Seçim sonrası koalisyon ve erken seçim ihtimallerini konuşurken ekonomiyi biraz ikinci plana attık. Bugün biraz ekonomiye bakalım. Büyüme rakamları beklentilerin oldukça üzerinde geldi. Ekonomi 1. çeyrekte yüzde 2.3 artış gösterdi. Hane halkı harcamalarında ise yüzde 4.5 artış görüldü. İç talepteki toparlanmada, tüketim harcamaları ön planda. Yatırım harcamalarında ise daha sınırlı bir iyileşme söz konusu.
Açıkçası böyle bir büyüme beklemiyorduk. Önceki çeyrekte yüzde 2.6 sonrasındaki yavaşlamanın beklenenden az olduğunu görüyoruz. Ancak Türkiye ekonomisinin dinamosu olan inşaat sektöründeki zayıflamanın devam ettiği görüldü. İnşaat sektöründeki daralma yüzde 2’den yüzde 3.5’e yükseldi. Bunun yanında İmalat, ticaret ve ulaştırma sektörlerinde de zayıflama devam etti. İmalat sanayideki büyüme çeyreklik bazda yüzde 2.8’den 0.8’e düştü. Ticaretteki büyüme ise yüzde 1.5’dan yüzde 1’e geriledi. Yılın ikinci yarısında siyasi belirsizliğin sürmesi durumunda büyümede ciddi sıkıntılar ile karşılaşabiliriz.
İnşaat sektörünü kullanarak büyümeye çalışan bir ülkede bunun sürdürülebilir olması oldukça zor görünüyor. Finansman bulmak eskisi kadar kolay olmayacak. Ayrıca yapılan konutların satılamaması diğer önemli nokta. Kamuya iç kaynak sağlamak için özelleştirilecek değerli kurum kalmadı. Önümüzdeki süreçte kamu yatırımları için kaynak bulma konusunda sıkıntılar yaşanabilir.
Kurdaki yükseliş dış borç stokunu artırken, enflasyonun gerilemesini engelliyor. Gelen ekonomik veriler eşliğinde yılın 2. yarısında faiz artışı beklediğimiz FED sonrası artık yavaş yavaş sermaye girişinin azalacağını söylemek yanlış olmaz. FED’in parasal genişleme yaptığı dönemlerde yükseliş trendinde olan borsalarda düşüşler görülebilir. Faiz artışı için ABD’yi bekleyen İngiltere’de de ekonomik veriler toparlanmayı teyit etmeye başladı. FED’in faiz artışıyla birlikte eskisi kadar ucuz yabancı kaynak bulmak oldukça zor olacak.
Hepsinin bir arada düşündüğümüzde hükümetin kurulup kurulamayacağı belirsizliği, kurulan koalisyon hükümetinin sürdürülebilirliğinin olup olmayacağı, erken seçim ihtimali ve FED faiz artışı ile zorlu bir süreç bizi bekliyor.