Global Piyasalarda Haftanın Özeti ve Gelecek Hafta
FED faiz artırımı sonrası gözler Merkez Bankası’nda. Daha önce yaptığı açıklamalarda FED faiz artırımı sonrası harekete geçebileceğini belirten Banka, Salı günü gerçekleştireceği toplantısında faiz artırımını değerlendirecek. FED’den önce harekete geçmeyen ve Dolar’daki değerlenmenin devam etmeyeceğini düşünen Merkez Bankası, politika faizini değiştirmesi durumunda kur kanadında Türk Lirası’na da destek olacak. Ancak bu adımı atmaya da bilir. Böyle bir durumda Türk Lirasını yeniden savunmasız bırakması, Dolar’da yeni zirveler görülmesini de sağlayabilir.
Yıl son faiz toplantısında uzun zamandır beklenen FED kararı konuşulacak. Son dönemde Dolar’da yaşanan aşırı değerlenmeye Banka, faiz artırımı yerine farklı tedbirlerle yanıt vermişti. Ancak bunlardan hiç biri işe yaramadı ve kur 3 TL’nin üzerinde rekorunu belirledi. FED sonrası kar satışına giden yatırımcılar şimdi TCMB’nin kararını bekliyor. Eğer Merkez Bankası faiz artırımı beklentisine cevap vermezse Dolar’da hızla değerlenme görülebilir. Zorunlu karşılık faizlerinde değişikliğe gitmesi ve rezerv opsiyon oranlarını değiştirmesi durumunda da kurda değerlenme görülebilir. Çünkü piyasa bu oranlardan daha çok politika faizinde bir değişiklik bekliyor. Son günlerde bir çok gelişmekte olan ülke bu yönde adım attı. Dolayısıyla diğer ülkelerin tedbir alması içeride de bir beklenti oluşmasını sağladı. Yıl başından bu yana rekor seviyelere ulaşan kur, Merkez Bankası’nın böyle bir adım atmaması durumunda yeni rekor seviyeyi gündemize getirebilir.
Dışarıda ise ABD kanadında büyüme verisi açıklanacak. 3. Çeyrek rakamlarında her ne kadar bir düşüş beklense de bu yılı yüzde 2’nin üzerinde kapatması beklenen ABD’de artık rakamlar dahada önemli. FED, faiz artırımı sonrası yaptığı açıklamada özellikle büyüme rakamlarına dikkat edeceğini ve bir sonraki faiz adımının büyümenin gidişatına göre belirleneceğini dile getirmişti. Bu yüzden rakamların yüksek çıkması gelecek dönem faizlerini de belirleyeceği için oldukça önemli. Ayrıca bu hafta açıklanacak olan kişisel giderler ve tüketim harcamaları verisi oldukça önemli. Gelecek dönem enflasyonuna ilişkin fikir verecek olan rakamların olumlu açıklanması durumunda Dolar’da değerlenme görülebilir.
Bu hafta takip edilecek diğer veriler ise şöyle ; Pazartesi Avrupa Tüketici güveni, Salı; TCMB faiz kararı ABD büyüme ve mevcut ev satışları, Çarşamba; İngiltere ve Kanada büyüme, ABD Dayanıklı Mal siparişleri yeni konut satışları, Cuma; Japonya TÜFE rakamları takip edilecek.
ABD
Geçtiğimiz hafta finansal piyasaların yaşadığı tarihi bir ana şahitlik ettik. Amerika Merkez Bankası (FED) 2006 yılından bu yana ilk defa faiz artışına yöneldi. FED, 25 baz puanlık faiz artışı gerçekleştirirken, FED başkanı Janet Yellen’in açıklamaları dikkatle takip edildi. Yellen, faiz artışının kademi olacağını ve bundan sonra açıklanacak olan işsizlik, enflasyon ve büyüme rakamlarının faiz artışında etkili olacağını söyledi. Öte yandan Yellen, faiz artışı sürecinin sistematik bir şekilde olmayacağını ifade etti. Karar sonrası ABD doları karışık görüntü çizerken, EURUSD paritesi 1,08 seviyesinin üzerinde haftalık kapanış gerçekleştirdi. Bundan sonra Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) açıklanacak olan her veri dikkatle takip edilecektir.
PCE verisi ön plana çıkıyor
Yeni haftaya baktığımızda ise geçtiğimiz haftaya göre daha sakin veri akışının olduğunu görüyoruz. Yeni yılın ve Christmas tatilinin yaklaşıyor olması veri akışını ve işlem hacmini düşürebilir. Haftanın genelinde Carşamba günü açıklanacak olan PCE (Kişisel Tüketim Harcamaları) verisi ön plana çıkıyor. FED’in enflasyon oranı için yakından takip ettiği verinin bir önceki aya göre % 0,2 artması bekleniliyor. Öte yandan yine aynı gün açıklanacak olan dayanıklı tüketim mallar sipariş verisi de piyasaların takip edeceği gelişmeler arasında yer alacaktır.
AVRUPA
Avrupa’da gündemin yoğun olduğu bir haftayı geride bıraktık. Euro Bölgesi’nden enflasyon ve PMI, ingiltere’den perakende satışlar ve enflasyon, Almanya’dan ise ZEW ekonomik güven ve PMI verileri haftanın öne çıkan verileri olarak gündemdeki yerlerini aldı.
Ada’da yoğun gündem
ABD’den sonra faiz artırımına en yakın olan ve ABD’nin faiz adımı konusunda atacağı adımları takip eden İngiltere’nin, ABD’nin faiz artırım sürecine girdikten sonra izleyeceği yol merak konusu. Olsaı faiz artırımı senaryoları için de açıklanan verilerin önemi gittikçe artıyor. Geçtiğimiz haftaya enflasyonla giriş yaptık. Kasım ayında enflasyon yüzde 0,1 daralma beklentisini aşarak yüzde 0,0 olarak açıklandı. Üretici fiyat endeksi ise yüzde 0,2 oranında azaldı.İngiltere adına en çarpıcı veri Perşembe günü açıklandı. Perakende satışlar Kasım ayında yüzde 0,5 beklentisinin oldukça üzerinde yüzde 1,7 olarak açıklandı ve önümüzdeki dönem enflasyon verisine olumlu etki yapabileceğini gösterdi.
Enflasyonda kıpırdanma
Varlık alım programı sürecinde olan Euro Bölgesi’nde işler istenilen seviyenin çok uzağında olmaya devam etse de, açıklanan verilerin beklentilerini karşılaması en azından bir kıpırdanma olduğu şeklinde yorumlanabilir.Son dönem enflasyon rakamları da bunlardan birisi.Kasım ayında enflasyon yüzde 0,1 daralma göstermesine rağmen yüzde 0,2 oranındaki daralma beklentisini aştı.
Haftaya bakış
Noel arifesinde olduğumuz hafta içerisinde gündem oldukça sakin olacak. Haftanın en önemli verisi ise Çarşamba günü İngiltere’den açıklanacak olan büyüme rakamları olacak. İngiltere ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 2,3 oranında büyümesi bekleniyor.
ASYA
Asya kıtasında geçtiğimiz hafta Japonya Merkez Bankası (BOJ) damgasını vurdu. BOJ, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği toplantıda varlık alım programını ve faiz oranının da değişikliğe gitmezken, satın aldığı tahvillerin süresini 7-12 yıl aralığına yükselti. Öte yandan 300 milyar Yen değerinde yatırım fonu alacağını duyuran BOJ, enflasyon oranının hedefine ulaşacağını inandıklarını dile getirdi. Karar sonrası Japon Yeni 123 seviyelerine kadar yükselip ardından tekrardan geri çekildi. Merkez bankaları yavaş yavaş FED’in faiz artırımı sonrası önlemler almaya başladı.
Japonya yine başrolde
Yeni haftaya baktığımızda da yeni Japonya başrolde yer alıyor. Perşembe günü Japonya’dan enflasyon, hane halkı ve işsizlik rakamları açıklanacak. Enflasyon oranının yıllık bazda % -0,1 seviyesine gerilemesi bekleniliyor. Pazar günü ise sanayi üretimi ve perakende satışlar açıklanacak. Zayıf enflasyon sürecinin Japonya’da devam etmesi, BOJ’un üzerindeki baskıyı arttırıyor. Geçtiğimiz hafta aldığı önlemlere zayıf enflasyon oranı devam ettiği sürece yenilerini ekleyebilir. Yine Asya kıtasında Japonya ağırlıklı veriler bizleri bekliyor olacak.
TÜRKİYE
Geçtiğimiz hafta FED’in faiz kararı sonrası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanı Erdem Başçı daha öncede ifade ettiği gibi, dolar cinsi tutulan zorunlu karşılıklara, rezerv opsiyonlarına ve serbest hesaplara uyguladığı faiz oranını yüzde 0.24'ten 0.49'a yükseltti. Ayrıca teminat döviz depo işlemlerinde 1 ay vadeli teminat döviz depo faiz oranını dolar için yüzde 0.35'ten 0.65'e çıkarıldı. Öte yandan TCMB nin açıkladığı beklenti anketine göre 2015 yıl sonu TÜFE beklentisi %8.53'e yükseldi, 2015 yılı büyüme beklentisi de %3'ten %3.2'ye çıktı. 2015 yıl sonu dolar/TL beklentisi ise bir önceki anket döneminde 2.93 iken bu dönemde 2.94 TL oldu.
TCMB’nin faiz kararı gündemde olacak
Yeni haftaya baktığımızda ise TCMB’nin merakla beklenen toplantısı Salı günü gerçekleşecek. FED’in faiz kararı sonrası nasıl bir aksiyon alacağı merak konusu olan TCMB’nin sıkı para politikasına devam etmesi bekleniliyor. USDTRY paritesine baktığımızda ise,FED’in faiz kararının ardından değer kazanan Lira’nın önemli destek seviyesi olan 2,88 seviyesine yaklaştığını ifade edebiliriz. 2,9350 seviyesinin altında geri çekilmeler 2,88 seviyesine doğru devam edebilir. 2,88 desteğine kırılması 2,8520’yi gündeme getirebilir. Direnç olarak ise 2,9350 izlenebilir. 2,9350 üzerinde ise güçlü direnç olan 2,9650 seviyesinin yer aldığını ifade edebiliriz. BİST tarafında 72500-72000 seviyeleri oldukça kritik olacaktır. Bu seviyenin altında sert satışlar gündeme gelebilir. Toparlanmalarda 74000 üzeri kalıcılık şuan için zor görülse de, kritik bir direnç olarak takip etmemizde fayda olduğunu söyleyebiliriz.
EURUSD
FED’den ilk adım geldi
Küresel piyasaların dört gözle beklediği FED faiz kararı geçtiğimiz hafta açıklandı. FED beklendiği üzere politika faiz oranını 25 baz puan artırırken, faiz kararı ardından Yellen’ın yaptığı konuşmada da önemli notlar yer aldı. Bundan sonraki faiz artışının kademeli olacağını belirten Yellen, faiz artışına gidilmesinin ülke ekonomisine olan güveni gösterdiğine dikkat çekti. Konuşmasının devamında küresel ekonomideki risklerin azaldığını belirten Yellen, gelecek dönemdeki adımlar için veri ve görünümlerin takip edileceğini dile getirdi.
Euro Bölgesi’nde büyüme beklentileri karşıladı
Geçtiğimiz haftayı nispeten sakin geçiren Euro Bölgesinde büyüme oranları beklentileri karşıladı. Euro Bölgesi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,3, yıllık bazda ise yüzde 1,6 büyürken, veride beklentiler karşılandı. Euro Bölgesinin dinamosu olan Almanya’da ticaret verileri ise dikkatleri çekti. Küresek ekonomideki yavaşlamanın hissedildiği verilerde ihracat oranı Ekim ayında yüzde -1,2 gerilerken, ithalat rakamı yüzde -3,4 düşüş gösterdi.
Teknik açıdan bakıldığında 1,0800 desteği kritik görünmekte. Hafta boyunca 1,0800 desteğinin üzerinde tutunma çabasını gösteren paritede bu seviyenin kırılması halinde salınım hız kazanabilir. 1,0800’ın altında 1,0735 ilk dikkat çeken destek noktası olurken, düşüşün devamında 1,0630-1,0555 seviyeleri görülebilir. Dikkat çektiğimiz 1,0800 desteğinin korunması durumunda ise yükselişlerin görülebileceği paritede 1,0915-1,1030-1,1140 dirençleri önemli.
GBPUSD
Yellen sözünü tuttu
Küresel piyasaların uzun bir süreden bu yana gündeminde tuttuğu FED faiz artırımı bilmecesi sonunca çözüldü ve 2006'dan bu yana uygulanan sıfır faiz uygulamasına son nokta koyuldu. 25 baz puanlık artış ile kademeli bir faiz artışı uygulamasına başlayan ABD Merkez Bankası'nın attığı adım oldukça önemli fiyatlamarı da beraberinde getirdi. Özellikle Sterlin'e karşı Dolar'ın üstünlüğü hafta itibariyle artarken, atılan adımın etkileri daha çok konuşalağa benziyor. Bundan sonraki her FOMC toplantısı daha da kritik ve hareketli geçecektir. Adımların kademeli olacağını defalarca yineleyen FED başkanı Yellen'ın ise piyasaların dengelerini korudğunu da görüyoruz.
İngiltere'de enflasyon istenileni veremiyor
İngiltere'den açıklanan TÜFE ve ÜFE rakamlarına baktığımızda ise, performansın istenilen düzeyde olmadığını ve BoE'nin enflasyon hedeflerinde henüz bir iyileşmenin gelmediğini görüyoruz. Açıklanan rakamlar her ne kadar beklentilerin üzerinde gelse de, piyasa koşullarına göre ılımlı toparlanmanın henüz olmadığı aşikar. Petrol fiyatlarındaki düşüşlerin etkisi de etkili olmaya devam ediyor ve düşüş trendi içerisindeki fiyatlanmalar devam ederken, enflasyon görünümündeki baskının devam edeceğini görüyoruz.Ayrıca, ortalama gelir endeksinde de beklentilerin altında kaldığını söyleyebiliriz.
Bu haftanın flaş verisi ise, ABD büyüme rakamları olacak. FED faiz artırımı dahilinde göz önünde bulunduracağı en önemli verilerden bir tanesi olan büyüme rakamlarının önemi bundan sonra daha da artacaktır.
Teknik olarak, 1.4900 seviyelerinden açılışı gerçekleştiren ve satıcılı seyrin devam ettiğini gördüğümüz paritede, geri çekilmelerin devamında 1.4860 kritik. Bu seviyenin altında 1.4800 ve 1.4760 seviyelerini takip edebiliriz. Yukarı yönlü hareketlerde geri dönüş seviyelerimiz, 1.5090 ve 1.5230 olarak görülüyor.
USDJPY
Japonya'dan yeni hamle
BoJ'un bu haftaki kararına baktığımızda, rekor teşviklerin sabit kaldığını ancak, alınan tahvil ağının genişletildiği haberini piyasalara verdi. Her ne kadar piyasadaki fiyatlamalar sınırlı olsa da, BoJ'un ekonomik görünüme dair hamlelerinin daha da artacağını, 2016 yılı itibariyle daha da adından konuşturacağını düşünüyoruz. FED'in ilk hamlesinden sonra tepkiler, kademeli faiz artışına sıcak bakılsa da, Yen'in Dolar'a karşı daha da zayıflaması sonucu ekonomik sıkıntılar biraz daha kendini gösterebilir. Dengeleri sağlamak adına hamlelerin etkisiyle 2016 yılının daha da sert geçeceği şimdiden belli.
FED kararını verdi
FED uzun bir süredir piyasaların gündeminde olan faiz artırımı söylemlerinde kritik kararı verdi ve piyasaya beklentilerini karşılayacak kadar faiz artışını sundu. Bu doğrultuda 25 baz puanlık artışlar artık fonlama oranı 0.50 seviyelerinde. 10 yıl sonra aldığı kararla uzun bir sürelik bilmeceye son noktayı koyan FED'in bundan sonra atacağı adımlar daha da kritik olacaktır. Ayrıca istihdam enflasyon ve büyümeye dair tüm ekonomik göstergelerde iyileşme görülmesi halinde daha agresif müdahaleler de 2016 yılı itibariyle görülebilir. Bu doğrultuda paritedeki yukarı yönlü hareketlerin devamı gelebilir ve zirve arayışı 2016 yılı itibariyle devam edebilir.
Teknik olarak, 121.20 seviyelerinden açılış yapan paritenin yukarı yönlü hareketlerinde 122.10 ve 123.80 seviyeleri önemli dirençlerdir. Geri çekilmelerde ise, 120.00 ve 118.50 desteklerine dikkat etmemizde fayda var.
ALTIN
Altın, satışın baskısını üzerinde hissetmeye devam ediyor. Dolardaki değerlenme de altının üzerindeki baskıyı arttırıyor. Bu haftaya döndüğümüzde ise ABD’den açıklanacak olan büyüme rakamları oldukça önemli olacak.FED’in faiz artırımı süreci içerisine girmesinin ardından büyüme rakamlarına dikkat çekmesi açısından,altın fiyatları üzerindeki volatiliteyi artırabilir.
Karar verildi, süreç başladı
Yıllardır beklenen faiz artırımı nihayet gerçekleşti. FED geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirdiği FOMC sonrasında faiz oranlarını 25 baz puan arttırdı ve yüzde 0,50 oranına çekti.İlerleyen dönemlerdeki artırım için de özellikle büyümeye dikkat çeken FED,bu sürecin gerektiğinden fazla önemsenmemesi gerektiğini söyledi.Karar sonrası altın sert satışlar görmese de satış baskısının devam ettiğini söyleyebiliriz.
Teknik görünüm
1082 direnç seviyesinin altında kaldığımız sürece satışın nefesini daha da derinden hissetmeye devam edeceğiz. Satış yönlü baskının artması durumunda da 1062-1046 destek seviyeleri test edilebilir. Altının yukarı yönlü tepki vermesi halinde ise 1082-1098 direnç seviyelerini takip edebiliriz.
BRENT PETROL
ABD’den petrol ihracatında yeni adım
Küresel ekonomideki yavaşlamaya bağlı olarak petrole olan talebin azalmasına karşın OPEC’in petrol üretiminde azatlıma gitmeme kararına ABD’den karşılık geldi. ABD Kongresinin Temsilciler Meclisi Sözcüsü Paul Ryan geçtiğimiz hafta yapmış olduğu açıklamada 40 yıldır süren petrol ihracatını kaldırma ile ilgili çalışma konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi. Kendi ülke sınırları içerisinde çıkarılan rafine edilmemiş petrol ürünlerine getirilen yasağın kalkması ise önümüzdeki süreçte fiyatlar üzerinde baskının artmasına neden olabilir.
Petrol stoklarında artış devam ediyor
ABD Enerji Enformasyon İdaresinin geçtiğimiz hafta açıkladığı petrol stokları dikkatleri çekti. Ülkede ham petrol stokları 490,7 milyon varile yükselirken, yılın aynı dönemi için verinin 1930 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşması petrol fiyatlarında da etkisini gösterdi.
Teknik olarak bakıldığında ise 36,40 desteğinin brent petrol için kritik olduğu görünüyor. 36,40’ın altında kalınması durumunda salınımın hız kazanabileceği brent petrolde 34,80-33,00 seviyelerine doğru hareket görülebilir. Yükseliş ise 37,50 direncinin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda güç kazanabilir. Bu noktada ise 39,00-40,00 brent petrolün önemli direnç noktaları olabilir.
USDTRY
FED bu kez şaşırtmadı
FED sonunda piyasalara beklediğini verdi. 2015 yılının son toplantısında 25 baz puanlık bir artışla yılı sonlandıran FED nihai kararın ardından önümüzdeki yıla dair önemli notlar yayınladı. Önümüzdeki yılda faizlerin yüzde ortalama olarak yüzde 1.375 seviyelerine gelmesi hedefleniyor. Eylül ayı raporuna göre düşen faiz beklentileri medyanı doların faiz artırımına rağmen değer kazanımlarının sınırlı kalmasına neden oldu. Kararın ardından kameraların başına geçen Yellen petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyonu baskıladığına dikkat çekerken sonraki adımlar atılırken küresel risklerin de gözönünde bulundurulacağını belirtti. Süreçte enflasyonun yanında büyüme rakamlarını da takip edeceklerini ifade eden Yellen büyüme rakamlarına dikkat çekti.
TCMB’den ince müdahele
Geçtiğimiz hafta TCMB ise dolar cinsi zorunlu karşılıklara ödediği faiz oranını yüzde 0.24’ten yüzde 0.49’a çekti. Günlük olarak belirlenecek olan oranda kurdaki seyre göre Merkez Bankası oranda ayarlamalara gidecek gibi gözüküyor. Yurtiçinde geçtiğimiz hafta işsizlik oranlarıyaptık. Eylül ayında geçen yıla kıyasla 39 bin kişi artan işsiz sayısı 3 milyon 103 bin kişiye yükseldi. Önceki aya kıyasla yüzde 0.2 artış gösteren oranda ise, yüzde 10.3 seviyesine yükseldik.
Son derece hareketli geçen haftanın ardından piyasalar tekrardan yön arayışında olacak. Haftaya damgasını vuracak veri ise Salı günü ABD’den açıklanacak büyüme rakamları olacak. Büyüme rakamlarının yanı sıra mevcut ev satışları ve dayanıklı mal siparişleri haftanın öne çıkan gelişmeleri. Yurtiçinde ise TCMB’nin vereceği faiz oranı kararı büyük önem taşıyor. FED’in faiz artırımı sonrasında karşı bir hamlenin gelebileceğini her defasında yineleyen Merkez’in alacağı karar Türk Lirası’ndaki hareketliliği artıracaktır.
Geçtiğimiz haftanın son günlerindeki satış baskısına rağmen 2.90 seviyesinin üzerinde kapatmayı bilen bir parite karşımızda. TCMB’nin FED’in faiz oranı artışına karşı bir hamlede bulunmaması yeni haftaya da alıcılı devam etmemizi sağlayabilir.Hedefte ise 2.93 seviyesinin ardından önce 2.95 sonrasında ise 2.98 seviyeleri test edilebilir. Geri çekilmelerde ise 2.88 seviyesinin kırılması fiyatlamaları 2.85 desteğine kadar taşıyabilir. Sert satışlarda ise gözler 2.80 seviyesinde olacak.
EURTY
TCMB Beklenti Anketini yayınladı
TCMB beklenti anketini açıkladı. TCMB’nin Aralık ayı beklenti anketinde 2015 yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 8.36’dan yüzde 8.53’e yükseldi. İçinde bulunduğumuz yıl büyümesi yüzde 3.2’ye revize edilirken. Yıl sonu kur beklentisi ise 2.94’e yükseldi. Yurtiçinde son büyüme rakamında yaşanan süpriz artış ile birlikte yeni yıla daha iyimser bir başlangıç yapılacağına dair bir görünüm hakim. Önümüzdeki hafta ise TCMB önemli bir karar verecek. FED’in faiz artışına karşılık verilebileceğini her defasında iletmeye çalışan Banka Salı günü nihai karara varacak. Geçtiğimiz hafta 25 baz puanlık bir artışla piyasaların beklentisini karşılayan FED sanıldığından daha güvercin bir tonda önümüzdeki yıl planına da açıklamalarda yer verdi. Her ne kadar TCMB’nin faizlerde bir değişikliğe gitmesi bekleniyor olsa da Banka artışı yapmakta aceleci davranmayıp bu toplantıyıda es geçebilir.
Sakin geçen haftanın ardından
Geçtiğimiz hafta Avrupa’dan veri akışı oldukça sakindi. Haftaya Sanayi üretimi rakamları ile başlangıç yapmıştık. Yüzde 0.6 artış gösteren Ekim ayı rakamları ile birlikte beklentilerin üzerinde seyir sanayi üretimi rakamlarında takip edildi. Hafta ortasında açıklanan TÜFE rakamları ise beklentilerin üzerinde kalmasına rağmen Avrupa ekonomisinin deflasyonist baskıdan kurtulamadığını kanıtlar nitelikteydi.
Önümüzdeki haftada Avrupa’dan tüketici güveni rakamları paritedeki hareketliliği tetikleyebilecek verilerden biri. Aynı zamanda yurtiçinde açıklnacak olan TCMB faiz kararı Türk Lirası’nın kaderini belirleyecek.
Paritede ise teknik olarak 3.15 seviyesinin üzerinde seyir sürdürülüyor. Yükseliş hareketinin tekrardan pariteye hakim olması durumunda 3.18 ve 3.20 seviyeleri tekrardan test edilebilir. Hareketin devamında ise 3.2670 direnci oldukça önemli. Geri çekilmelerde ise 3.12-3.10 aralığının geçilmesi baskıyı artırabilir. Kuvvetli desteklerimizden olan 3.05 ve 3.00 seviyeleri ise tekrardan görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye hazırlar.
IşıkFX Araştırma Departmanı