Draghi ekonomik görünüme değinmedi ancak ekonomiye yönelik risklerin üzerine vurgu yapmadan da geçemedi. Draghi, zayıf verimlilik ve düşük büyümenin Euro Bölgesi ekonomisinde kalıcı risklere sebebiyet verebileceğini belirterek para politikasının tek başına bu sorunları aşmada etkili olamayacağını vurguladı. Yapısal reformları ertelemek için birçok siyasi sebep olduğunu söyleyen Draghi, ancak bu ertelemeni ekonomik maliyetlerinin de oldukça yüksek olduğunu belirtti. Draghi ayrıca, enflasyonun parasal bir olgu olduğunu, kararlı para politikaları ile hedefin yakalanabileceğini fakat mali politikaların para politikasını desteklemediği bir ortamda hedefe daha yavaş varılabileceğini ifade etti. Şirket tahvillerini de 8 Haziran itibariyle almaya başlayan ECB’nin, euro üzerindeki etkileri yakından gözlemleyeceği açık. Varlık alımlarını 80 milyar Euro kadar rekor seviyelere yükselten ve politika faizini yüzde 0’a kadar indiren Draghi’nin önemli sınavı olan enflasyon rakamlarının ne düzeyde seyredeceği Avrupa ekonomisi adına en önemli gelişme olarak izlenmeye devam ediyor.
Yurtiçinde ise, en önemli gelişmeler arasında faizlerin ne düzeyde seyredeceğine spekülasyonlar yatıyor. Dün ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi’den gelen faiz indir çağrıları sonrası, Cumhurbaşkanı Baş Danışmalarında da sadeleştirme adımlarına destek niteliğinde devam ettiğini görmekteyiz. Hem Ertem hem de Gedikli son gelen enflasyon verisi ve Fed’in faiz artırımını erteleme olasılığının kuvvetlenmesiyle TCMB’nin faiz indirimi konusunda elinin rahatladığına dikkat çekti. Cemil Ertem, doların mevut seviyelerinin değil oynaklığının sorun yarattığını söylerken, sanayici için asıl önemli konunun dövizde önünü görüp doğru fiyatlama yapabilmesi olduğunu belirtti. Yani biraz da reel sektörün sorunlarına da değinildiğini görüyoruz. Bülent Gedikli ise Dünya ekonomisine kıyasla TCMB’nin de faiz indirimlerine devam etmesi gerektiğini fakat faizleri çok indirmenin de kur istikrarı için olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekti. Ertem ve Gedikli ayrıca, hükümetin gündeminde erken seçim olmadığını belirtti. Görüntü itibariyle ölçülü faiz indirimlerinin hem hükümet hem de TCMB tarafından ortak payda içerisinde indirileceğine yönelik beklentiler devam edeceğe benziyor.
ABD ekonomisinden haftalık işsizlik başvuruları takip edildi ve veri beklentilere nazaran düşüş gösterdi. Veri sonrası sorgulanan ilk gelişme ise, 38 bin gibi gelen düşük Tarım dışı istihdam verisinin ne kadar gerçekçi olduğu oldu. Görüntü itibariyle baktığımızda, istihdama dair verilerin aslında çok da bozulma gösterdiğini söyleyemeyiz.
Bugün ise, gündemde yurtiçi piyasalarda 1. Çeyrek büyüme rakamları olacak. Diğer yandan cari dengeyi takip edeceğiz. Bu veriler Dolar/TL adına önemli fiyatlamaları sabah saatlerinde beraberinde getirebilir. Ayrıca Almanya’dan enflasyon, Çin’den doğrudan yabancı yatırımcıları gibi veriler, önemli hareketler görmemize neden olacaktır. Akşam saatlerinde gelecen ABD’den Michigan tüketici güveni ise, Dolar’ın diğer para birimlerine karşı olan değerini etkileyebilir.
USDTRY
Kur kanadında 2.90 altında kalıp kalmayacağımız önemli bir gelişme olarak izlenmeye devam ediliyor. Sanayi üretiminde görülen keskin düşüşe rağmen, FED’in faiz artırımlarından uzaklaştığı algısı ile iyileşme gösteren kurda 2.8700’lere kadar satışlar kendini göstermişti. Ancak yeniden bu destekten toparlanma gördük. Bunda Dolar endeksinin toparlanmasının da etkili olduğunu söyleyebiliriz. BİST tarafında ise, kısa vadede satışlar gündemdeydi ve yüzde 1.42’lik ve yaklaşık 900 puanlık bir satış baskısı ile 77700’lerden kapanış geldiğini gördük. Bugün açıklanacak büyüme ve cari denge verileri, kur ve borsa adına önemli fiyatlamalar görmemize neden olacaktır. Verilerde iyileşme görmemiz halinde, 2.88 ve 2.8700 desteklerini izlemeye devam edeceğiz. 2.8700 altında 2.8450’lere kadar salınım devam edebilir. Toparlanmalarda ise, 2.90 üzerindeki hareketi takip etmekte fayda var. 2.9150-2.9250’ler önemli dirençler olarak izlenebilir. BİST kanadında ise, 80.000 altında pozitif hava çok kalıcı olmuyor. Bu direncin altında kaldığımız sürece ara ara geri çekilmeler söz konusu olacak gibi duruyor. 77500 ve 77200 kısa vadeli destekler olarak izlenebilir. 76200 ise önemli desteğimiz.
ALTIN
Altın fiyatlarında riskler yeniden destek görevi görürken, Dolar endeksi yükseliş gösterse de, ABD 10 yıllık getirelerin gelen düşüş ve VIX(korku) endeksinde görülen yüzde 4’lük yükseliş, altın ve tahvil talebi bakımından yükselişlerin destektiçisi konumundaydı. Önemli bir direnç olan 1264’lerin kırılması sonrası akşam saatlerinde 1270 takip edildi. Bu seviyenin aşılıp aşılmayacağı ise, önemli bir gelişme olarak izlenmeye devam edecektir. Bu risk unsurunun en temel sebepleri arasında, BREXİT referandumuna dair belirsizlikler yatıyor. Özellikle İngiltere eski başkanlarının yeni bir tartışma yaratarak, İngiltere’nin önemli yumuşak karnı olan İskoçya’nın da ilerleyen dönemlerde risk unsuru olabileceğini ifade etmesi risk unsurlarının aslında görünenden daha fazla olduğunu ortaya koydu. Altın talebinin artması ve devamlılığı halinde ise 1270 üzerinde tutunursak, 1282 ve 1290 seviyelerine doğru hareketi takip edebiliriz. Geri çekilmelerde ise, 1264 ve 1257 ve 1252 seviyelerini hedefleyebiliriz.
GBPUSD
Paritede sert fiyat hareketlerinin hakim olduğu haftanın son işlem gününe giriş yaptık. Genel itibariyle Brexit beklentilerinin pariteye yön verdiğini söyleyebiliriz. 23 Haziran’da yapılacak AB referandumunun ayrılma yönünde sonuçlanması halinde hem AB tarafında hem de İngiltere tarafında iktisadi faaliyetlerin sınırlanacağına yönelik görüşler sıklıkla dile getiriliyor. Son olarak uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Brexit durumunda İngiltere’nin kredi notunun negatif etkileneceğini belirtti. Referanduma 1 aydan kısa bir süre kala son yapılan anketlerde Brexit yanlılarının önde olduğunu görüyoruz. Çıkacak sonuç hakkında belirsizlik devam ederken, yapılacak anketler önümüzdeki süreçte paritenin yönü açısından belirleyici olacaktır. Teknik olarak ise yeni güne alıcılı bir seyir ile başlanması durumunda takip edeceğimiz seviye 1.4500. Yukarı yönlü aşılması durumunda 1.4550 ve 1.4600 seviyeleri görülebilir. Geri çekilmelerde ise 1.4440 desteği kırılırsa 1.4400 seviyesi gündeme gelecektir.
BRENT PETROL
Petrol fiyatlarında son günlerde yaşanan yükseliş hareketi dün yerini satış baskısına bıraktı. ABD tarafından gelen stok verilerindeki gerileme piyasadaki olumlu havayı desteklemeye devam ediyor. Son gelen verilere göre ABD tarafından stoklar 532 milyon varil seviyesine kadar geriledi. Ülkedeki petrol yatırımlarına baktığımızda ise petrol fiyatlarının toparlanması ile yeni sondaj kuyularının faaliyete geçtiğini görüyoruz. Varil fiyatının 50-60 dolar arasında istikrar kazanması ile tekrardan üretimin artabileceği söyleyebiliriz. Bugün ABD tarafından Baker Hughes Sondaj Kuyusu rakamları açıklanacak. Geçen hafta 316’dan 325’e yükselen sondaj kuyusu sayısı bu hafta da yükselişine devam edebilir. Teknik olarak ise 52.00 seviyesi Brent petrolün yönü açısından son derece önemli. Gün içerisinde bu seviyenin altında kalıcılık sağlanması durumunda 51.40 ve 51.00 seviyeleri görülebilir. 52.00 seviyesinden gelecek yükselişlerde ise 52.40 ve 52.80 direnç olarak takip edilebilir.
EURUSD
Paritede Draghi etkisi az da olsa kendini hissettirdi. Ayrıca Brexit’e dair tartışmaların da yükselmesi ve AB üyeliğinden ayrılmak isteyenlerin anketlerde öne geçmesi, İngiltere’nin önemli bir ticaret ortağı olan Avrupa’ya ve dolaylı olarak para birimi Euro üzerinde de baskılar görüyoruz. 1.1300’lere kadar gerileyen paritede tekrardan bir toparlanma geldi. Ancak sınırlı kalan bir görüntü olduğunu söyleyebiliriz. Gün itibariyle sabah saatlerinde gelecek Almanya enflasyon rakamları ve ABD’den takip edeceğimiz tüketici güveni, paritenin yön tayininde etkili olabilir. Teknik olarak ise, 1.1420 altında baskı devam edebilir. Satışların hızlanması halinde 1.1280’nin altında 1.1250 ve 1.1220 desteklerini takip edebiliriz. Yukarı yönlü bir fiyatlamada 1.1370 ve 1.1420 önemli dirençlerimiz olacaktır.
