Global Piyasalarda Haftanın Özeti ve Gelecek Hafta
Dolar haftayı yeniden domine etti ve kur yeni zirvesini gerçekleştirdi. 98.00 seviyesine kadar gelen Dolar endeksi ve ABD hazine tahvillerinde görülen sıçrama gösteriyor ki, FED’in faiz artırımı beklentileri artık fiyatların içerisine girmeye başlıyor. Haftanın son işlem gününde takip edilen haftanın en önemli datası perakende satışlar ise, beklentilere oldukça yakın bir artış göstererek geçtiğimiz dönemdeki zayıf görüntünün toparlandığını gösterdi. Tüketici harcamalarında görülen toparlanma ve satışlarda görülen canlılık, ABD ekonomisinde enflasyon beklentilerini daha da kuvvetlendirecektir. Diğer yandan üretici fiyat endeksi de üretici maliyetlerinin petrol fiyatlarında görülen toparlanma ile birlikte güçlendiğini gösteriyor. Bu durumda FED’in beklediği üzere 2016’da enflasyondaki kıpırdanma beklentileri gerçekleşebilir. Aralık ayı ihtimalleri ise, neredeyse yüzde 70 seviyelerine kadar dayanmış durumda.
İçeride ise, siyasi ve jeopolitik belirsizlik birikimli bir etki yarattı. Başkanlık seçimlerine dair tartışma yeniden alevlenirken, Türkiye’nin Musul’a düzenlenebilecek operasyona katılma ihtimali piyasayı ayrı bir belirsizliğin altında bıraktı. Aynı zamanda küresel bazda değer kazanan Dolar’ın da bu harekete ayrı bir katma değer kattığını söyleyebiliriz. Görüntü itibariyle baktığımızda, kurda yeni zirve arayışları devam edebilir. Ancak sadece TL üzerinde baskının olmadığını, neredeyse tüm gelişmekte olan ülke kurlarının bu hafta zayıf bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. Burada Ruble ve Brezilya Real’i bir miktar petrolden destek bulup pozitif ayrışırken, Güney Afrika’da maliye bakanı Pravin Gordhan’a dair yolsuzluk soruşturmasının ciddi boyutlara ulaşması Rand’ı baskı altında bıraktı. Diğer yandan bu hafta Çin’de gerileyen ihracat ve ithalat kalemi piyasada hafif çalkantı yaratsa da, enflasyonda görülen manşet rakamın toparlanması bir miktar bu korkuları hafifletti.
Bu haftanın en önemli gelişmesi şüphesiz TCMB’nin faiz kararı olacak. Faiz kararı konusunda kur etkisinin bir engel yaratacağı düşünülse de, enflasyonun bir miktar zayıflaması kısa vadede en azından TCMB’nin faiz indirimi adımlarına devam etmesine dayanak oluşturabilir. TCMB’nin sadeleştirme adımlarında 25 baz puan bir iskonto daha yapmasını bekliyoruz. Ancak faiz indirmesinden öte, nerede ve ne zaman sadeleştirmenin sonuna gelindiğini de açıkça belirtmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti 7.74’lere gelmiş durumda, reel efektif döviz kuru 99.74 seviyelerinde dalgalanıyor. Yani görüntü itibariyle TCMB küçük bir adım daha atabilir. Son gelen zayıf verilerin içeride büyümeye yönelik endişeler yarattığını görüyoruz. Özellikle bu yılın oldukça zayıf geçeceğine dair bir beklenti de var. Bunu MB’nin de içeride bir adımla daha desteklemek isteyeceğini düşünüyoruz. Eğer MB, bu toplantıda açık ve net bir şekilde tavrını ortaya koyabilirse, en azından açıkladığı bir sonraki enflasyon raporunda sadeleşmenin nerede sonlanacağını belirtirse, MB’nin esas hedefinin ne olduğuna dair bir belirsizlik ortadan kalkacaktır. Bu durumun faiz indirimi olsa da daha net bir faiz politikasının ortaya konulmasından kaynaklı kura olumlu bir etki yaratabileceğini düşünüyoruz.
USDTRY
15 Temmuz sonrası S&P’nin not indirimi ile birlikte 3.0960 gören ve yeni zirve yapan kurda geçtiğimiz Çarşamba günü 3.0975 ile ilk rekor kırıldı. Perşembe gününe başladığımızda önce 3.1045 sonrasında ise 3.1130 ile 2 kez daha rekor kırıldı. Moody’sin not indirimi sonrası fon çıkışları devam ederken, OHAL süresinin uzaması, Suriye operasyonları derken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Musul'a düzenlenecek operasyon ilişkin yaptığı açıklamalar sebebiyle Irak-Türkiye arasındaki ilişkiler iyice gerildi. Son olarak ise Binali Yıldırım’ın Başkanlık Sistemi ve Yeni Anayasa ile ilgili yaptığı açıklamalar, TL’yi daha da zayıflattı. FED’in Aralık ayında %70’lere yükselmesi ile birlikte ABD 10 yıllık tahvil faizleri 20016 yılında ilk kez 200 günlük ortalamasının üzerine çıktı. Çarşamba günü açıklanan tutanaklarda çoğu üyenin yıl içerisinde bir faiz artırım beklentisini koruyor olması hafta başından bu yana devam eden hareketi daha da güçlendirdi. Kurdaki yeni rekorlardan sonra bir dinlenme olması beklenebilir. Geri çekilmelerde 3.0650-3.0720 bölgesinin üzerinde kaldığımız sürece yukarı istek devam edecektir. 3.1200- 3.1250 seviyelerine kadar devam edebilir. Bu bölgenin üzerinde kalmamız durumunda yıl sonuna kadar 3.20-3.30 aralığında fiyatlar görebiliriz. 3.10-3.35 arası ciddi miktarda alım opsiyonu mevcut olması bu olasılığı güçlendiriyor. Bu hafta ise gözler TCMB faiz kararında olacak.
EURUSD
Geçtiğimiz hafta ABD’de yoğun haber akışı mevcuttu. FOMC tutanakları ile başlangıcını yapan hareketlilik Cuma günü açıklanan verilerle devam etti. Haftanın kapanışına doğru açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Yellen Aralık ayına dair net bir sinyal vermezken dolar endeksindeki yükseliş hareketi yoluna devam ediyor. Çin’den gelen verilerle bu yükseliş hareketi sınırlansada Aralık ihtimallerinin canlı kalması doların küresel piyasalardaki değerini koruyor. Önümüzdeki haftada ise ABD cephesinden gelecek açıklamalar oldukça önemli olacak. FOMC komite üyelerinin bir çoğu açıklamalarda bulunacak. Aralık ayı ihtimallerinin güçlenebilmesi için üyelerden yıl içerisinde faiz beklentisi içerisinde olması gerekiyor. Avrupa’da ise merkez bankasının vereceği faiz oranı kararı önemli olacak. Açıklamaların ardından Draghi’den gelecek açıklamalarda ise vade alım programının kademeli olarak sonlandıracağına dair spekülasyonlar ile ilgili ipuçları aranacak. Haftanın başlangıcını ise Avrupa’dan açıklanacak olan TÜFE rakamları ile yapacağız. Teknik olarak 1.1000 seviyesine yakın takip devam ediyor. 1.0950 geri çekilmelerde destek görevini yerine getirmeye devam edecektir. 1.0920 – 1.0900 seviyeleri ise satış hareketinin yavaşlayabileceği önemli desteklerden. Eğer yükseliş hareketi gündeme gelecek olursa 1.1050 ve 1.1100 seviyelerinin testi gecikmeyebilir. 1.1150 ise yukarıdaki kuvvetli direncimiz.
ALTIN
Altın bir önceki hafta yaşanan sert düşüş sonrasında geçtiğimiz hafta oldukça yatay bir seyir izledi. 1250-1265 dolar bandında inişli çıkışlı bir hafta geçiren değerli metalde bu hafta hareketlilik artabilir. Özellikle hafta boyunca ABD tarafından gelecek veri akışı sarı metalde yüksek volatiliteye neden olabilir. Bu verilerden en önemlisi ise Salı günü açıklanacak olan enflasyon rakamları olacak. Ayrıca Fed üyelerinin konuşmaları da altın fiyatlarında etkili olabilecek diğer önemli gelişme. Asya tarafında ise Çin’den gelecek olan üçüncü çeyrek büyüme rakamlarında beklentilerin altında kalması, sarı metalde yukarı yönlü fiyatlamalara neden olabilir. Avrupa’dan ise Perşembe günü AMB’nin faiz kararında bir sürprize imza atması durumunda, son zamanlarda merkez bankalarının daha fazla genişlemeye gitmeyeceği beklentileri tersine döneceğinden sarı metal tekrar yükseliş ivmesi kazanabilir. Altın fiyatlarında satış baskısının yolunu açan bir diğer önemli gelişme ise ABD 10 yıllık tahvillerinin faizlerinde yaşanan yükseliş. Değerli metalde ivmenin yukarıya dönmesi için bu yükselişin durması önemli. Teknik olarak ise 1250 dolar önemli desteği ile 200 günlük hareketli ortalama seviyesi olan 1263 dolar bandında sıkışan altın fiyatlarında. Bu seviyelerin aşılması oldukça önemli. 1250 desteğinin kırılması durumunda satışlar hız kazanabilir. Bu durumda 1235 ve 1200 dolar seviyeleri önemli destekler olarak öne çıkıyor. Yükselişlerde ise 1263’ün üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda 1271 ve 1285 dirençler önemli olacaktır.
PETROL
Cezayir’deki gayri resmi OPEC görüşmeleri sonrası dikkatler İstanbul Dünya Enerji Konferansı’na çevrilmişti. OPEC içi uzlaşmanın sağlanması sonrası OPEC ve OPEC dışı üreticiler yine gayri resmi şekilde İstanbul’da görüşme düzenledi. Görüşmeler genel anlamda olumlu geçti. Özellikle Suudi Arabistan ve Rusya’nın açıklamaları Kasım ayında yapılması planlanan arz kesintisi anlaşması adına umut verici oldu. Süreç bundan sonra daha çok ikili görüşmeler şeklinde yürütülecek. OPEC Genel Sekreteri Barkindo’yu yoğun bir görüşme trafiği bekliyor. OPEC içi uzlaşmayı pekiştirmek için İran ve Irak ile görüşmesi, OPEC dışı görüşmeler için Azerbaycan, Meksika ve ABD gibi ülkelerle de masaya oturması bekleniyor. Fakat ABD’li üreticilerin bu anlaşmaya katılması son derece düşük bir ihtimal. Kasım ayı toplantısına kadar yapılacak açıklamalarda bu anlaşma zeminini bozacak demeçler verilmemesi petrol fiyatlarındaki yükselişi destekleyebilir. Teknik görünümde ise 53 doların üzerinde kalıcılık sağlayamayıp geri çekilen bir fiyatlama görüyoruz. Hafta içerisindeki yukarı yönlü fiyatlamalarda bu seviye takip edilecek. Üzerinde kalınması durumunda 54.00-55.00-55.50 seviyeleri görülebilir. Geri çekilmelerde ise 50 doların altına sarkılırsa 48.50’ye kadar gevşeme görülebilir.
EURTRY
Geride bıraktığımız hafta paritede daha çok TL tarafındaki gelişmeler takip edildi. Darbe girişimi ile başlayan süreç, OHAL ilanı, kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimi ve yurtiçi-yurtdışı gelişmeler TL üzerindeki negatif baskı yapmaya devam ediyor. Son olarak Cerablus’a düzenlenen askeri operasyonun ardından yaklaşan Musul operasyonu, Türkiye ve Irak hükümeti arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirdi. Irak hükümeti Başika’da bulunan Türk birliklerini ‘işgalci güç’ olarak tanımlarken, bu birliklerin Musul operasyonunda yer almaması için oldukça sert açıklamalarda bulundu. Türkiye ise bu konuda şu ana kadar geri adım atmış görünmüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin de bu operasyonda yer alacağını ve bu konu hakkında Irak hükümetinin söz söylemeye hakkı olmadığını söyledi. Hafta sonu koalisyon güçlerinin topçu atışıyla başlayan Musul operasyonu bölgede etkili olan ülkeler arasında siyasi anlamda önemli tartışmaları da beraberinde getirebilir. Yeni haftada ise hem TCMB hem de Avrupa MB’nın faiz oranı kararı takip edilecek. TCMB’nin sadeleşme adımlarına yine üst banttan 25 baz puanlık faiz indirimi ile devam etmesi bekleniyor. Avrupa MB’ndan herhangi bir aksiyon beklenmezken, varlık alım programının süresi ve miktarı konusundaki açıklamalar dikkatle takip edilecek. Teknik olarak ise 3.4000’ın üzerinde kalıcılık sağlayamayan paritede yükselişin tekrar başlayabilmesi için bu seviyenin aşılması gerekiyor. 3.4250-3.4330-3.4400 yukarıdaki önemli seviyeler. Aşağı yönlü fiyatlamalarda ise 3.3840-3.3700-3.3550 takip edilebilir.
GBPUSD
2014 senesinde Birleşik Krallıktan çıkmak için yapılan bağımsızlık oylamasında İskoçyada ayrılmama yönünde karar çıkmıştı. Şimdi ise yeni bir referandum gündemde. İskoçya İlk Bakanı Sturgeon 2020 senesinden önce ikinci bir bağımsızlık referandumunun yapılabileceğini söyledi. Brexit referandumunda İskoçya’da büyük çoğunluk AB’de kalma yönünde oy kullanmıştı. Hafta sonunda ise Hem Almaya Sansolyesı Merkel daha önceden de dile getirdiği bazı uyarıları yeniledi. Merkel İngiltere’nin insanların serbest dolaşımına izin vermeden Avrupa tek pazarına tam erişimine izin verilmeyeceğini söyledi. İngiltere Başbakanı May geçtiğimiz hafta parlamentonun Brexit süreci ve stratejilerinin oylanabilmesinin önünü açmıştı. Parlamentonun ise sürece ne kadar dahil olacağı tartışma konusu. Brexit sürecini parlamentoda oylama olmadan resmi olarak 2017 Mart ayında başlatmak isteyen May ve hükümeti ise bu nedenle yüksek mahkemedeler. Mahkemeden çıkacak sonuç sürecin ertelenmesine neden olabilir. Bu hafta veri akışı açısından da oldukça yoğun. Hem İngiltere hem ABD tarafında enflasyon verileri açıklanıyor. Geçtiğimiz hafta İngiltere’de sterlindeki düşüş ile beraber enflasyon endişelerinin gün yüzüne çıktığını gördük. Ayrıca İngiltere’den istihdam raporu açıklanıyor. Teknik olarak baktığımızda ise 1.22 seviyesi belirleyici olmaya devam ediyor. Bu seviyenin altında 1.2150 – 1.2090 seviyeleri görülebilir. Toparlanmalarda 1.2250 seviyesinin aşılması halinde yükseliş momentum kazanabilir. Bu seviyenin üstünde 1.2300 – 1.2360 seviyeleri gündeme gelebilir.
USDJPY
Japonya geçtiğimiz haftayı makroekonomik veri açısından oldukça sakin geçirirken, makine siparişleri verisi dikkatleri çekti. Ülkede makine siparişleri yıllık bazda yüzde -6,3 ile gerilemesini sürdürürken, çekirdek makine siparişleri yıllık bazda yüzde 11,6 ile beklentilerin üzerinde artış gösterdi. ABD tarafında ise geçtiğimiz hafta son gerçekleştirilen FED toplantısının tutanakları ve FED Başkanı Yellen’ın gerçekleştirmiş olduğu konuşma ön plandaydı. Tutanaklarda üyelerin yakın zamanda faiz artırımı beklediğine vurgu yapılırken, beklenen faiz artışının gelmemesi durumunda FED’in güvenirliğinde bozulma olabileceğine değinildi. FED Başkanı Yellen ise geçtiğimiz hafta gerçekleştirmiş olduğu konuşmasına faiz artışı zamanlaması ile ilgili bir ip ucu vermedi. Konuşmasında sıkı istihdam politikasının ekonomiyi düzeltebileceğine değinen Yellen, dünyadaki zayıf büyüme oranlarının küresel faiz oranlarını olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Teknik açıdan bakıldığında ise dolar endeksindeki yükselişin etkisinde kalan parite 104,60 direncinin altında fiyatlanıyor. Direncin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda yükselişin devam edebileceği paritede 105,45-106,15-106,90 seviyeleri test edilebilir. Geri çekilmelerde 103,60 desteğinin kırılması durumunda ise 102,85-102,30-101,70 seviyeleri görülebilir.
DAX
Hafta içinde Çin’den gelen ithalat ve ihracat rakamları sonrası sert düşüş gösteren DAX endesksi, Cuma günü yine Çin’den gelen büyüme rakamları ile sert yükseldi. FED faiz artışının yaklaşmasının yanı sıra,Brexit süreci, İtalya referandumu, Bankacılık sistemindeki sorunlar Avrupa borsalarında yüksek volatilite yaratıyor. Bu hafta ise piyasalarda Avrupa TÜFE ve faiz kararı önemli olacak. Ayrıca ABD’de açıklacak büyüme rakamlarında önemli. Bilançolar bir bir gelmeye devam ederken, ABD ve Avrupa borsaları gelen bilanço sonuçlarına göre tepki vermeye devam ediyor. Haftayı 10 600 seviyesinin altında kapatan DAX endeksi yeni haftada bu seviyenin altında satış baskısı ile karşılaşabilir. 10450, 10400 ve 10380 önemli destekler. Bu seviyelerinde altında 10260 ve 10 200 seviyesine kadar satışlar devam edebilir. Saatlik grafikte oluşum aşamasında olan OBO formasyonun gerçekleşmesi ile 10 450 seviyesi görülebilir. Avrupa Merkez Bankasının para politikası ile yapacağı açıklamalar endeks üzerinde belirleyici olacaktır. Tahvil alım miktarındaki azaltmaya yönelik söylemler endeksi negatif etkileyecektir. Endeksin 10 600 seviyesinin üzerinde kapanışlar yapması ise yükselişi 10 700 ve 10 800 seviyeleri görülebilir.
