Geçtiğimiz hafta özellikle Çin'de hem vaka sayılarının azalması hem de 1 Haziran’dan itibaren kısıtlamaların kaldırılacağı haberleri piyasaya olumlu yansımıştı. Bu olumlu havayla piyasalar bu haftaya da iyi bir başlangıç yapmıştı. Hatta Salı günü ABD’nin Nisan ayına ait sanayi üretimi ve perakende satış verilerinin de beklentilerin üzerinde gelmesi işin tuzu biberi olmuştu. Beklenti üzerinde gelen bu iki veri, ekonominin hâlâ güçlü olduğu, dolayısıyla resesyon ihtimalinin de şimdilik daha zayıf olduğu şeklinde yorumlandı. Hatta şöyle söyleyeyim, bu iki veri açıklandıktan hemen sonra Powell konuştu. Powell konuşmasında “enflasyonda ikna edici bir düşüş görene kadar faiz artırmaya devam edeceğiz” dedi. Fakat piyasa şahin Powell’a bile aldırış etmeden iyi gelen sanayi üretimi ve perakende satışları verisini fiyatlamayı tercih etti ve bu fiyatlama ile Salı günü ABD endekslerine alım gelirken resesyon ihtimalinin zayıflaması ile ABD 10 yıllıklarında da yeniden %3 sınırına yaklaşan bir yükselme gördük.
Fakat Çarşamba gününe geldiğimizde başta ABD borsaları olmak üzere küresel borsalarda çok ciddi satışlarla karşılaştık.
Peki, ne oldu da piyasalardaki toparlanma çabası yerini sert satışlara bıraktı?
Çarşamba günkü satış ABD kaynaklıydı. Bu hafta ABD’de dev perakende şirketlerinin 2022 1. çeyrek bilançoları açıklanıyor. İlk olarak perakende devi Walmart’ın başı çektiği önemli perakende şirketlerinin bilançosu hafta başında bir miktar hayal kırıklığı yaratmıştı. Fakat Çarşamba günü açıklanan Target Corp’un ilk çeyrek bilançosu bu yılın ilk çeyreğinde şirketin kârlılığında %50’lik bir düşme olduğuna işaret ediyor. Bu düşmenin en temel sebebinin de şirketin artan enflasyonu (yani artan maliyetlerini) sattığı ürünlerin fiyatlarına yansıtamamasından kaynaklandığı anlaşıldı. Aynı zamanda şirket bilançosu artan yakıt ve navlun maliyetleri yüzünden önümüzdeki dönemde işlerin daha da kötüleşeceği sinyali de veriyor. Yani perakende sektörü bilançoları fiyat baskılarının gevşemediği, bu nedenle de enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceğini gösteriyor.
Haliyle kötü gelen bilançolar sonrasında yatırımcıların hem enflasyonun kötü yönünün ekonomide daha çok ortaya çıkmasıyla Fed’in gaza basarak daha da agresifleşebileceği (ve hatta 50 bp yeterli olmazsa önümüzdeki günlerde 75 bp’nin yeniden masada olabileceği) hem de daha da agresifleşen Fed ile ekonominin resesyona veya stagflasyona girebileceği fiyatlaması ile başta ABD borsaları olmak üzere tüm borsalara sert satış geldi. Çarşamba günü bu fiyatlama ile Nasdaq %4,73, Dow Jones %3,56 ve S&P 500 %4,04 ile Haziran 2020’den bu yana en sert günlük düşüşlerini gerçekleştirdiler. Teknoloji hisselerinin başı çektiği bu korku satışlarının tüm küresel borsalara da yansıyarak satışlar derinleşti. Dün yine ABD borsaları az da olsa günü kayıpla kapadı.
Yukarıda anlatılanlar bir gün içinde piyasaların nasıl terse dönebileceğinin en büyük göstergesi. Kaldı ki biz özellikle son haftalarda bu tarz ters fiyatlamalara da oldukça aşinayız. Bu nedenle oynaklığın yüksek olduğunu ve belirli bir süre daha devam edeceğini haliyle düzelen havaya rağmen dikkatli ve temkinli olmanın önemine son dönemdeki yazılarımda sıklıkla değiniyorum.
Bu arada yeri gelmişken bir tahmini de sizlerle paylaşmak isterim, bir beklentiye göre ABD piyasalarında bir kez daha %5’ler civarında sert satışlar gelirse kredi koşulları daha da kötüleşerek bu durum ekonomilerin iyi olan kısımlarına da zarar verebilir. Böylesi bir satış durumunda özellikle de S&P 500’ün ayı piyasasına girmesi durumunda (ki büyük olasılık olarak görülüyor) borsalarda satışların çok daha sertleşebileceği dillendiriliyor. Hatta bu senaryo gerçekleşirse senaryonun savunucularına göre hisse senedi piyasalarındaki çöküşü önleyebilmek adına Fed istese de çok agresif gidemeyebilir.
Çarşamba günü yukarıda bahsettiğim fiyatlama ve resesyon endişeleri ile %2,77’ye kadar geri çekilen 10 yıllıklarda bugün bir miktar yükselme eğilimi görülüyor. Anlaşılan o ki tahvil piyasalarındaki resesyon ile yüksek enflasyon kaynaklı kararsızlık bir süre daha devam edecek.
Dolar endeksi de 2 gündür karışık işlem görüyor. Artan enflasyon endişeleri ile gelen riskten kaçışa rağmen dolarda güçlü bir ivmelenme görülemiyor. Bunun nedenlerinden biri de bu hafta ECB üyelerinden gelen ve Temmuz’da en az 25 bp’lik (ve hatta belki de 50 bp’lik) faiz artırım sinyalleri sonrasında eurodaki toparlanma. Bir diğer güçlü neden de dolar endeksindeki son günlerde son 20 yılın en yüksek seviyelerinden gelen düzeltme hareketi. Ayrıca Çarşamba günü artan enflasyon endişeleri ile altın talebinin artması da doları olumsuz etkileyen nedenler arasında.
Piyasadaki hâkim beklentiye göre güvenli liman gömleğine rağmen dolar endeksinde oynaklığın kısa vadede devam edeceği düşünülüyor. Yani son günlerdeki zayıflık bir süre daha devam edebilir.
Kötü gelen perakende sektörü bilançolarının enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceğini işaret etmesinin ardından enflasyondan korunma güdüsü ile ons altın yükselişe geçti ve bu yükselişin kısa vadede de devamı bekleniyor. Kritik direnç olan 1856 üstü fiyatlamalarda satış baskısı azalacaktır. Fiyat 1820 üstünde kaldığı sürece görünüm olumlu iken 1800 altında düşüşler hızlanabilir.