TL varlıklardaki volatilite arttı ve negatif durum küresel fiyatlamanın önüne geçti.
Küresel borsalarda ralli sonrası yeniden pandeminin yarattığı satış dalgası dün ABD ve Avrupa kanadında dururken GOP’lardan da kırılganlığa göre değişim gösterdi ve böyle olunca TL tarafındaki düşüş devam etti, çünkü hiç kuşku yok ki Mart ayındaki gelişmelerin ardından TL üzerindeki baskı giderek arttı.
Şimdi, küresel satışlar bu hafta başından itibaren vardı ve BİST 100 de düşüşteydi, ancak dün borsa gün içinde %4 değer kaybederken tüm endekslerde de satış yaşandı. BİST Bankaların sene başı kaybı %31 olurken BIST Sınainin ise sene başı kazancı %2’nin altına geriledi. En önemli iki nokta ise: Bankadaki baskıda yabancı çıkışının devam etmesi ağır basarken sanayideki kayıpta ise en sağlam hisseler dahi genele ait bir satışın olması. Bu hem yerli hem yabancı satışlarının artması demek, yerli tarafında halka arzların üst üste gelmesiyle nakitte bekleyişin de etkisi var, ancak bu kendi başına keskin bir neden değil, çünkü borsadaki durum ilginin azaldığını gösteriyor.
128 milyar dolar konusunda TCMB Başkanı, Hazine ve Maliye Bakanı ve ardından AK Parti Ekonomi Başkanı Canikli açıklamalar yaptı, dün ise Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarında neyin nereye harcandığına dair ifadeler olsa da gerekirse rezervleri kullanmaya devam ederiz, ifadesi zaten tedirgin olan piyasaların hoşuna gitmedi. Bu noktada rezervler zaten kullanılmak içindir de denilebilir, ama swap hariç ekside olan rezervler ve brüt taraftaki kayıp ihtiyaç olduğunda kullanılacak önemli bir cephane kalmadığı kaygısını da artırdı. Döviz tarafında hareketlilik yaşanıyor, fakat benzer bir hareketlilik diğer gelişen ülke paralarında yok. Kurdaki durum da borsadaki durumda iç sorunların küresel risklerin önüne geçtiğini gösteriyor. Diğer taraftan geri planda kalsa da ABD ve Rusya ile her gün tatsız durum sürüyor, yıllardır her daim fiyatlamalar içinde olan jeopolitik risk yine devam ediyor.
Toparlarsak küresel hava bozduğunda en çok TL varlıkların etkilenmesi zaten zorlukların en önemli kanıtı, ayrıca kurdaki yükselişin daha da artması bir sonraki ay için de enflasyon başta olmak üzere göstergelerdeki bozulmanın hızlanması demek.
Fiyatlamaya baktığımızda;
Dünkü yazımızda BİST 100 tarafında 1.330 puanın kırılması durumunda satışların 1.285 - 1.260 aralığına doğru devam edebileceğini belirtmiştik. Bugün ilk yarıda fiyat 1.310 puana geriledi, günlük kapanışın 1.330 altında olması demek düşüşün hızlanması demek.
BIST Sınai ve BİST Bankalar tarafındaki satışların da fazla olması borsadaki negatif görünümün hemen toparlanmayacağını gösteriyor, çünkü birinde güçlü yabancı çıkış birinde büyük hisselere rağmen bir durum var.
Kur tarafında 8,35 direnci bugün test edildi ve eğer bu direnç korunursa kurdaki atakların da ivmesi artabilir. Bu da yeni seviyeler anlamına geliyor maalesef, neden? Çünkü Mart ayında kur 7,20’den 8,46’ya yükseldi ve ardından ise 8,0 seviyesini korudu, yani mevcut rekor seviyeden çok uzaklaşmadı. Böyle olunca kurdaki her yükseliş makasın da kapanması demek ve sonrası da yeni seviyeler demek.