Para birimleri siyasi gelişmelere büyük tepkiler veriyor. Bunun kısa zamanda en yakın örneğini sterlinde gördük. Zaten {{ecl-67||enflasyonun } yüksek olması ve ekonominin yavaşlaması stres yaratırken süreci daha da bozacak vergi indirim paketi sterlin varlıkları toz duman etti. Bakanlar ve sonrasından başbakan istifa etti. Şimdi ise önceki aday Sunak’ın Başbakan olması bekleniyor. Sterlinde ise aşırı oynaklık sonrası 1,13 yakınında daha sakin bir seyir var.
Bugünlerde gözler Japonya’da. Japonya Merkez Bankası faiz artırmayan tek gelişmiş ülke merkez bankası. Ülkede ekonomide uzun yıllar iç talebin zayıf olması en büyük sorundu, ama ticaret iyi idi. Şimdi ise enflasyon yüksek, ticaret zayıfladı ve yen değer kaybediyor. Cuma günü dolar/yen 151,95’e çıktı, bu seviye 32 yılın en yükseği ve Merkez Bankasından müdahale geldi. 98 krizi sonrası ilk müdahale geçen ay gelmişti, Cuma günü ise ikinci müdahale geldi ve yetkililer sözlü yönlendirmeyle de işi sıkı tutmaya çalışsa da işe yaramıyor. 145’e gerileyen fiyat bugün yeniden 150 sınırında ve dolar/yen de kritik seviye olan %0,25’te.
Japonya Ekonomi Bakanı istifa etti, maliye tarafından ise hazırlanan yeni teşvik paketinin ay sonunda açıklanacağı belirtildi.
Yendeki hızlı kayıp rekabetçiliğin de ötesine geçerken hem siyasi cepheyi hem de hanehalkını rahatsız ediyor. Bu durum yetkililer özelinde İngiltere’de olduğu gibi gerilimi yükseltebilir.
Çin tarafında da işler karışık. Ertelenen veriler bugün açıklandı ve veriler beklentilerden iyi geldi, fakat siyasi gelişmeler endekslere olumsuz yansıdı. Piyasalar yönetimi negatif fiyatladı ve Hang Seng %7’ye yakın geriledi. Dolar/yuan 7’yi aştı.
Avrupa’da da görünüm kötü
Avrupa ülkeleri pandemi sonrası en kötü dönemi yaşıyor. Özellikle Almanya’da hizmet ve üretim sert kayıp verirken Fransa’da düşüş görece daha az. Kayıplarda tahmin edildiği üzere en çok enerji alanları var. Enflasyon ise hizmet sektöründeki yavaşlamanın ana kaynağı. Bugünkü kötü PMI rakamları bölge ekonomisindeki yavaşlamanın sertleştiğini gösteriyor. Son çeyrek ve 2023 ilk çeyreği için görünüm giderek karamsarlaşıyor.
Doğu ile ticarette olan Avustralya’da da hava bozuk. Sekiz aylık pozitif büyüme endeksleri tersine döndü.
Yüksek enflasyon, sıkılaşan finansal koşullar ve risk iştahının azalmasına bağlı küresel üretim yavaşlıyor. Verilerdeki her düşüş merkez bankalarının duracağı beklentisini artırırken gelen açıklamalar da haliyle fiyatlamada etkili oluyor. Bu noktada Fed şahin diyebiliriz. Hatırlarsanız Cuma günü swap tarafında %5 faiz söz konusu olmuştu.
Tüm gelişmeler dolar üzerindeki yukarı hareketi desteliyor. Gerek tahvil getirileri gerekse endekste yükseliş var.
TL tarafında işler nasıl?
Merkez Bankasının Kasım’da faizi %9’a düşürmesi bekleniyor ki Cumhurbaşkanı da yine tek haneli faiz açıklamasını sürdürdü. Son bir yıldır yaşanan durum ok açık, merkez bir yandan faiz indiriyor, bir yandan kuru kontrol ediyor, diğer yandan da BDDK kredileri kısmak için yeni oranlar açıklıyor. Seçimlere kadar piyasa desteklenmeye devam edecek ve kurda da ani çıkışlar olmada sakin ve dikkat çekmeyecek yükselişlere izin verilecek. Haftalardır 18,58’de olan kur bu hafta 18,60-18,62’de. Bakalım bir hafta sonra 18,70’li seviyelere doğru ilerleme devam edebilir.