Dolar endeksi (DXY), küresel piyasaların da dikkatle takip edeceği Fed toplantısına odaklı kritik bir süreç öncesi pozitif görünümünü koruyor.
DXY, son haftalarda dalgalı bir seyri izlerken geçen hafta ABD’den gelen güçlü makroekonomik veriler ve küresel risk algısındaki dalgalanmalar nedeniyle yukarı yönlü bir ivme kazandı. Ancak piyasa oyuncuları, bu hafta alınacak faiz kararı ve karar sonrası verilecek mesajlarla, DXY’nin yönüne dair daha net bir fikir oluşturmayı bekliyor.
Fed’in Mesajları Kritik Olacak
Fed’in bu haftaki toplantıda 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapması piyasalarda büyük ölçüde fiyatlanmış durumda. Ancak, esas dikkat çekecek olan şey, karar metni ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın ileriye dönük mesajları olacak. Son gelen çekirdek enflasyon ve istihdam verileri, ABD ekonomisinin genel anlamda dirençli kalmaya devam ettiğine işaret etti. Bu durum, piyasa katılımcıların Fed’in faiz politikasında bir süre daha şahin bir duruşu sürdürebileceği beklentilerini destekliyor.
Son haftalarda açıklanan makroekonomik göstergeler, özellikle üretici fiyat endeksinde yukarı yönlü hareketlerin tüketici fiyatlarına yansıyabileceğine işaret ediyor. Üretici fiyatlarındaki artış, ABD’de üretici maliyetlerinin artışına bağlı olarak tüketici enflasyonunu tetikleyebilecek bir sinyal olarak yorumlanıyor. Bu durum, piyasalarda Fed’in faiz indirimlerine ara verebileceği veya ilerleyen dönemlerde yeniden faiz artışlarına yönelebileceği beklentisini destekleyen bir senaryo olarak öne çıkıyor.
Trump’ın Politikalarına Yönelik Belirsizlik Sürüyor
Dolar endeksi üzerinde etkili olabilecek bir diğer önemli unsur, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle hayata geçirebileceği ekonomi politikaları. Trump’ın, ikinci döneminde ekonomiyi sıcak tutmaya yönelik genişlemeci mali politikaları devreye sokması bekleniyor. Ancak bu durumun, ABD’de enflasyonist baskıları artırma potansiyeli bulunuyor.
Trump’ın vergi kesintileri ve altyapı harcamalarına yönelik vaatleri, küresel piyasalarda Amerikan tahvillerine olan talebi artırırken, aynı zamanda doların güçlenmesine de destek olabilir. Ancak, özellikle Çin ile ilişkilerde yaşanabilecek ticaret gerilimleri ve Trump’ın uluslararası platformda daha agresif bir duruş benimsemesi, piyasalarda risk primini artırabilecek bir gelişme olarak gündeme gelebilir. Bu belirsizlikler, DXY’ı destekleyen ama aynı zamanda volatiliteyi yüksek tutan bir ortama zemin oluşturabilir.
Küresel Riskler Dolar Endeksine Nasıl Etki Edebilir?
Küresel piyasalarda doların güçlenmesine destek veren bir diğer unsur, Avrupa ve Asya ekonomilerindeki zayıflık görünümü. Özellikle Avrupa Merkez Bankasının (ECB) daha fazla faiz indirimi sinyali vermesi, Euro’nun zayıflamasına neden olarak DXY’ye yukarı yönlü destekliyor. Bununla birlikte, Japonya’nın son dönemde para politikasında daha esnek bir tavır benimsediği gözleniyor. Bu durum, Japon yeninin zayıflaması ve DXY’nin bir kez daha talep görmesine yol açabilir.
ABD’nin jeopolitik gücü, özellikle Orta Doğu’daki gerilimlerin artmasıyla şekillenen petrol fiyatları ve enerji piyasaları üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların enflasyonist etkileri ve bu etkilerin ABD’deki faiz politikasına yansıması, DXY’yi kısa vadede daha oynak hale getirebilir.
DXY’de Teknik Görünüm
Teknik analiz açısından DXY, 105,5 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlamış durumda. Endeks, Kasım ayının son bölümünde 108 seviyesinden gelen satışlarla 105,5 sınırına kadar geriledikten sonra bu noktada sağlam bir destek buldu.
Geçen hafta boyunca dolar talebi yüksek kalırken 106 bölgesini yeniden kazanan DXY, bu hafta 106,9 ile sınırlanan direnç hattını geçme mücadelesi verecek. Bu hattın net günlük mum oluşumlarıyla desteğe dönmesi durumunda 108 seviyesinin üzerinde 110 seviyesine doğru yeni bir ivmenin oluşabileceğini görebiliriz.
Alt bölgede ise DXY, 107 bölgesinin altında direnç hattını geçemezse bu sefer 106,2 ve kırılırsa 105 sınırına kadar bir geri çekilme oluşması mümkün hale gelebilir.
Genel olarak bakıldığında kısa vadede Fed’in faiz kararı sonrası verilecek mesajlar, endeksin yönü konusunda belirleyici olacak gibi duruyor. Fed’in yeni yıla nasıl bir projeksiyonla gireceği merak konusu olmaya devam ediyor. Fed, enflasyona yönelik endişelerini artırırsa oluşturacağı şahin tutum doları destekleyebilir. Bunun yanında son verilere göre istihdamın sağlam durması da dolar destekleyen diğer bir ekonomik veri olarak karşımıza çıkıyor.
Diğer yandan ABD’nin jeopolitik açıdan güçlü konumda olması dolar talebini destekleyen diğer bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca Trump faktörü de yatırımcıların dolar lehine bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu gelişmeler, doların pozitif eğilimini destekleyen faktörler olurken Avrupa ve Asya’nın ekonomik görünümü, yılın ilk aylarında DXY’ın trendini şekillendirecek bir etki oluşturabilir.