Pandeminin yarattığı bol kepçe destekler ile hisse senedi piyasalarındaki bahar havası tam gaz devam ediyor ve gelişen ülkelerdeki yükseliş gelişmiş ülke piyasalarının çok üzerinde. Sermaye girişindeki artış ile GOP’lardaki iyimserlik hiç bozulmuyor, ama Türkiye dahil bu ülkelerdeki yabancı para girişinde hisselerden ziyade tahvillere talep var. Son haftadaki değişimi ise Perşembe günü göreceğiz. TL tarafında küresel sermeye akımının etkisine bir de merkezin yanlış politikadan dönmesi, maliye politikasında da kredi frenine basılması eklenince toparlanma da hızlandı. TL, Kasım‘da gördüğü rekor düşük seviyeden %21 yükseldi, ancak son yıllarda yaşadığı kaybın yanında bu toparlanmanın henüz çok düşük olduğunu unutmamak gerekiyor.
TL varlıklarda pozitif olarak para ve maliye politikasındaki değişim, sanayi ve imalat göstergelerindeki yükseliş ile beklentiler etkili olurken risk tarafında ise;
Yabancı girişlerinin tek yönlü olması ve hisseden çıkışlar, bankacılık endeksinin zayıf kalması ve hisselerin genelinde değil de belli kısmında yükselişin olmasını gösterebiliriz. Veri tarafında ise elbette enflasyon ve cari açık en önemli sorun olmaya devam ediyor. Dönem dönem geri plana düşse de uzun zamandır fiyatlamalarda en önemli etkiye sahip olan AB ve ABD ile olan ilişkileri de unutmamak gerekiyor. Şimdilik durum sakin ve fiyatlama da pozitif.
USD/TRY bugün 6,91’e EUR/TRY 8,39’a ve gram 405 TL’ye gerileyerek son ayların en düşük seviyesini gördü. Dolar kurunda 2020’de çok eleştirilen ve hatta rezervler ile korunduğu söylenen 6,80 desteğine doğru düşüş devam edebilir. 6,80 - 6,68 aralığını yakından takip ediyoruz, ancak 6,68 altı için ilave gelişmelere ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
Dolar cephesinde enflasyonun gelecek yıl %3’e yükselmesi beklentileri ve anketlerin ardından tahvil faizinde de bir yılın zirvesi görüldü, ancak ABD Dolar Endeksi’nde önceki hafta gibi bir yükseliş hareketi görülmüyor. Endekste 90,0 tabanının korunmasıyla tekrar 92,0’ye doğru hareket görülebilir.
Altında ise piyasaların hem pandemi sonrasını fiyatlaması hem bol para ile risklerin artması fiyatta da baskı oluşturuyor. 1.800 dolar tabanı şimdilik korunuyor, ancak 1.880 dolar direnci aşılmadıkça bu seviyelerdeki seyir devam edebilir.
Onstaki zayıflığa dolar kurundaki düşüş eklenince gram da 405 TL’ye geriledi ve kurda 6,80 olasılığı gramda da 400 TL’nin altına hareket olasılığını güçlendiriyor. 400 TL’yi psikolojik seviye olarak, 380 TL’yi ise önemli ana destek olarak izliyoruz.
Önemsediğimiz 63 dolar seviyesine çıkarak bir yılın zirvesini gören Brent petrolde kısa vadede 58 dolar tabanının korunmasıyla alımların da devam etmesini bekliyoruz. Teknik seviye olarak fiyatın 58 - 65 dolar aralığında dengelenmesi ve ardından kademeli olarak 65 dolar üzerine yerleşmesi olası görülüyor.