ABD’de son 13 yılın zirvesine çıkan enflasyonun Mayıs’ta %4,7’ye yükselmesi bekleniyor. Maliye Bakanı Yellen'ın da enflasyonda yükselişin gelecek aylarda devam edeceği ve buna bağlı biraz daha yüksek faiz ortamının ekonomi için daha iyi olacağını açıklamasıyla gözler Perşembe günü açıklanacak TÜFE verisine çevrildi. Veri öncesi ABD’den gelen son verilere baktığımızda imalat ve imalat dışı PMI son derece iyi, özel sektör istihdam ve tarım dışı istihdam da görünüm pozitif sadece beklenti kadar artış olmadı tarım dışı istihdamda fakat ücretlerdeki enflasyon belirgin olurken işsizlik oranında da azalma var. İstihdam sektörü pandemi öncesinden henüz uzak ama toparlanmanın devam etmesi yapılan destek ve genişlemenin etkili olduğunu gösteriyor. Zaten yetkililer de zaman alacağı konusunda hem fikir. Buna karşın enflasyonun verilen kredi üzerine çıkması durumunda Fed’in hesaplarından daha erken varlık alımlarını azaltmaya başlaması söz konusu olabilir ki bu fiyatlama da ilk çeyrekte tahvil faizlerindeki hareketlilikle kendini göstermişti. Şimdi ise tahvil faizi sakin dolar ise hafif alıcılı fiyatlanıyor. Şimdilik GOP’larda belirgin bir dolar baskısı yok ancak altında kendini biraz göstermeye başladı.
Dünkü raporumuzda doların küresel piyasalarda canlanabileceğine değinmiştik ve yavaş yavaş enflasyon öncesi bu hareketi görüyoruz, iyi ama dolar kuru düşüyor? Diye soran kıymetli okuyucularımıza önce şunu açıklayalım:
Dolar/TL kurundaki yükselişte doların etkisi yoktu, tamamen TCMB Başkanının görevden alınması ile başlayan ardından Cumhurbaşkanından gelen açıklamalar ile siyasi tansiyonun yüksek olmasından kaynaklanan yani TL negatif gelişmeler nedeniyle yaşanan bir yükseliş vardı ki bugün 8,60 altına inen kur için de düştü demek doğru olmayacaktır.
TÜİK raporuna göre son üç aylık dönemde altın ve döviz yatırımcısına kazandırırken BIST, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %16,88, TÜFE ile indirgendiğinde ise %9,48 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. Dolar bazında yaklaşık 20 yılın en düşük seviyelerinde olan BIST, TL bazında Mart ayında rekor kırmıştı, ancak Mart ortasında yaşanan düşüş halen telafi edilebilmiş değil. Ayrıca BİST Bankalar son haftalarda iyi bir yükseliş gösterse de fiyat halen Mart ayını yakalayamadı ve sene başı kayı %21. Böyle olunca soruyu şu şekilde sormak gerekiyor? TL varlıklar neden değer kaybediyor? Bu sorunun cevabını hem siz değerli okuyucularımız gayet iyi biliyorsunuz hem de biz defalarca değindik.
ABD’de enflasyona bağlı faiz politikasında varlık alımlarının azaltılmasının gündeme gelmesi GOP’lar için negatif bir durumun başlangıcı olacaktır. Bu süreçte de her ülke ekonomisi gerek üretimine gerek politikasına gerekse rezervine göre güçlü olacak ya da daha çok etkilenecek. Türkiye’de enflasyon, cari açık ve para politikası gibi temel bileşenlerin kaygı yaratması yabancıyı da uzaklaştırıyor ve görülen o ki biz faiz ortamına geçişte zorlanan ülkelerden olacağız.
Teknik seviyelere baktığımızda;
BİST 100 için öncelikle 1.470 puanı direnç olarak görüyoruz ve bu direnç üzeri günlük kapanışlar olursa toparlanmadan bahsedebiliriz fakat bunun için BİST Bankalar desteği şart. Bankacılık endeksinde 1.225 ilk direnç fakat 1.400 üzerine çıkılması durumunda fiyat satış bölgesinden kurtulabilir.
USD/TRY kurunda 8,74 diren 8,48 ise düşüşlerdeki ilk dinlenme seviyesi olarak takibimizde, fakat 8,35 üzerini güçlü alım bölgesi olarak gördüğümüzü tekrar belirtelim.