Her ayın ilk haftası piyasa katılımcıları ABD’den gelecek verilere (Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik Oranı ve Ortalama Saatlik Kazançlar) odaklanır. Dünyanın en önemli ekonomisinin istihdam ve enflasyon gibi kritik göstergelerindeki aylık değişimleri, ülkenin ekonomik aktivitesini yorumlayabilmek ve Merkez Bankası para politikasına yönelik olası aksiyonları tahmin edebilmek adına önemlidir. Ayrıca bu haber akışının varlık fiyatı üzerindeki anlık etkileri de finansal piyasalarda işlem gerçekleştirenlerin ana gündeminde yer almaktadır. Bu sebeple de Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik Oranı ve Ortalama Saatlik Kazançlar verilerinin sonuçlarını yakından incelemeliyiz.
Piyasa katılımcıları, haberlerin sonuçlarının olası etkilerini bilmek ve buna uygun stratejiler belirlemek ister. Söz konusu olası fiyatlama davranışı öncesinde de ilgili verilere yönelik tüm detaylara hâkim olması gerekir. Ancak bu destek ile trade performansında pozitif bir değişim izlenebilir. Bu sebeple de “Tarım Dışı İstihdam” temalı raporumuzda, ilgili verilere ve geçmiş dönem etkilerine ilişkin tüm detaylara ulaşabilirsiniz.
Tarım sektörü haricinde (Sanayi, Kamu, Hizmet, vb) son ay içerisinde çalışan insanların sayısındaki değişikliklere Tarım Dışı İstihdam (Nonfarm Payrolls), ABD ekonomisinde geride kalan ay içerisinde, iş aradığı halde iş bulamayan kişilerin, toplam iş gücü içerisindeki oranına İşsizlik Oranı (Unemployment Rate), Tarım sektörü dışında çalışan işçilere ödenen saatlik ücretteki değişimlere ise Ortalama Saatlik Kazançlar (Average Hourly Earnings) adı verilir.
Aynı anda açıklanan bu 3 veri setinden teorik olarak 27 tane olasılık çıkmasına karşın fiyatlama davranışında Tarım Dışı İstihdam popülaritesinin bir adım önde olduğunu söyleyebiliriz. Tarım Dışı İstihdam verisi yerine Ortalama Saatlik Kazançlar verisinin fiyatlama alanına girebilmesi içinse, TDİ verisinin beklentiye paralel bir sonuç oluşturması gerektiği göz ardı edilmemelidir.
Yaz Saati 15.30 / Kış Saati 16.30’da açıklanan bu veriler içerisinde Tarım Dışı İstihdam verisinin anlık fiyatlama davranışı için ilk etapta bakılan bir haber olduğunu yukarıda izah etmiştik. Bu düşüncemizin birinci sebebi 2013 yılı itibarıyla elde etmiş olduğumuz istatistiklerde veri açıklandığı an TDİ verisi sonucunun fiyatlama mekanizmasına yansıyor oluşudur. İkinci sebebi ise ABD Merkez Bankası Fed’in para politikasında Enflasyon ve İstihdam piyasasını yakından takip ettiği ve buna ilişkin aldığı aksiyonlardır. Her ne kadar şu sıralar Enflasyon – Büyüme arasında Enflasyon öncelikli bir politika izleniyor olsa da güçlü istihdam sebebiyle resesyon hafife alınan bir konu. Bu açıdan ABD ekonomisinin güçlü olduğu tarafa (istihdam piyasası) yönelik gelecek haber akışları önemlidir. Bu sebeple de Tarım Dışı İstihdam verisi geçmişte olduğu gibi günümüzde de popülaritesini korumaktadır.
ABD Merkez Bankası Fed, Veri Sonuçlarına Göre Kararını Değiştirir mi?
ABD Merkez Bankası Fed, Enflasyon ile mücadele konusunda verdiği sıkı para politikası mesajları ve aldığı faiz artırımı / bilanço daraltımı aksiyonları ile sürece yönelik ciddiyetini net bir şekilde göstermektedir. Ayrıca gelecek toplantılara yönelik de verdiği faiz artırımı mesajları, mücadelenin ciddiyetinin devam ettiği anlamına gelmektedir. Chicago Ticaret Borsası tahminlerine göre Şubat ayındaki yılın ilk Fed toplantısında 25 baz puanlık faiz artırım ihtimali yüzde 66 ile piyasanın ana gündeminde olmakla birlikte toplantı zamanına kadarki süreçte gelecek haberler ve Fed yetkililerinin açıklamaları faiz artırım hızı konusunda değişimlere sebep olabilir.
Ancak ABD Merkez Bankası Fed, herhangi bir ayda açıklanan verilerin sonuçlarına göre karar mekanizmasını değiştirmez. Banka, makro-ekonomik gelişmeleri bir bütün olarak ele alır ve buna göre para politikasını şekillendirir. O halde bu ayki kritik verilerin sonuçları ne gelirse gelsin Fed Şubat ayındaki toplantısındaki stratejisini değiştirme konusunda istekli bir duruş sergilemeyecektir. Burada Fed kaynaklı karar mekanizması ile Fed’e ilişkin spekülatif fiyatlama davranışı arasındaki fark bu tür verilerin anlık sonuçları içerisinde ayrışmaktadır.
Dikkat edilmesi gereken en önemli husus, geleceğe yönelik faiz artırım konusundaki bakış açısıdır. Örneğin beklentinin çok üzerindeki TDİ verisi ile Fed Şubat ayında 50 baz puan faiz artışı düşüncesi konuşulabilecekken, beklentinin altındaki TDİ verisi ile 25 baz puan faiz artışı beklentisi daha da güçlenebilir. Burada dikkat edildiyse faiz artırır / artırmazdan ziyade piyasaların ana odaklandığı ne şiddetle faiz artışı yapacağıdır. Piyasalar faiz şiddetinde 25 mi yoksa 50 mi tartışmasında ana odak noktamız 25 baz puan faiz artışıyken bu tür kritik veriler spekülatif açıdan anlık fiyatlama davranışı üzerinde etkin bir rol oynayabilir.
Veri Sonuçlarına Yönelik Başarılı Yorumlar Yapabilmek İçin, Geçmiş Dönemdeki Etkilerin Bilinmesi Önemlidir
Kritik ABD verilerinin varlık fiyatları üzerindeki olası etkilerini doğru yorumlayabilmek, stratejilerin başarıya dönüşebilmesi adına önemlidir. Bu sebeple de yorumlama yeteneğinizi geliştirebilmek için geçmiş dönemlerde nasıl reaksiyon verdiğinin bilinmesi önemlidir. Ancak bu bilgi, yeni dönemdeki beklentilerde kesin başarıya ulaştırır psikolojisini oluşturmamalıdır. Çünkü günler / haftalar / aylar hatta yıllar içerisinde ülkelerin makro – ekonomik dinamikleri ve piyasa beklentileri farklılaşabiliyor. Bu sebeple de her ay aynı etkiyi beklemek doğru olmayacaktır. Geçmiş dönem çalışmaları, yatırımcıların bu veri ile birlikte olası hareket akışını daha başarılı bir şekilde yorumlayabilmek adına pratik bilgiler olarak düşünülmelidir.
2 Aralık 2022 tarihinde yani bir önceki ay açıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın (yukarıdaki grafikler) ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir düşüş izlemekteyiz. Ancak bu düşüş ikinci dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta hatta daha sonraki mumlarda davranış biçimini değiştirmektedir. Bu süreç, mevcut haberin açıklandığı anın ne kadar önemli olduğunu ve haberin sonucunun yorumlanmasında zamana endeksli değişimlerin önemini artırmaktadır. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır.
7 Ocak 2022 tarihinde yani bir önceki yılın aynı ayında açıklanan ABD verileri ile birlikte EURUSD ve Ons Altın (yukarıdaki grafik) ilk dakika fiyatlama davranışında önemli bir yükseliş izlemekteyiz. Ancak bu düşüş ikinci dakikadan itibaren hacimsel anlamda sınırlanmakta hatta davranış biçimini değiştirmektedir. Bu süreç, mevcut haberin açıklandığı anın ne kadar önemli olduğunu ve haberin sonucunun yorumlanmasında zamana endeksli değişimlerin önemini artırmaktadır. Bu nedenle veriye hızlı bir şekilde ulaşmak ve ilgili veriyi doğru bir şekilde yorumlamak kritik bir önem taşımaktadır.
Önemli Finansal Varlıklar Bu Verilerden Nasıl Etkilenir?
Yukarıda gerek 1 ay gerekse 1 yıl öncesine ilişkin verilerin EURUSD ve Ons Altın 1 dakikalık grafik üzerindeki etkisine değindik. Peki, dünyanın en fazla işlem gören EURUSD paritesi, kritik ABD verilerine göre nasıl bir performans oluşturabilir. Bu sorunun cevabı için 2013 Ocak'tan itibaren ilgili haberlerin sonuçlarının parite üzerindeki 5, 15 ve 30 dakikalık zaman dilimlerinde kaç pip hareket ettiğini aşağıdaki tablolardan görebilirsiniz.
120 tane veri (10 yıl) sonucunun EURUSD paritesi üzerindeki etkisini incelediğimizde 5 dakika içerisinde ortalama 44 pip, 15 dakika içerisinde ortalama 49 pip ve 30 dakika içerisinde ortalama 54 pip hareket ettiğini, 5 ile 30 dakika arasındaki ortalama değerler incelendiğinde önemli bir pip farkının olmadığını ve bu nedenle de özellikle istihdam verilerinin ilk 5 dakika üzerindeki olası etkisinin çok daha önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Tablo içerisinde yeşil renkli olanlar genel ortalamanın üzerindeki performans, kırmızı renkli olanlar ise genel ortalamanın altındaki performans olarak dikkate alınabilir.
2022 yılı veri seti sonuçlarını dikkate aldığımızda, her ne kadar genel ortalama altında seyir izleniyor olsa da son 6 yıldır oluşan ortalama değer altındaki seyir görünümüne paralel bir performans izlediğini söyleyebiliriz. Ancak son 5 aydır gelen sonuçlar ortalama üzerindeki etki ile dikkat çekmekle birlikte benzer bir etkinin Şubat ve Mart aylarında da devam etme ihtimali söz konusudur. Bu ayki verilerde sürpriz bir sonuç çıkmadığı müddetçe ortalamaya paralel bir hareketlilik şaşırtıcı olmayacaktır.
İlk 5 dakikanın öneminden bahsediyoruz ancak bu düşünce 5 dakikanın sonuna kadar ilgili etkinin devam ettiği anlamına gelmemelidir. Bu konu ile alakalı en net bilgi hiç şüphesiz ki bir ay ve bir yıl önce vurgusu ile paylaştığımızı EURUSD ve ONS ALTIN 1 dakikalık grafiktir. Burada ilk iki dakikada hareket alanının genel itibariyle yoğunlukta olduğu zaman dilimi olarak söyleyebiliriz.
Bu istatistik DOLAR ENDEKSİ (#DOLLAR_IND), GBPUSD, USDJPY, ONS ALTIN (GOLD), S&P500, DAX30, USDTRY, EURTRY, HAM PETROL (CRUDE OIL) ve BRENT PETROL (BRENT OIL) gibi finansal varlıklarda da benzer özellikler taşımaktadır. Bu sebeple de veri etkisi olarak ilk 2 dakikanın dikkate alınması ancak ilk dakikanın kritik olduğu hususu göz ardı edilmemelidir.
Aşağıdaki grafikte Tarım Dışı İstihdam verisi açıklanması ardından S&P500 endeksinin ilk 300 saniye yani ilk 5 dakikalık performansının son 1 yıllık görüntüsü yer almaktadır. İlk 180 saniyelik kısımda endeks hareketini hızlandırırken kalan zaman içerisinde hareketlerin biraz daha sakinleştiğini izlemekteyiz. İlk 180 saniye içerisinde de 60 saniye yani haber açıklandığı an itibariyle ilk dakika özellikle en etkin fiyat hareketinin gerçekleştiğini görmemize olanak tanımaktadır. Bu açıdan baktığımızda çoğu finansal varlık kritik ABD verileri açıklandığı an itibariyle fiyatlamasını gerçekleştirmektedir.