Türk lirası, dün yaşanan gelişmelerle birlikte yüksek volatilitede hareket etti. Türkiye’de siyasi gerilimin artmasıyla birlikte önemli bir değer kaybı yaşayan Türk lirası, dolar karşısında 41 bandına kadar yükselerek rekor kırdı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası artan siyasi belirsizlik, TL’nin dolar karşısındaki değer kaybını hızlandırdı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) piyasaya müdahale adımları ise oynaklığın azalmasında etkili olurken, dolar kuru 38 seviyesinin altına kadar geriledi.
İmamoğlu’na Gözaltı Kararı TL’yi Sarstı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Türk lirasının dolar karşısındaki kaybı, %12’yi aştı ve parite 41,2 TL seviyesine kadar yükseldi. Siyasi belirsizliğin oluşması, TL’nin hızla değer kaybetmesini tetiklerken bu durum, paritenin olası şoklara karşı dirençsiz olduğunu bir kez daha gösterdi. Dolar/TL, dün yaşanan olaylar öncesinde 36,50-37 aralığında ılımlı seyrini devam ettiriyordu. Ancak İmamoğlu’na yönelik suçlamaların ardından ani yükselişle birlikte TL, yılbaşından bu yana toplamda yaklaşık %22 oranında değer kaybetmiş oldu.
Merkez Bankasının Müdahale Adımları
Türk lirasındaki sert değer kaybının ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), döviz piyasasına doğrudan veya dolaylı müdahale ederek kurdaki yükselişi kontrol altına almaya çalıştı. Bankacılar, TCMB’nin kamu bankaları aracılığıyla en az 5 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirdiğini, bazı tahminlere göre ise bu rakamın 10 milyar dolara kadar çıktığını belirtti. Bu müdahaleler, TL’deki değer kaybını yavaşlatmayı amaçlarken, ilk şokun ardından kurda geri çekilmeyi sağladı ve dolar/TL gün sonunda yükselişini %3 bandında dengeledi.
TCMB, ayrıca döviz piyasasında istikrarı sağlamak ve oynaklığı kontrol etmek amacıyla TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemleri başlattı. Bu işlemler, tarafların belirlenen vadede döviz kuru üzerinden işlem gerçekleştirmesini ve kur farkının TL olarak ödenmesini esas alıyor. Bu tür enstrümanlar, döviz piyasasında daha öngörülebilir bir ortam yaratmayı ve spekülatif hareketleri sınırlamayı hedefliyor. TCMB’nin bu adımları kısa vadede piyasa üzerindeki baskıyı azaltmaya katkı sağlasa da döviz kurundaki uzun vadeli hareketler, siyasi gelişmelere ve küresel piyasa dinamiklerine bağlı olarak şekillenmeye devam edecek.
Dolar/TL’deki Volatilite Küresel Piyasalarda da Yankı Buldu
Son gelişmeler sonrası uluslararası piyasalarda Türkiye ekonomisi ve döviz kurları üzerine gelen yorumlar dikkat çekiciydi. Goldman Sachs (GS), TL’nin değer kaybına rağmen TCMB’nin faiz indirim döngüsüne devam edeceğini öngörüyor. Goldman Sachs raporunda, 17 Nisan’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 250 baz puanlık faiz indirimi tahminini koruduklarını, ancak siyasi gelişmelerin ve döviz kurundaki oynaklığın bu tahminde risk oluşturduğunu belirtti. Banka, risklere rağmen 12 aylık dolar/TL tahminini 42 TL’de sabit tutmaya devam ediyor.
JPMorgan (JPM) da Türkiye’nin yıl sonu enflasyon tahminini %27,2’den %29,5’e yükseltti. Banka, TCMB’nin faiz indirimi konusunda daha temkinli olacağını ve nisan ayından itibaren her toplantıda 150 baz puan indirime gitmesini bekliyor. Yıl sonu politika faizi beklentisi ise %35 seviyesinde bulunuyor.
Küresel piyasaların odağındaki gelişmelerin başında ise Fed’in faiz kararı ve sunduğu projeksiyon vardı. Fed, beklentiler doğrultusunda faiz oranlarını değiştirmedi. Fed Başkanı Jerome Powell, büyüme tahminlerinin aşağı yönlü, enflasyon tahminlerinin ise yukarı yönlü revize edildiğini belirtti. Powell ayrıca, ABD ekonomisinin resesyona girme riskinin arttığını ancak bunun temel senaryo olmadığını ifade etti. Fed’in mevcut para politikası, doların küresel çapta güçlü kalmasına neden olurken bu durum, Türk lirası ile birlikte gelişmekte olan piyasalarda ek baskı oluşturuyor.
Dolar/TL’de Piyasa Beklentileri ve Olası Senaryolar
Son gelişmelerin ardından Türk lirasının gelecekteki seyrini belirleyecek en önemli faktörler; siyasi istikrar, TCMB’nin faiz politikası ve küresel piyasa gelişmeleri olarak takip edilecek. Hâlihazırda TCMB’nin faiz indirim döngüsünde olması, Türk lirası üzerinde bir baskı unsuru olarak görülürken siyasi belirsizlik, TL için ikinci bir negatif etki yaratıyor. Öte yandan gelişmekte olan piyasalar, Fed’in faiz politikası ve doların küresel değerlenmesinden etkileniyor. Bu durum, yurt içi piyasalardan çıkışı hızlandırarak TL üzerinde ek baskı oluşturabilir.
Ayrıca TCMB’nin rezerv durumu, piyasalara müdahale kapasitesini sınırlayabilir. TCMB’nin rezervlerinin zayıf kalması hâlinde kurda yukarı yönlü volatilite devam edebilir. Bu noktada piyasalarda güven ortamının sağlanması ve siyasi istikrarın yeniden tesis edilmesi kritik önem taşıyor.
Dolar/TL’de Teknik Görünüm
Dolar/TL’de ilk şokun 39 seviyesinde karşılandığı görüldü. Ardından gün içinde kademeli geri çekilmeler görülürken parite, 37,6-38 bandında kontrol altına alındı. Dolar/TL’nin kısa vadede 37,7 seviyesinde destek bulduğu, yukarıda ise 38,50’ye doğru hareketlenebileceği öngörülüyor. Önümüzdeki günlerde 40 seviyesine doğru yönelimde 39 ve 39,50 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilecek.
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımadığı gibi yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez. Her türlü varlığın birden fazla bakış açısıyla değerlendirildiğini ve oldukça riskli olduğunu, dolayısıyla herhangi bir yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca herhangi bir yatırım danışmanlığı hizmetimiz bulunmamaktadır.