ABD endeksleri, Nikkei vadeli işlemleri, USD/JPY ve emtia doları (yoğun baskı altında kalan varlıklardan bazıları) dün gördükleri en düşük seviyelerden sıçrarken şu ana kadar devamını pek göremedik.
Bu, henüz tehlikeden kurtulamadığımızı gösteriyor. Ancak hafta ilerledikçe durum sakinleşebilir. ABD’nin daha sakin ekonomik takvimi, yatırımcıları tedirgin edecek çok fazla yeni resesyon sinyali olmayacağı anlamına gelirken Fed yetkililerinden gelen yatıştırıcı yorumlar da piyasalar üzerindeki baskıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Dolar Endeksi Kilit Direnci Test Ederken Düşüşe Devam Edebilir
EUR/USD, Euro Bölgesi perakende satışlarında aylık bazda %0,3'lük sürpriz bir düşüşün etkisiyle iki günlük yükselişini sürdüremeyerek bu makale yazıldığı sırada düşüşle işlem görüyordu. Bu durum, dolar endeksinin son ayların en düşük seviyelerinden yükselmesine yardımcı oldu.
Dolar endeksi (DXY) yazı yazıldığı sırada 103,20 civarında potansiyel direnci test ederken 103,65 ila 104 aralığında daha önemli bir direnç görülüyor. Son ayı eğilimli fiyat hareketinin ardından bu seviyeler civarında DXY'da yeni bir düşüş için tetikte olun.
Aslında hisse senedi piyasaları, ABD faiz oranlarına ilişkin keskin yeniden fiyatlandırma ışığında istikrar belirtileri gösterdiğinde ABD dolarının yönü daha olumsuza dönecektir. Bu haftanın başında carry trade işlemlerinin gevşemesi baskın temaydı ve yen ve frank gibi para birimlerinde bazı büyük hareketler gördük; hisse senedi endeksleri ve ABD vadeli işlemleri ise daha güçlü ISM hizmet PMI verilerinin ardından küçük bir sıçrama yapmadan önce düştü.
Ancak hisse senedi piyasalarındaki toz duman dağıldıktan sonra diğer para birimlerinin de dolar karşısında daha iyi performans göstermeye başladığını görebiliriz. Şimdiye kadar, daha düşük faiz oranlarına sahip olan JPY, CHF ve CNH dışında yalnızca euro'nun herhangi bir güç belirtisi gösterdiğini gördük.
Son Dönemde Döviz Piyasalarında Neler Oluyor?
Son zamanlarda küresel risk varlıkları için zorlu bir yolculuk oldu ve türbülans, bu haftanın başında çok az hafifleme belirtisi gösteriyor. Yatırımcılar, özellikle Cuma günkü hayal kırıklığı yaratan ABD iş verileri ve yaklaşan bir durgunluğa işaret eden bir dizi diğer zayıf ekonomik gösterge ışığında Fed’in, politikasını değiştirmek için çok uzun süre beklediği korkusuna kapıldı. Dün ISM hizmet PMI'ın daha güçlü gelmesi, endişelerin bir nebze hafiflemesine yardımcı olarak getirilerin geri sıçramasına neden oldu.
Cuma günkü zayıf istihdam raporu, ABD faiz piyasaları için oyunun kurallarını değiştirmiş gibi görünüyor. Kısa vadeli ABD getirileri, piyasa konsensüsünün dramatik bir şekilde değişmesi ile birlikte düşüşe geçti. Şimdi piyasa, Fed’in bu yıl faiz oranlarını önemli ölçüde düşürmesini bekliyor. Büyük bir değişimden bahsediyoruz: Piyasa artık yıl sonundan önce yaklaşık 120 baz puanlık faiz indirimi fiyatlıyor ve bunların hepsi resesyon korkularından kaynaklanıyor. Artık Fed politikasında yumuşak ve düzenli bir ayarlama ummak yok. Yatırımcılar şimdi Eylül ayında 50 baz puanlık bir indirime hazırlanıyor, bu da daha önce bekledikleri 25 baz puanın iki katı.
Düşen tahvil getirileri, düşük getirili para birimleri üzerindeki senaryoyu tersine çevirdi. Yılın zorlu geçen ilk yarısının ardından bu para birimleri şimdi yükselişe geçti. Fed ve diğer büyük merkez bankalarının, faiz oranlarını düşürmesi beklenirken ABD doları ve diğer yüksek betalı para birimleri, yerini Japon yeni, İsviçre frangı ve Çin renminbisi lehine bıraktı. Özellikle USD/JPY'nin yükselişinde, geçen haftaki şahin BoJ faiz kararının da etkisi oldu.
ABD Doları İçin Bundan Sonra Ne Beklenmeli?
Fed, gördüğümüz büyük hareketler ışığında bazı yatıştırıcı sözler söylemeyi reddederse çok şaşırırım. Bu hafta Fed’den konuşacak pek kimse yok ancak Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, dün ekonominin kötüleşmesi halinde Fed'in bunu "düzelteceğini" söyledi. Önümüzdeki haftalarda ekonomik yavaşlamaya dair yeni kanıtlar ortaya çıkabileceği için Fed yetkililerinin, sözlerini dikkatli seçmesi gerekecek.
Hisse senetlerindeki ciddi düzeltme, yüksek betalı para birimlerini baskı altına alarak önemli ölçüde düşen ABD faizlerinden faydalanmalarını engelledi. Dışarıda zorlu bir ortam var ve bu para birimleri mola veremiyor gibi görünüyor. Dün en düşük seviyelerinden güzel bir şekilde sıçramayı başarsalar da bugün devamının geleceğine dair pek bir şey yok.
Ancak varlık piyasaları istikrara kavuştuğunda farklı bir hikayenin ortaya çıktığını göreceğiz. Getiri avantajı önemli ölçüde azaldığı için doların genel olarak zayıflaması muhtemel. Dolayısıyla yüksek betalı para birimleri zorlanırken işler yoluna girdiğinde bir toparlanma potansiyeli var.
Peki, Carry Trade Nedir?
Merak ediyorsanız carry trade, yatırımcıların düşük faiz oranlarından borç alıp daha yüksek getirili varlıklara yatırım yaptığı bir stratejidir. Yatırımcıların bir ülkedeki düşük faiz oranlarından ve zayıf para birimlerinden yararlanarak daha yüksek getirili başka bir ülkeye yeniden yatırım yaptığı forex ticaretinde popüler bir taktiktir.
Japonya, Japonya Merkez Bankasının uzun yıllardır uyguladığı ultra gevşek politika ve zayıf yen sayesinde carry trade için favori olmuştur. Bu durum yeni, carry trade yoluyla getirilerini maksimize etmek isteyen küresel yatırımcılar için cazip bir seçenek haline getirmiştir.
***
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez, bu nedenle herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımaz. Her türlü varlığın farklı açılardan değerlendirildiğini ve yüksek risk taşıdığını, dolayısıyla yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim.
Yazılarımı City Index'te okuyabilirsiniz