Yazar – Barani Krishnan
Investing.com – Petrol-Savaş hikayesi, haftayı siyasi bir çekişme ile bitirdi.
Cuma günü piyasalar kapanmadan önce Beyaz Saray, Rus petrolünü yasaklamayı düşündüğünü duyurarak kendini, Ukrayna’nın işgal edilmesinden bu yana kaçınmaya çalıştığı riskli pozisyona bir kez daha attı.
Hepimiz, Kremlin ve Kremlin’e yakın kişilerin neredeyse her türlü finansal işlemine yaptırım uygulanmasına rağmen (ki bunlar Rusya’nın enerji satışlarını dolaylı olarak ETKİLEYEREK hepimiz için maliyetleri artırdı) ABD’nin Moskova’nın petrol ve gaz ihracatına neden ambargo koymadığını biliyoruz.
Dünya ham petrolünün %10’u ve Avrupa’nın gazının %40’ı Rusya’dan geliyor ve yaptırım uygulamadan önce bir kez daha düşünmek istersiniz bu durumda. Beyaz Saray da o yüzden henüz karar vermediğini söylemekte gecikmedi.
Bu, Joe Biden’in Rus petrolüne yaptırım kararını onaylayacak yardımcıları olmamasıyla ilgili değil. Bu, Pazartesi gününe kadar fiyatların 2008 mali krizi öncesi görülen ortalama 4 dolara ulaşması beklenirken pompa başındaki Amerikalı ailelere daha çok zarar vermekten kaçınmakla ilgili. Market fişleri üzerindeki ileriye dönük etkisinden bahsetmiyorum bile.
Ukrayna’nın işgalinin bir gün öncesinden bu yana ham petrol %35 arttı. Perşembe günü ABD’nin TÜFE raporunu göreceğiz. Raporun yıllık %7,9 büyüme göstermesi bekleniyor. Ocak ayında yıllık büyüme %7,5 ile 1982’den beri görülen en yüksek seviyeye çıkmıştı zaten.
UBS petroldeki 10 dolarlık bir artışın, enflasyonda 25 ila 40 baz puan arasında bir yere denk olduğunu tahmin ediyor. Fed Başkanı Jerome Powell’ın hesaplaması, onda iki enflasyona tekabül ettiği yönünde.
Powell, “Petrolde artış olur ve öylece gelip giderse bu, devam eden enflasyonu etkilemez. Ama kalıcı olursa o zaman farklı. Ve biz de en çok bu durumdan endişe duyuyoruz.” dedi. Powell, Mart toplantısında 25 puanlık bir artırım düşünüyor.
Başkanın endişeli olması için sebepleri olabilir çünkü analistler, petrol fiyatlarının düşmesinin tek yolunun, çok daha fazla artması olduğunu söylüyor. Daha yüksek fiyatların ilacının çok daha yüksek fiyatlar olduğu yönündeki söz, yalnızca emtia dünyası için geçerli değil. Rusya’nın petrolü mevcut yaptırımlarla neredeyse engellenmişken fiyatlar; 1) günlük 99 milyon varillik küresel talebi karşılamaya yetecek arz olmadığından ve 2) diğer majör üretici Suudi Arabistan’ın, kendi fiyatlarını artırmaktan vazgeçmeyeceğinden dolayı yükselmek zorunda kalacak.
Cuma günü Suudi Arabistan’ın devlete ait petrol şirketi Aramco, Asya’ya sattığı Arap hafif ham petrolün resmi satış fiyatında (OSP), baz olarak kullandığı Umman/Dubai ortalamasına göre 4,95 dolar ile rekor bir artış yaptı.
Rusya 2021’de günlük 10,5 milyon varil ihracat yaptı ve bunun %20’si sadece Amerika’ya gitti.
Twitter’da sözlü bir tartışmada Kanadalı alternatif yatırım firması Ninepoint Partners’in kıdemli portföy yöneticisi olan Eric Nuttal, mevcut yaptırımların halihazırda günde 1,5 milyon varil Rus petrol ihracatını etkilediğini ve daha çok kısıtlama geldiği takdirde 4,6 milyon varillik bir kısmının daha tehlikede olduğunu öngördü.
Nuttal, “Rus enerjisi üzerinde resmi yaptırımlar olmasına gerek yok. Kredi marjı …ile ilgili çok fazla belirsizlik olduğunu söylerken gayri resmi olarak yaptırıma maruz kaldılar. BP, Exxon, Shell ve daha birçoğu, ‘Rusya’dan çıkıyoruz, artık oraya yatırım yapmayız.’ diyor. Yani orta ve uzun vadede uzun zaman sürecek yapısal bir etki olacak.” dedi.
İran’ın, dünya güçleri ile nükleer bir anlaşma üzerine müzakere yapması ve ABD yaptırımları kaldırılırsa petrol pazarına tekrar dönebileceği üzerine çok şey konuşulurken Nuttal, ülkenin yalnızca günlük 500.000 varil civarı petrol ekleyebileceği ve önümüzdeki altı ayda da 200.000 varil daha eklenebileceği yönünde söylentiler olduğunu söyledi.
Çünkü Tahran – herkesin bildiği gibi – Biden yönetimi tarafından Trump dönemindeki yaptırımların gevşek uygulanması nedeniyle Çin'e, Hindistan'a ve mümkün olan diğer her yere gizlice satabildiği kadar çok petrol satıyor.
Nuttal, “Hepimiz (Ukrayna’da) barışın gelmesi ve petrol fiyatlarının 90 dolara düşmesi için dua ediyoruz. Ama bunun yerine uzun vadeli bir kriz yaşanacağını düşünüyorum.” dedi.
Nuttall şunları ekliyor:
“Ne yazık ki küresel ekonomi için artık petrol fiyatının isteğe bağlı talebi öldürecek kadar yükselmesi gerektiği, hava ve kara yolculuğu için çok pahalı olduğu anlamına geliyor. Ve en az 130 dolarlık bir fiyat beklediğiniz anlamına. Petrol fiyatı için böyle bir şey istemem çünkü daha geniş ekonomik etkileri var ancak başka bir alternatif de göremiyorum. Yıllardır petrol konusunda çok yıllı boğa piyasasıyla ilgili konuşuyoruz ve her zaman nihai bir sonuca varırdı. Ancak Rusya Ukrayna savaşı, bu sonuca varma süresini dokuz ay uzattı.”
Nuttal tahmini konusunda korumacı olabilir. Goldman Sachs’ta enerji araştırma müdürü Damien Courvalin’e göre Rusya petrolü kabul edilmezse petrol gelecek üç ay içinde 150 doları görebilir.
Genelde Goldman’ın tahminlerine kuşkuyla yaklaşırım çünkü çoğu şeye abartma eğilimindedir.
Ancak bu durumda Goldman yalnız değil. JPMorgan’a göre Rusya’nın petrol hacmindeki bir aksaklık yıl boyunca sürerse küresel ham petrol göstergesi Brent, 2022’yi 185 dolarda bitirebilir.
Ama JPM isteğe bağlı talebi öldürebilecek fiyat tartışmasına atıfta bulunarak böyle bir senaryoda talepte günlük 3 milyon varil düşüş olabileceğini de söylüyor.
Perşembe günü yayınlanan bir Reuters haberinde, ABD'deki sürücülerin benzin 4 dolara ulaştığında depolarını doldurma konusunda temkinli olma eğiliminde oldukları belirtildi. Amerikan Otomobil Birliği'ne göre Cuma günü itibariyle ulusal ortalama 3,73 dolardı. Bu yazının başında söylediğim gibi bu ortalama, bu haftaki benzin vadeli işlemlerinde tam %30'luk artışa denk gelecek şekilde Pazartesi günü büyük olasılıkla 4 doları aşacak.
GasBuddy’de petrol analistleri müdürü olan Patrick De Haan, Reuters’daki bir haberde “4 doları gördüğümüzde ters bir tepki olabileceğini” söyledi. Ancak "güçlü bir ekonomi ve enflasyona göre düzeltilmiş kayıtların oldukça altında kalan fiyatların, 2008'dekiyle aynı şiddete sahip olmadığını" da ekliyor.
RBC'nin kıdemli analisti Mike Tran, enflasyona göre düzeltme yapıldığında 2008'de ulaşılan 4 dolarlık fiyatın bugün dolar cinsinden yaklaşık 5,20 dolara eşit olacağını söyledi. Tran, "Petrol fiyatlarının bir sonraki sınırı, talepte yıkım arayan fiyatlar tarafından tanımlanacak ve bu, bir yapının yükselişe geçmesi anlamına geliyor." dedi.
Bana gelince tek bildiğim tüketicinin kral olduğu. Herhangi bir şey için ne kadar ödeyebileceğini nihai olarak belirleyen kişi – Suudi Veliaht Prensi değil – tüketicidir.
Bu açıdan Cuma günkü aylık istihdam raporunda 400.000 beklentilerine kıyasla tarım dışı istihdamda 678.000 artış olurken ortalama saatlik kazançtaki artış yüzde sıfırdı. Ve işverenler çalışanları çekmeye çalışırken önceki 10 ayda ücretler aralıksız artmışken bu durumun kendisi olağanüstüydü.
Ancak ABD ücret baskılarında daha önce düşüşler oldu, bunu yalnızca sürekli artış dönemleri izledi ve söyledikleri gibi bir çiçekle yaz gelmez. Yine de ücretler yine büyük artış yaşamazsa tüketicinin her ay harcayacak daha az parası olabilir. Bırakın 5 doları, 4 dolarlık benzin, o noktada çok uygun görünmüyor.
Öte yandan 150 dolar üzerindeki bir ham petrol fiyatı, Biden politikalarının kalbinde yatan alternatif enerjilere ivme kazandırmak için tam da gereken şey olabilir – ki onu eleştirenler bizi bu noktaya getirdi. Cumartesi günü petrol ve gaz arama jeoloğu Richard Mason, benim yazım çıkmadan saatler önce “Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki büyük artış, elektrikli otomobillere, güneş panellerine ve yenilenebilir diğer enerji kaynaklarına geçişi hızlandıracaktır.” dedi. Bu anlamda Suudiler, petrol üretimi ve fiyatları konusunda taviz vermeyi reddederek aslında ABD'ye yardım ediyor olabilir.
Petrol Piyasası Faaliyeti & Kapanış Fiyatları
Ham petrol fiyatları haftalık çift haneli artışlar elde etti ve Beyaz Saray Rus petrol ithalatına yasak koymayı düşündüğünü söyledikten sonra en az dokuz yılın zirvesinde kapattı.
Ukrayna’da şiddetlenen savaş ve Batı’nı misillemeleri, Cuma günü ham petrole destek oldu. Diğer bir etken de Suudi Arabistan’ın OSP’deki rekor artışı duyurmasıydı.
WTI 8,01 dolar artışla 115,03 dolara ulaştı.
Hafta bazında %26 artış yaşadı.
Brent 7,65 dolar yükselişle 118,03 dolar olurken hafta bazında %21 değer kazandı.
WTI yılın başından bu yana %53 ve Brent %52 artış gösterdi.
Petrol: Teknik Analiz
Skcharting.com’da kıdemli teknik analist Sunil Kumar Dixit’e göre WTI’nın Nisan sözleşmesi 4 saatlik grafikte büyük bir kaçış boşluğu yaratan 22 dolarlık bir hareketle (95,79-117,94 dolar) hareketli bir hafta geçirdi.
“Zamanla boşluğu doldurmak için fiyatların düşmesi gerekiyor.”
Dixit, tek taraflı parabolik bir rallinin, WTI’yı “aşırı alım” seviyesine getirdiğini söyledi.
“Yine de gelecek hafta 120 ve 125 dolara kadar çıkabilecek artış yönlü hareketler görebiliriz. Bununla birlikte her geçen gün petrol, ilk olarak 105-95 dolar hedefine doğru sert bir düşüşü tetiklemeye daha da yaklaşıyor ve petrolle ilgili jeopolitik etkenlere bağlı olarak bir sonraki bacak 2008’de görülen tüm zamanların zirvesi 147 dolar veya 82-67 dolar olabilir.”
Sırayla günlük, haftalık ve aylık grafiklerde 94/87, 97/88 be 97/95’lik stokastik okumaların aşırı alım statüsü anlamına geldiğine ancak yakınlarda düzeltme uyarıları ile bir miktar ilerleme potansiyeli olduğunu söyledi.
Sırayla günlük, haftalık ve aylık grafiklerde 80, 81 ve 73 olan RSI okumalarının, önümüzdeki birkaç gün içinde 95 dolarlık bir alan için sert bir gerileme konusunda uyardığını da sözlerine ekledi.
Altın Piyasası Faaliyeti & Fiyatlar
Altın uzun zamandır beklenen 2.000 dolara doğru ilerleyerek yaklaşık iki yılın en yüksek seviyesiyle haftayı kapattı.
Ücretlerde sıra dışı bir şekilde artış olmadığını gösteren Şubat ayı ABD istihdam raporu da altını destekledi. Analistler, raporun Fed’i önümüzdeki iki hafta içinde ilk faiz artırımında daha genişlemeci bir artırım yapmasına teşvik edebileceğini söyledi.
Nisan vadeli altın 39 dolar artışla 1.974,90 dolara ulaştı.
Hafta bazında %4,2’lik artışla, 2.100 doları gördüğü 2020 yılının Temmuz ayından beri en büyük haftalık artışını yaşadı. O seviyeye ulaştığından bu yana 1.600 dolarlara kadar düştü ve bu hafta 1.976 dolara kadar yükseldi.
Ancak Ukrayna’daki savaş ve ABD’de artan enflasyon, altındaki uzunlar için bunu değiştirebilir.
OANDA’dan Ed Moya, “Altının geçmesi gereken teknik direnç seviyeleri var ancak 2.000 dolar seviyesi argümanı, şimdi o kadar da uzak görünmüyor.” dedi.
“Rusya’nın Avrupa’nın en büyük nükleer santralini ele geçirmesinin ardından güvenli limanlara olan talep yüksekti. Rusya’nın askeri harekatı kazanımlar elde etmeye devam ediyor ve bu da Ukrayna'nın tamamını kontrol altına alma ihtirasına sahip olduklarına dair korkulara yol açıyor. Hem Avrupa hisse senetleri hem de euro serbest düşüşteyken güvenli limanlara olan talep yakın zamanda azalmayacak.”
Altının enflasyon koruması görevinin yanında pandemiden dolayı ultra düşük seviyelere çekilen faizler ve harcama paketleri sayesinde ABD fiyatlarındaki artış da onu destekledi.
2020 Mart ayında pandemi başladıktan sonra Fed faizleri sıfıra yaklaştırdı.
Ekonomi 2020’de %3,5 küçüldükten sonra 2021’de %5,7 büyüdü.
Ancak enflasyon çok daha fazla büyüdü. Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi, Aralık ayına kadarki yıl içinde %5,8 ve Ocak ayına kadarki 12 ay içinde %6,1 artış yaşadı. Her ikisi de 1982 yılından beri görülen en hızlı büyüme oranıydı. Fed’in kendi enflasyon hedefi ise her yıl %2.
Bloomberg’in Perşembe günkü bir raporuna göre Avrupa’daki savaş sonrasında borsa yatırım fonlarına akış ve ekonomik etkisi de külçe fiyatlarını destekleyebilir.
Goldman Sachs’a göre altın destekli borsa yatırım fonlarındaki varlıklar, ABD büyümesine dair endişeler büyürse bu yıl 600 ton artabilir ve fiyatların 2.350 dolara çıkmasına yol açabilir. Bloomberg verileri, fonlara girişin şimdiye kadar 100 ton üzerinde olduğunu gösterdi.
Altın Teknik Analiz
Dixit’e göre bir önceki hafta 1.974’ü aşma girişiminin başarısız olup fiyatları 1.879 dolara düşürerek piyasadaki uzunların sinirlerini test etmesi ile spot altın fiyatı da petrol gibi olağanüstü bir hafta geçirdi.
“Fiyatlar, önceki kapanış seviyesi 1.889 doların 32 dolar üzerinde olan 1.921 dolardan giriş yaparak dalgalı işlemlere yol açtığı için hafta büyük bir kaçış boşluğu ile başladı. Ancak WTI'daki teknik hareketlerin aksine altın sonunda boşluğunu doldurdu ve yükseliş ivmesini sürdürdü.”
Dixit, spot altının 4 saatlik grafiğinin, 2.000 dolar hedefi geçildikten hemen sonra 2.034 doları hedefleyen simetrik üçgen oluşumunun üzerinde bir kırılma gösterdiğini söyledi.
Ancak stokastik ve RSI okumaları artış yönünde destekleyici olurken 1.968 doların altındaki kısa vadeli bir düzeltmenin 1.950-1.935-1.925 dolara doğru küçük bir düzeltmeyi başlatacağını belirtti.
“Ana eğilim artış yönlü olduğundan alıcıların değer alanları etrafında katılmaları muhtemel ve hacim destekli satın alma, 2.000-2.034 ABD dolarını hedefleyen yükseliş momentumunu yeniden başlatabilir.”
Feragatname: Barani Krishnan yazdığı emtia veya menkul kıymetlerde pozisyon sahibi değildir.