Pandemi döneminde gerileyen ekonomik büyümenin hızlanması bekleniyordu ve ilk çeyrek de öyle oldu, ancak ikinci çeyreğin ardından büyüme hızının yavaşlayacağı düşüncesiyle dünya borsalarında genele yayılan bir satış görüyoruz.
Piyasalarda önce enflasyonun artması bekleniyordu ki oldu, ardından da enflasyon hızının yavaşlaması beklendi. Şimdi ise büyüme tarafında bir hız kesme bekleniyor ve bu da endekslerde, emtia grubunda düşüşe neden olurken dolar ise çok belirgin bir atak göstermese de FOMC sonrası gücünü koruyor.
ABD cephesinde PMI verileri beklentiden yavaş ilerlerken istihdam setinde de istenen hızlı yükselişin olmaması GOP’ları çok kısa süreli destekleyebildi, yani risk iştahı düşük.
Dün Avrupa ve ABD borsalarındaki düşüş genele sirayet etti, BİST 100 günü %1,27 düşüşle 1.372 puandan BİST Bankalar ise %1,20 düşüşle 1.219 puandan kapattı. Endeksler haftanın son işlem gününde de düşüş yaşıyor.
Banka tarafında yılın ilk çeyreği son derece kötü geçti, düşüş %30’u buldu ve ikinci çeyrekteki toparlanma da istenen oranda değil. Ciddi paya sahip olan banka desteğini alamayan bir borsadaki yükseliş ne kadar güvenilir olabilir ki?
Öte yandan BIST tarafında da Mart kaybını telafi edememekle beraber bu ay içinde ise 1.400 puan aşılamadı. Gerek yerli gerekse yabancı yatırımcı çıkışının artması da endeksi zorluyor. Ayrıca borsanın en güçlü hisselerinin yer aldığı BİST Leasing ve Faktöring endeksi Mayıs’taki sert kaybının ardından Haziran’da Aralık seviyelerine geriledi ve bu ay da zayıf kalmaya devam ediyor.
Kur tarafında yaklaşık 3 haftadır 8,70-8,60 aralığında seyir var, yükselişler sınırlı fakat seviye öyle yüksek ki kurda TL pozitif bir gelişmeden bahsedemiyoruz.
Son verilere baktığımızda;
Piyasaların gerek kur gerekse enflasyon için yükseliş beklentisi devam ediyor. Cari açıkta da iyi bir gelişme yok ve ihracat birim endeksi ithalat birim endeksinin altında kalmaya devam etti. Birim endeksindeki bu azalma maliyet enflasyonun devam edeceğine işaret, bu da hem kurun hem enflasyonun tetiklenmesi demek. Zaten ÜFE’deki yükseliş de bunu gösteriyordu.
Son veriler TCMB’nin düşük faiz isteğine karşın alanı olmadığını gösteriyor, hatta daha kötüsü kur ve enflasyon baskısının artması yılın devamında bırakın gevşemeyi yeni bir faiz artışına bile neden olabilir. Bu yüzden merkezin sözlü yönlendirmesinin etkisi de fazla olamayabilir.
Dolar kurunda 8,74 direncini oldukça önemli görüyoruz, son günlerde bu seviye üzerinde kalıcılık sağlanamıyor bu iyi ama düşüşler de 8,60 altında sınırlı kalıyor, böyle olunca yükseliş ihtimali daha kuvvetli görülüyor.
Takip ettiğimiz seviyeler:
BIST 1.360 puan ilk destek ve korunması durumunda 1.400-1.430 aralığına doğru toparlanma. 1.360 puanın korunamaması durumunda 1.320-1.300 aralığı söz konusu olabilir.
XBANK tarafında ise zaten düşük olan seviyeler için 1.200 puan altında satış baskısı artabilir. 1.175 puanı destek olarak izliyoruz.