Hatırlanacağı üzere Avrupa Merkez Bankası Ekim ayından itibaren ek genişleme sinyalleri vermişti ve euro düşüşe geçmişti. Aralık ayında yapılacak toplantıdan piyasalar, mevduat faizinde 0,20 düşüş ve aylık genişleme rakamında da 20 milyarlık artış bekliyordu, ancak ECB, mevduat faizini -0,20’den -0,30’a düşürdü ve aylık genişleme tutarını da sabit bıraktı. Eylül 2016’ya kadar sürecek olan aylık varlık alımlarını Mart 2017’ye kadar uzattı. Yaşanan hayal kırıklığı ile euro sert yükseliş yaşamıştı.
2016’ya Çin ekonomisi ve petrol fiyatlarındaki gerileme ile başlayan piyasalarda küresel belirsizlik endişeleri yükseldi. Draghi, Ocak ayındaki konuşmasında mevcut endişelerden dolayı geç kalınmaktansa erkenden ellerindeki tüm araçları kullanmanın daha doğru olacağını açıkladı ve Mart ayında para politikalarını tekrardan gözden geçireceklerini ifade etti.
Piyasalar ne bekliyor?
Euro Bölgesi enflasyon verisinin Ocak ayında gerileme göstermesi ve Şubat ayı tahmininde de düşüş yaşanması ile piyasalarda 10 Mart Perşembe yapılacak toplantıya dair beklentiler oldukça arttı. Genel ağırlıklı beklenti, mevduat faizinde 0,10 ya da 0,20 oranında düşüş ve aylık 60 milyar euro olan varlık alım tutarında da 10 milyar üzerinde artırım yapılması yönünde.
Draghi, bankaları korkutmadan teşvikleri artırmalı
Ancak mevduat faizinde yapılacak düşüş bankacılık sistemi üzerinde baskı oluşturabilir. Bankaların kredi vermekte gönülsüz olması durumunda da bölge içindeki (konut, işyeri, girişimcilik vs.) talepte azalma yaşanabilir. Bu da ECB’nin zor durumda kalmasına neden olabilir. ECB, bu kanatta yaşanacak sıkıntıları engellemek için mevduat faizindeki oranı düşük tutup aylık varlık alım tutarının oranını artırıp, vadesini uzatabilir.
ECB, beklentileri karşılayamazsa?
Perşembe günü yapılacak toplantıdan piyasa beklentilerinin altında bir sonuç çıkması ile euroya Aralık’tan sonra ikinci darbe gelebilir. Bu durumda yaşanacak bir diğer önemli konu ise ECB ile piyasalar arasında iletişim sorunu yaşandığı algısı, yani bir diğer ifadeyle, ECB’nin söyledikleri ile piyasaların anladıklarının farklı olduğu algısı. Böyle bir durumda ECB’ye karşı güven kaybı yaşanabilir ve euro sert atak yapabilir.
Toplantıdan piyasaları memnun edecek bir sonuç çıkması durumunda özellikle gelişen piyasalar Fed, BOJ ve BOE toplantılarından önce kısa bir süreliğine nefes alabilir. ECB’nin ardından gözler Fed toplantısına çevrilecek ve her ne kadar bu ay faiz artırımı beklenmese de gelecek açıklamalardan kurulun nasıl bir yol haritası izleyeceği takip edilecek.