olarak endişe yaratıyor. Ancak Research Affiliates'e göre Türk hisseleri yükselen piyasaların toplam hisselerinin %1'inden daha azını oluşturuyor. Diğer yandan Çin, Kore, Tayvan, Hindistan ve Rusya düşük dış borç-GSYİH oranına sahip ve büyük döviz rezervlerine sahip. Şirkete göre "birlikte bu büyük, düşük kriz riskli piyasalar MSCI Yükselen Piyasalar Endeksi'nin yaklaşık %60'ını oluşturuyor."
Ancak bütün para yöneticileri ikna olmuş gibi görünmüyor.
JPMorgan Varlık Yönetimi'nde Küresel Piyasa Stratejisti Gabriela Santos, FED'in faiz oran artırım politikası, devam eden ticari gerginlikler ve Çin ekonomisinin yavaşlaması gibi değişkenlerin ileriye dönük manzarayı belirsizleştirmesi sebebiyle 2019'da yükselen piyasa hisselerinin görünümünü değerlendirmenin zor olduğunu söylüyor. Ancak Santos'a göre bu belirsizliğe rağmen, yükselen piyasalara daha önce hiç girmemiş yatırımcıların birkaç yıllık bir giriş yapmaları için şimdi iyi bir zaman.
"Özellikle ABD'de, yükselen piyasalara girmekte biraz tereddütlü yatırımcılar için bunu bir alım fırsatı olarak görüyoruz çünkü değerlendirmelerin %15 düştüğünü gördük."
Çinli ve Hint Tüketici Uzun Vadeli Büyümeyi Sağlayabilir
Rondure Global Advisors CEO'su Laura Geritz, genel piyasalar konusunda daha da ihtiyatlı bir tutum takınıyor. "Piyasalar şimdiden bir düzelme yaşadı, ama ben daha ucuz olduklarını da gördüm."
"ABD piyasaları, özellikle de Russell 2000 büyümesi tarafından yansıtılan küçük sermaye hisseleri, bana pahalı görünüyor.İçimdeki hisse analisti ABD piyasalarının çok pahalı olduğunu söylüyor. Bu piyasalarda bir düzeltme yaşanacak ve ABD'de yaşanan düşüşü dünyanın geri kalanı da izleyecek."
Firmasının son aylarda birkaç fırsat yakaladığını belirten Geritz yine de Çin'de fırsat görüyor.
"Biz Yum China'yı (NYSE:YUMC) çok seviyoruz. Bilançosunda nakit var, yani işler yavaşlasa bile temettü geliri ve hisse geri alımlarıyla bizi hala ödüllendirebilir durumdalar, ancak biz de fırsat ortaya çıktığında isimleri seçmek için hazırlıklıyız."
Ancak Hindistan'daki temel tüketici ürünleri gibi Geritz'in bazı yüksek kaliteli favorileri pahalı olmayı sürdürüyor. "Bunlar çok kaliteli firmalar. Yerimizi iyi seçiyoruz."
Santos'a göre Çin ve Hindistan gibi büyük yükselen piyasa ülkelerinin bu kadar çekici olmalarının sebebi, ekonomik büyümelerinin orta sınıfın yükselişine temelden bağlı olması. "Şu an Hindistan'da nüfusun sadece %12'si orta sınıf." Ancak,
"Önümüzdeki on yıl içinde nüfusun %80'inin orta sınıf olması bekleniyor. Gelişmiş piyasalarda insanların kanıksamış olduğu ürünleri—güzellik ürünleri, mutfak eşyaları, elektronik aletler—ilk kez alabilecek duruma gelecek olan ve mali sektöre yeni katılacak olan yüz milyonlarca insanı düşünün; yükselen piyasalara girerken uzun vadeli hedefimiz bu."
Ancak Geritz'e göre Çin ve Hindistan gibi büyük ekonomiler sağlam görüntü çiziyor olsa da, daha küçük piyasalar daha büyük risk taşıyor. "Daha küçük yükselen piyasalar şu an bir ilgi çekemiyor. Bu, çoğunluğun tersine gidenler için bir fırsat olabilir. Ben hala faiz oran döngüsünün küresel ve hisselere yönelik etkileri konusunda endişeliyim."
Yine de Geritz, yükselen piyasalar konusunda çok olumsuz bir görüşe sahip değil. Geritz'e göre ABD piyasaları 1999'daki balon kadar ve hatta bazı alanlarda ondan bile yüksek görünüyor. "Her yerde dikkatli adım atmak gerekli."