Geride kalan yıl boyunca piyasaların gözü kulağı Amerika Merkez Bankası FED’deydi. 2015 yılı içerisinde faiz artışına başlangıç yapması beklenilen FED sözünde durarak yılın son toplantısında 25 baz puanlık bir artışla piyasaya istenileni verdi.
Toplantı sırasında yapılan açıklamalarda ise üyeler Banka’nın önümüzdeki yıl toplamda dört faiz artışı hamlesiyle birlikte 2016 yılını kapatacağı görüşü etrafında birleştiler. Geçtiğimiz gece FED, Aralık ayı toplantısının tutanaklarını yayınladı. Tutanaklarda en çok dikkat çeken cümle ise bazı üyelerin yapılan faiz artışının ‘ucu ucuna’ gerçekleştirildiğini ifade etmesiydi. FED’i bu denli zorlayan gelişmelerin ise ne olduğu açık. Enflasyon görünümünden emin olamayan üyeler 2016 yılı enflasyon verileri ile birlikte yön bulmaya devam edeceklerini belirttiler. Güçlü Dolar vurgusunun da ayrıca yapılıdğı tutanaklarda petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyon rakamlarını baskıladığı fakat bu düşüşün geçici olduğu görüşü hakim. Üyeler her ne kadar enerji fiyatlarındaki düşüşün geçici olduğunu düşünse de Dünya Bankası küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmesi önümüzdeki yılın büyüme anlamında 2015’ten parlak bir yıl olmayacağı şeklinde yorumlanabilir. Yavaşlayan büyük ekonomiler ile birlikte petroldeki talebin düşük kalması fiyatların baskı altında olmasını sağlayacaktır.
FED’in yeni yıl planı
Dün açıklamalarda bulunan FED Başkan Yardımcısı Fischer 2016 yılı için dört faiz artışının muhtemel gözüktüğünü ifade etse de bu yıl üyelerin zannettiği gibi kolay geçmeyebilir. Normalleşme sürecine başlamadan önce küresel riskleri yakından takip eden Banka bu yıl da benzer sorunlarla karşılaşabilir. Suudi Arabistan ve İran gerginliği ile başladığımız haftaya Kuzey Kore’nin hidrojen bombasını test etmesiyle devam ettik. Kısacası küresel riskler yeni yıl ile birlikte kendini göstermeye başladı. Ayrıca haftanın ilk verisi ise Çin’den gelen PMI’dı. Beklentilerin altında kalan PMI ile birlikte Çin’deki yavaşlamanın sanılandan daha da derin olabileceği algısı yeniden piyasalara korku saldı.
Piyasalarda Çin korkusu
Yeni güne ise Çin’den bir başka gelişme ile başlangıç yaptık. Çin Merkez Bankası’nın referans kurunda Ağustos ayından bu yana en hızlı düşüşünü gerçekleştirmesi borsada sert satışların görülmesine yol açtı. Yüzde 7’lik büyüme hedefine ulaşmak için ellerinden geleni yapmaya çalışacaklarını defalarca belirten PBOC önümüzdeki süreçte de benzer politikaları izleyebileceği algısı endeksteki baskıyı artırıyor. Çin borsasındaki düşüşün yüzde 7’yi geçmesiyle bu hafta ikinci kez durdurulan işlemlerin yanısıra diğer ülke endeksleri de tabiri caizse kan ağlıyor.
Haftanın kalanında takip edeceğimiz en önemli veri ise Cuma günü ABD’den açıklanacak tarım dışı istihdam. Rekor seviyelerde bulunan işsizlik oranı ile istihdam görünümünden memnun gözüken Yellen ve kurmayları önümüzdeki yılda da istihdam piyasalarındaki iyileşmenin süreceği konusunda hemfikirler. Beklentiler tarım dışı istihdamın 200K olarak açıklanması yönünde. Her ne kadar önceki dönem verisinin altında bir beklenti oluşsa da 200 bin kişinin üzerindeki gelebilecek veri haftaya hızlı bir başlangıç yapan dolar endeksindeki yükselişi destekleyebilir.
Yazımızda bahsettiğimiz gelişmelerin tümü Türk Lirası’nın kırılganlığını tekrardan ön plana çıkardı. Kan kaybetmeye devam eden Türk Lirası’na karşılık Dolar’ın güçlü duruşu kurda sert yükselişlere neden oldu. Haftaya sert yükselişler ile başlayan kurda 3.00 seviyesinin üzerinde hareketlilik biraz daha sınırlı kalıyor. Paritede yukarı yönlü hareketliliğin hedefinde ise 3.0430 seviyesi yer alıyor. 3.0430 seviyesinin üzerine gelinmesi halinde ise 3.0620 seviyesi test edilebilir konumda. Geri çekilmelerde ise 3.0000’ın ardından 2.9850’nin altına gelinmesi aşağı yönlü hareketliliği hızlandırabilir.
Analizlerimizi sürekli takip etmek için buradan kayıt oluşturabilirsiniz
www.isikfx.com