Dünya borsaları neyi fiyatlıyor?
Genel olarak en kötünün geride kaldığı düşüncesi kuvvetli, öyle ki seyahat, enerji gibi süreçten en çok etkilenen şirketlerin hisselerinde yükseliş var. Parasal ve mali desteğin yarattığı bol para süreci de risk iştahını giderek artırıyor, özellikle GOP’lardaki yükseliş dikkat çekiyor. Yani pandemide en kötü geçti, zaten aşılanma da hızlandı, kısıtlamalar da kalkacak fikri piyasaları yeşillendiren ana başlıklar, ancak bu ana başlıkların şimdilik altında yer alan başlıklar ise enflasyon, iklimsel sorunlar ve dağıtılan paraların vaktinden önce istenip istenmeyeceği…
Fed, genişleme politikasına geçtikten sonra, enflasyonun hedef üzerine çıkması durumunda aceleci davranmayacaklarını, çünkü aceleci olmanın geç kalmaktan daha riskli olabileceğini belirtti. Fed, bu konuda piyasaya bir nevi taahhüt vermiş oluyor, ancak Fed de en nihayetinde göstergelere göre politika belirlemek durumunda ve son göstergeler enflasyonu destekliyor.
Anketler ve vadelilerin enflasyonda yükselişi fiyatlamasına dün itibarıyla veriler de eklendi. Perakende satışlar ve ÜFE, beklentilerin çok üzerinde arttı. Bu artışta elbette teşvikler içinde yer alan doğrudan parasal desteklerin de etkisi var, ancak nedenden ziyade sonuç önemli ve harcamalar artıyor, gıda fiyatları da yükselmeye devam ederken enerji kalemi içinde petrol son bir yılın zirvesinde. Yılın ikinci çeyreğinde yükselişin kendisini göstermesi beklenen enflasyon bu hafta hisselerde düşüş yarattı. Tahvil faizlerindeki artış ile yükselen dolar ise Ocak ayındaki hareket gibi henüz sınırlı bir oynaklık gösteriyor.
Borsalar tarafında bizi ilgilendiren iki önemli sorun var: Biri Çin hariç GOP’lara akan sermayede payımız az ve yabancı yatırımcının hisselerden çıkışı da sürüyor. Sene başı itibarıyla hisse çıkışı 450 milyon dolara yaklaştı, tahvillere olan talep ise devam ediyor.
2020’de BİST 100, yerli yatırımcı talebi ile arttı. Borsa İstanbul Genel Müdürü Hakan Atilla, AA’ya verdiği röportajda “2020, Borsa İstanbul tarihinde başarılı bir yıl oldu. Tüm piyasalarda en yüksek işlem hacimlerimize, en yüksek endeks değerlerimize ulaştık." dedi. Ancak dünya fiyatlamasında dolar bazında hesaplama yapıldığında endeks son yılların en düşük seviyesine geriledi.
Endekste riskli gördüğümüz bir diğer konu ise, neredeyse tüm analizlerimizde altını çizdiğimiz sorun olan genele yayılmayan yükseliş. Sanayi, gıda ve kimya gibi belli endeks içindeki hisselerde ralliler görüyoruz, lakin istikrar ve değerde önemli paya sahip olan BİST Bankalar tarafındaki hareketler risk sinyalleri veriyor.
Bugün yapılanPPK toplantısında merkez, uzun süre faiz indirimi olmayacak diyerek sözlü yönlendirmeye devam etti, ancak %5 hedefine kadar bu politika kararlılıkla uygulanabilecek mi, bilemiyoruz.
Artan petrol ve gıda fiyatlarının enflasyonda Şubat ve Mart aylarında da etkisini göstermesi bekleniyor, bu nedenle başabaş noktaya gelecek enflasyon ve faiz tarafında gelecek aylarda merkez bankasından bir hamle daha görebiliriz.
Döviz kurlarının rekor sonrası en düşük seviyelere gerilemesi son haftada yurt içinde alım olarak değerlendirilmiş görülüyor. Önceki hafta 2 milyar döviz bozan yerleşikler son haftada 2,7 milyar döviz alımı yapmış, ancak TL mevduatlarda da artış var. TCMB’nin belirttiği ters para ikamesinin başlaması için yerleşiklerin özellikle enflasyondaki düşüş ve kurda oynaklığın azaldığına ikna olması gerekiyor.
Fiyatlamalara baktığımızda;
BİST 100 1.550 puan üzerindeki hareketini koruyor ve 1.570’e doğru istek devam edebilir. 1.510 puanı ilk önemli destek olarak izliyoruz.
USD/TRY kurunda 7,0 altı hareket devam ediyor ve 6,80 desteğini izliyoruz, 7,25 ilk direnç ve kırılmadıkça baskı devam edebilir.