Bu makale 15.02.2017 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır
Ocak 2017’de OPEC ve OPEC harici ülkeler petrol üretim kesintisi uygulamasına başladı. Brent petrolün fiyatı 53,18 dolar ile 55,91 dolar arasında 5%’lik artışla seyretti. (2016’nın aynı döneminde fiyatlar 35,56 dolar ile 27,36 dolar arasındaydı, 23% düşüş gerçekleşmişti)
Ancak, bu petrol fiyatlarının stabil hale geldiği anlamına gelmiyor. Aslında petrol fiyatları şu anda dengesizlik riski ile karşı karşıya. Arz fazlasının azaldığına dair gelen her bilgi, aksini iddia eden bir veri tarafından dengeleniyor. OPEC’in üretimi azaltması ve ABD’deki sondaj kuyusu sayısının ve stokların artması da buna bir örnek.
Bir noktada bir taraf diğerinden önde gelecek. Burada sorulması gereken soru şu: Hangi taraf, ne zaman ağır basacak?
OPEC Pazartesi günü üretim kesintisi ile ilgili raporunu yayınlandı ve 93%’lük uyum oranı ile başarıya yakın olduklarını belirtti. (Uyum oranı rapor kaynağına göre değişiklik gösterebilir. OPEC raporu, kendi üretim verileri ve çeşitli bağımsız kaynaklardan oluşmaktadır). Aynı raporda OPEC, küresel talep tahminini yukarı yönlü revize etti. Uyum oranı önemli bir veri ancak Suudi Arabistan’ın üretimi beklenenden fazla kesmesi kadar önemli değil (yaklaşık 500 bin varil) – bu da Nijerya, Libya ve İran’daki üretim artışını dengeliyor.
Diğer yandan geçtiğimiz hafta Enerji Bilgi Kurumu, ABD’de ham petrol stoklarının 13,8 milyon varil arttığını belirtti. Aktif sondaj kuyusu sayısı 8 adet artarak 591’e yükseldi. (Sondaj kuyusu sayısı petrol üretim artışına yönelik doğrudan etkili bir gösterge değildir çünkü kaya petrol üretimi genel olarak DUC’a, yani delinmiş ancak tamamlanmamış kuyulara, bağlıdır) OPEC raporu, Enerji Bilgi Bakanlığı raporundaki düşüşü telafi etti ancak bir sonraki raporun stok artışına işaret etmesi mümkün çünkü ABD’de hali hazırda tam kapasite çalışan rafineriler yeteri kadar ham petrolü çekip işleyemiyor. Sonuç olarak ABD’de yedek ham petrol olması, arz fazlası durumunu güçlendiriyor.
OPEC’in petrol fiyatlarını 50 dolar seviyelerinde tutma konusunda kaygılandığı belli. Üye ve üye olmayan ülkeler üretim kesintisi anlaşmasının uzatılmasına yönelik planlar yapıyor. Ancak, bazı işaretler, bunun gerekli olmayacağını gösteriyor.
Mevcut anlaşma koşulları altında İran, üretimi artırmaya devam etme imkanına sahip. TankerTrackers.com tarafından gelen verilere göre İran petrolündeki artış, İran’ın Basra Körfezi’nde stokladığı petrol satışıyla gerçekleşti. Verilere göre İran’daki petrol stokları yaptırım sonrası en düşük seviye olan 15,3 milyon varil seviyesinde.
Bunun dışında Hindistan’daki petrol talebi, hükümetin tüm yüksek değerli banknotları tedavülden kaldırmak istiyor olmasıyla baskı altına girdi. Hindistan’daki birçok müşteri benzin ve dizeli nakit alıyor. Bu da dizel yakıt kullanımında Ocak ayında 7,8%’lik bir düşüşe sebep oldu ve şu anda Hindistan’ın ham petrol talebini etkiliyor (Hindistan, yakıtının 80%’inin ithal ediyor). Analistler, ülkenin talebinin Mart ayında toparlanacağını öngörüyor.
Suudi Arabistan’ın üretimi düşük tutmaya devam eder, Irak söz verdiği kesintileri gerçekleştirir, Hindistan’daki ham petrol talebi de toparlanırsa OPEC’in Haziran’dan önce fiyatları düşmekten kurtarmak için spekülatif konuşma yapmasına gerek kalmaz.
ABD rafinerileri yaz sezonuna hazırlık sürecinde daha fazla ham petrol çekebilir. Tüm bu faktörler petrol üretiminin artmasına rağmen fiyatların artışıyla sonuçlanabilir.
Diğer yandan Suudi Arabistan, yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte üretimini artırabilir. Irak üretim kesintisini takip etmeyebilir, Nijerya ve Libya üretimi artırabilir, Rusya’daki üretim kışın sona ermesiyle birlikte yükselebilir, ABD rafinerileri beklendiği kadar petrol çekmeyebilir. Bunların hepsi gerçekleşirse arz fazlası kazanır ve OPEC’in fiyat düşüşünü engellemek için ciddi bir adım atması gerekir.