Dün TCMB’nin marjinal fonlama maliyeti ( koridorun üst bandı ) 25 baz puan ve bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında ( politika faizi ) 50 baz puanlık artışlara gitmesi sonucu USD/TRY paritesinde 3.37 seviyelerinin aşağısını test etmişti. Hatta TCMB faiz politikasıyla da kalmamış likidite yönetimi politikalarına da baş vurarak her vadede yabancı para zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan düşürerek finansal sisteme 1.5 milyar dolarlık ek likiditenin önünü açmıştı. TL adına önemli adımlar olmasına karşın paritede yeni rekorların oluştuğunu izlemekteyiz. Bu hareketin nedenleri kısaca sıralamak gerekirse;
1.İlk olarak TCMB’nin politik adımları ile aynı ana denk gelen Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile üyelik müzakerelerini dondurma kararı TCMB’nin pozitif etkisinin önüne geçti. Türkiye ile AB arasında köprülerin atıldığı endişesi yurtiçi piyasalarda stres yaratan önemli bir unsur. Zaten bunu 3.48 seviyelerine dayanan USD/TRY’den anlıyoruz.
2.Çok sık konuşulan ve konuşulmaya da devam eden güney sınırlarımızda yaşana sıcak çatışmalar. Irak-Suriye-Türkiye eksenli jeopolitik gelişmeler tedirginlik yaratıyor.
3.Yurt içi siyasi arenada başkanlık sistemine yönelik referandum olup olmayacağı… Bu süreç içerisinde siyasi arenada tansiyonun yükselme riski…
4.FED’e yönelik beklentiler ile ABD doları güçlü seyrini sürdürüyor. Aralık ayında faiz artırımı ihtimali tam olarak fiyatlara yansımız durumda. Zaten piyasa fiyatlamaları Aralık ayı için %100 olarak gerçekleşiyor. Önemli olan konu Trump’ın mali politik adımları büyüme ve doğal olarak da enflasyonu ne derece canlandıracağı. Bu noktada enflasyon beklentileri yükseliyor. Tabii bu durumda FED’in 2017 yılı içerisinde kendi beklentisi olan 2 faiz artırımının da ötesine geçme ihtimalini güçlü tutuyor.
Aslında bu maddeleri uzatabiliriz. Önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek İtalya referandumu ve Avrupa’nın geleceğine yönelik artan risklerin olumsuz fiyatlamaları, gelişmiş ülke tahvil getirilerinde yaşanan keskin yükseliş - ki özellikle ABD tahvilleri bu noktada dikkat çekiyor – GOÜ’lerden para kaçışına olanak sağlaması gibi etmenler… Peki, teknik olarak USD/TRY’de durum nedir?
Bu sorunun cevabı gerçekten oldukça zor… Çok yüksek bir volatilite nedeniyle belirlenen teknik seviyelerin kolayca aşıldığını ve olmaz denen seviyelerin kolaylıkla görüldüğü bir dönem yaşıyoruz. Şimdilik 3.4500 seviyesinin altında fiyatlamaların paritede 3.4200 ve arından 3.4000 seviyelerine kadar gevşemenin yaşanma ihtimali kuvvetlendirdiğini düşünüyoruz. Önemli olan seviye kısa vadede 3.4000… bu destek seviyesine kadar yaşanan gerilemeleri düzeltme olarak algılayabiliriz. Fakat kırılabilirse TL’de bir miktar rahatlama oluşabilir. Bu durumda 3.3730 ve 3.3500 seviyeleri potaya girebilir. Yukarı yönde hareketlerin oluşması durumunda ise 3.4500 ve 3.4770 ( 3.4800 seviyesi de takip edilebilir.) desteğini izleyeceğiz. Tabii 3.4800 üzerinde yükselişleri 3.5000 ve 3.5500 bölgesine doğru devam etme ihtimali oluşacaktır. 3.4000 üzerinde bu risk hala mevcut…