Geçtiğimiz haftayı satıcılı kapatan küresel piyasalarda yeni hafta da kötü başladı. Hisse senedi endekslerindeki düşüş bugün de devam ederken Asya kayıplarda ilk sırada yer alıyor. Satışların nedeni büyüme endişeleri.
ABD, Çin ve Avrupa gibi büyük ekonomilerde yavaşlama beklentilerinin artması ve buna bağlı diğer ekonomilerin de benzer bir sonuçla karşılaşacağı fikri büyümeye duyarlı ürünlerde kayba neden oluyor. Demir cevheri geçen haftaki düşünün ardından bugün de değer kaybetmeye devam ediyor ve 100,0 dolara yaklaşarak vadeli işlemlerde yıl içi en düşük seviyeye yaklaştı.
Büyümeden direkt etkilenen petrol de haftaya düşüşle başlarken satışlar emtia grubunun neredeyse tamamına sirayet etti. Günlük bazda paladyum ve platin %3’ün üzerinde düşüşle ilk sırada yer alırken altın üzerinde ise bu hafta açıklanacak veriler öncesi zayıf seyir var.
Son açıklamalara baktığımızda hem Fed hem de ECB yetkilileri enflasyonu düşürmenin zaman alacağını, bu nedenle yüksek faiz sürecinin de uzun kalması gerektiği görüşünde. Fed, ECB’ye göre faiz artışlarını daha erken tamamlayacak gibi görünüyor, ancak iki merkez bankası da erken davranmanın bedelinin geç kalmaktan daha ağır olacağı görüşünde hemfikir. Ekonomik yavaşlamaya rağmen enflasyonu seçen bankalar, her ne kadar en az hasarla süreci tamamlamak isteseler de sürecin sert geçeceği piyasa ve merkez bankaları tarafından kabul edilmiş gibi görünüyor.
Geçtiğimiz hafta 1,1060 denemesinin ardından 1,0920’ye gerileyen Euro/dolardaki toparlanma bugün hafta yeniden 1,1060’a ilerliyor. Dolar endeksi ise her ne kadar 100,80 seviyesinde tutunsa da Şubat ayı başındaki gibi bir toparlanma gösteremiyor. Endekste 103,50 seviyesi altı düşüş isteğini canlı tutuyor. İyimser olmak için evvela 103,50 üzerinde tutunma gerekiyor.
Bu hafta açıklanacak veriler Fed ve ECB beklentilerinde, büyüme endişelerinde ve bunlara bağlı fiyatlamada etkili olacak. Perşembe ve Cuma günleri volatilete artabilir.
Yurt içinde ise bu hafta Merkez Bankası Nisan toplantısını gerçekleştirecek. İletişimi daha da güçlendirmek için her ay yapılan toplantıda faiz indirimi bekleniyor. Beklenmiyor, ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları faiz indiriminin devam edeceği yönünde.
2022’de Cumhurbaşkanının açıklamalarına göre beklentiler şekilleniyordu ki Merkez Bankası da bu açıklamaların ardından faiz indiriyordu. Ama bu defa piyasalar Merkez Bankasının bu yıl daha fazla faiz indirimine gideceğine pek ihtimal vermiyor. Hatta seçimler kazanılsa dahi mevcut politikalardan dönüleceği fikri iyiden iyiye yer bulmuş durumda. Sebebi ise, sürdürülemez olduğu ve bunu destekleyecek borç ya da kaynağın da kalmadığı şeklinde.
Faiz indirimi beklenmiyor, ama dolar kurunda hareketliliğin arttığı görülüyor. Bankalar ve serbest piyasa arasındaki farkın giderek açılması da endişe verici. Bankalara ya da şirketlere gelecek her baskı fiziki işlemleri artırıyor, dolayısıyla seçime doğru bu yöndeki her hamle oynaklığın da artması anlamına gelecektir. Analizden uzaklaşan fiyat için bir seviye vermek de elbette güvenilir ve sağlıklı olmayacaktır. Serbest piyasada 21,0 seviyesine giden kurun MB tabelasında ne zaman buralara yaklaşacağı izleniyor sadece. Teknik yoruma uzak, ama sebep-sonuç üzerinden eleştirilere açık bir kur.