Piyasaların 2021'de son 20 yılın en büyük kazanımlarından birini elde etmesinin ardından, yatırımcılar şimdi neler bekleyebilir?
Tarih bize momentumun 2022'de de devam edeceğini söylüyor, ancak yatırımcılar yeni yılda korona virüs, enflasyon, faizler ve hem yerel, hem de uluslararası siyaset alanlarında çeşitli endişeler sebebiyle daha çok stresle de karşı karşıya kalabilir.
Wall Street'teki uzmanların sürekli temkinli olma ihtiyacından ve gerçekçi sabırlılıktan bahsettiğini duyuyoruz. Uzmanlara göre piyasalar iyi bir yıl geçirecek, ancak oynaklık sergileyecekler. Ancak bu oynaklık, COVID-19 paniğinin S&P 500'ü bir aya yakın bir sürede %35 düşürdüğü 2020 başları kadar yüksek seviyede olmayabilir.
Ancak durum şu an böyle değil. SPX 2022'ye, yılın ilk işlem gününü 4.796,56'lık bir rekorla kapatarak başladı.
Endeks geçtiğimiz yılı 2020'den %26,9 yükselişle 4.766,18'de kapatarak, 1997'deki %31'lik artıştan bu yana en iyi üçüncü, 2019'dan bu yana ise en iyi performansını kaydetmişti.
Dow Jones Industrial Average 2021'de %18,8, NASDAQ Composite ise %21,4 yükseldi.
Gerçek şu ki, ABD hisse piyasası 2008-2009 krizinden bu yana güçlü bir kazanç serisindeydi.
S&P 500 son 13 yılın 10'unu yükselişle tamamlarken, yükselmediği yılları da sabit kapattı.
Bu serinin devam edebileceğini gösteren birçok neden var.
Yerel ekonomi büyüyor. Tüketici harcamaları genel olarak güçlü. İstihdam da artıyor; ABD Çalışma Bakanlığı'nın Cuma günü tarım dışı istihdamın Aralık'ta 400.000 arttığını, işsizlik oranının ise %4,2'den %4,1'e gerilediğini açıklaması bekleniyor.
Hisse fiyatlarının asıl yakıtı olan şirket kazançları da büyüyor. Üçüncü çeyrek kazançları bir yıl önceye kıyasla %27,1 yükseldi ve bu trendi bozmak için büyük bir şok gerekli.
Teknoloji hisseleri hâlâ piyasanın en güçlü oyuncuları. Apple (NASDAQ:AAPL) Pazartesi günü kısa bir süreliğine 3 trilyon dolarlık piyasa değerini gördü. Piyasaların açılışı öncesinde, Tesla (NASDAQ:TSLA) 2021 teslimatlarının %87'lik bir artışla 936.000'e ulaştığını açıklayarak yatırımcılarını sevindirdi. Analistlerin beklentisi 897.000 teslimat civarındaydı. Şirket geçtiğimiz yıl 932.000 araç üretti ve bunun yarısını Şangay'daki fabrikasında gerçekleştirdi.
Tesla Pazartesi kapanışı itibarıyla %13'ün üzerinde yükselmiş durumdaydı ve S&P 500 ve NASDAQ 100 hisseleri arasında ilk sıradaydı. Elektrikli otomobil üreticisinin hisseleri 2021'de %50 yükseldi.
Tesla'nın piyasa değeri 1,2 trilyon dolar seviyesine yaklaştı. Önünde ise (gün sonunda piyasa değeri 2,99 trilyon dolar seviyesinde olan) Apple, Microsoft (NASDAQ:MSFT), Google'ın ana şirketi Alphabet (NASDAQ:GOOGL) ve Amazon (NASDAQ:AMZN) yer alıyor.
COVID-19 salgını kolay kolay son bulmayacağını gösterse de, son araştırmalar Kasım ayında ortaya çıkan Omicron varyantının virüsün daha zayıf etkiye sahip bir versiyonu olduğunu gösteriyor. ABD Gıda ve İlaç Kurumu'nun (FDA) eski Başkanı Scott Gottlieb, Pazartesi günü CNBC'ye Omicron'un belki de birkaç hafta içinde daha zayıf bir tehdit haline gelebileceğini söyledi.
Gottlieb eğer araştırmalar doğruysa ve insanlar aşı olmaya devam ederse, sonbahara kadar COVID'in çok daha düşük bir risk haline gelebileceğini ekledi ve gelecekte Amerikalılar'ın grip aşına benzer şekilde yıllık COVID aşısı olabileceğini belirtti.
Ancak hâlâ birçok risk mevcut. Bunlardan bazıları:
1. Artan Faiz Oranları
FED, 2020'den bu yana ekonomiyi desteklemek için uyguladığı devasa miktardaki teşviklerin artık geri çekmenin zamanının geldiğini düşünüyor. Ancak bu süreçte enflasyon sorunu ortaya çıktı. Benzin fiyatları %50'ye yakın artış gösterdi. Navlun, gıda, sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında sıçrama yaşandı. Çalışanlar daha yüksek maaşlar talep etti ve kararlılıklarını istifa ederek gösterdi.
FED'in enflasyonla mücadele konusunda kullanabileceği ilk araç faizleri artırmak ve böyle bir hamle, ikinci bir sorunu da çözmeye yardımcı olur. FED'in federal fon oranları (bankaların birbirlerine gecelik borçlanmalar için vermelerini istediği faiz oranı) COVID-19 salgınının başlangıcından bu yana sıfıra yakın seviyede. FED'in bu politikası hisse piyasasının 2020 ilkbaharından itibaren geri dönüş yapmasına yardımcı oldu. Politika aynı zamanda yeni ve ikinci el ev satışlarında ve büyük yatırımcıların kiralamaya yönelik ev ve apartman satın alımlarında da artışa yol açtı.
Merkez bankasının faiz oranlarını bu yıl artırmaya başlaması ve potansiyel olarak iki ya da üç artış gerçekleştirmesi bekleniyor.
Tahvil faizleri Pazartesi günü faiz artışı beklentileriyle birlikte yükseldi. ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizi %1,628'e yükselerek, 31 Mart'taki %1,746'lık zirvesinden bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Peki bir faiz artışı dünyanın sonu demek mi? Tam olarak değil. Ancak bir faiz artışı süreci dikkatli bir şekilde yönetilmeli. FED 11 Eylül terör saldırılarının ekonomi üzerindeki etkisini hafifletmek amacıyla faizleri düşürmenin ardından, 2003'te yeniden yükseltmeye başlamıştı. Bu artışların piyasayı baskılamaya başlaması ve 2008-2009 çöküşüne katkıda bulunması üç - dört yıl almıştı.
2. Aşırı değerlenen hisseler vs. artan faizler
S&P 500 hisselerinin 434'ü 2021'i yükselişle tamamladı. Bunlardan 96'sı ve 30 bileşenli Dow endeksinde yer alan 23 hisse, yıllık bazda %50'nin üzerinde bir artış kaydetti.
Ek olarak, NASDAQ 100'de yer alan 74 hisse yılı yükselişle tamamladı.
Aşı üreticisi Moderna (NASDAQ:MRNA) ve siber güvenlik yazılımı ve donanımı sağlayıcısı Fortinet (NASDAQ:FTNT), 2021'de %100'ün üzerinde değer kazandı.
Apple 2021'de %34 değer kazanmanın ardından Pazartesi günü de %2,5 yükseldi. Ürettiği çipler oyun donanımlarında ve kripto para ağlarını çalıştıran sistemlerde kullanılan NVIDIA (NASDAQ:NVDA), %125 değer kazandı.
Aynı zamanda, daha küçük piyasa değerli birçok hisse büyük abilerinin yüksek getirilerine yaklaşmayı başaramadı. Daha da kötüsü, yılın sonuna doğru yeni zirveler kaydeden hisselerin sayısı yeni düşükler kaydedenlerin altına indi.
Bu yüzden, mevcut risk şu: faizler çok artarsa (örneğin %+5), hisseler kötü bir tepki verecek. 1987'deki çöküşte bu yaşandı; bu aynı zamanda 2008-2009 krizine en önemli katkıyı yapan faktörlerden de biriydi.
3. Devam eden enflasyon baskıları
Bu baskılar henüz hiçbir yere gitmiyor ve hisseleri de baskılayacaklar.
Enflasyon baskıları, 2020'de COVID-19 salgınının ortaya çıkışıyla birlikte başladı. Salgın küresel ticaret sistemini o kadar bozdu ki, otomobillerdeki çip ve elektronik bileşenlerden mutfak dolabı kurulum kitapçıklarına kadar her üründe tedariğin ne zaman gerçekleşeceğini öngörmek imkansız hale geldi.
Enflasyonda bir diğer itici güç de; çok sayıda insanın salgın döneminde işten ayrılması ve işverenlerin yeni çalışanları çekebilmek için maaşlara zam yapmak zorunda kalmasıydı.
Bir diğer katalist: OPEC ve dostları küresel petrol arzını azalttı. Sonuç olarak, ABD'de benzin fiyatları 2021'de %45 sıçrama yaptı.
4. COVID-19 salgınının bir türlü bitmemesi
Vaka sayılarının azaldığı ve belki de maske takmamıza artık gerek kalmadığına dair küresel bir rahatlamanın yaşandığı geçtiğimiz ilkbaharı hatırlıyor musunuz? Delta ve Omicron varyantlarının küresel çapta yayılması sebebiyle bu umut da boşa çıktı.
Omicron Kasım ayında ortaya çıkmanın ardından o kadar hızlı bir şekilde yayıldı ki, Broadway'de tekrar açılmış olan tiyatrolar neredeyse bir anda yeniden kapandı, restoranlara giden insan sayısında keskin bir düşüş yaşandı ve yolcu gemileri yolcuların ve personelin virüse yakalanmasını engellemeyi başaramadı.
Bir restoran zinciri olan Red Robin Gourmet Burgers'ın (NASDAQ:RRGB) hisseleri, en kötünün geride kaldığına dair inançla birlikte ilk çeyrekte iki kat değer kazanmıştı.
Ancak virüs korkuları sebebiyle tüketicilerin restoranlardan uzaklaşması sonucunda hisse üçüncü çeyrekte %30, dördüncü çeyrekte ise ek %28,3 değer kaybetti.
5. Artan küresel gerilim
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik planları, Çin'in Tayvan'ı kontrol altına alma hedefi ve İran'ın nükleer bir silah geliştirme sürecinde ilerleme kaydetmesi, küresel tansiyonu artırıyor.
Aynı zamanda iklim değişikliğinin fırtınalar, orman yangınları, sert kış havaları gibi etkileriyle birlikte küresel çapta iklim değişikliği konusunda nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair bir fikir birliğinin sağlanamaması da bir endişe kaynağı.
6. ABD'de ara dönem seçimlerinin çirkinleşme ihtimali
Birçok kişi, ara seçimde 6 Ocak 2021'de ABD Capitol binasına yönelik saldırıya benzer bir şeyin yaşanmasından korkuyor. Artan belirsizlikle birlikte, seçim süreci ve potansiyel gelişmeler Amerikan kurumlarına yönelik güveni azaltabilir.
Dikkatle yatırım yapın
Hisse fiyatları faizlerde bir artış sinyaliyle çöküş yaşamak zorunda değil. Enflasyon da her zaman kötü bir gelişme değil, özellikle de bir şirketin fiyatları yükselterek kârlılığını artırmasına ve hisselerini daha çok yatırımcı çekebilecek şekilde cazip hale getirmesine yardımcı oluyorsa.
Ancak bu iki gelişme de yatırımcıların sermayelerini nasıl değerlendirmeyi düşündükleri konusunda belirsizliği artırıyor.
Aynı zamanda küresel gerilim, COVID-19 (ve tüm varyantları) ve iklim değişikliği de piyasadaki belirsizliğe yeni katmanlar ekliyor.
Temeller (istihdam artışı, kâr büyümesi, satış büyümesi) 2022 başlangıcında iyi yatırım fırsatları sunsa da, mevcut belirsizlikler göz ardı edilmemeli.