Global Piyasalarda Haftanın Özeti ve Gelecek Hafta
Geçtiğimiz haftayı içeride terör olayının etkisi dışarıda ise ABD verileriyle tamamlayan piyasalar yeni haftaya da hızlı başladı. Yüksek petrol fiyatları endekslere destek olurken, üretimin sabitlenmesi için anlaşmaya varan ülkeler sürecinin sağlık olmayacağından endişeli.
Petrolde düşünün önüne geçmek adına üretimin 11 Ocak seviyesine sabit tutulmasını konusunda Sudi Arabistan ve Rusya anlaşmıştı. Ardından İran’ın da destek vermesi ile anlaşma büyük ölçüde tamamlanmış oldu. Ama halen karşı çıkan ülkeler var. Bu yüzden kontrol mekanizması zorlanabilir. Diğer yandan FED’in kademeli faiz artışına vurgu yapması ve küresel ekonomide satış dalgasının geçici olduğunu düşündüğünü belirtmesi yine piyasalar destek olan açıklamalardandı. Ancak petrol fiyatlarının düşük seyretmesi bu etkilerin de az olmasına sebep oluyor. FED’in Mart ayında faiz artırımını pas geçeceği beklentisi her ne kadar gelişmekte olan ülkelere destek olsa da Avrupa’daki genel görünüm risklerin artmasına sebep oluyor. Enflasyon görünümüne ilişkin yeterli güven oluşmadan faiz adımı atmayacağını açıklayan FED aslında istediğini almış durumda. Cuma günü açıklanan verilerde yıllık bazda yüzde 1.4 rakamına ulaşılması ve çekirdek TÜFE’nin yüzde 2.2 olarak açıklanması gelecek dönemde enflasyonun kalıcı şekilde yükselebileceğinin en önemli göstergesi.
İçeride ise jeopolitik riskler piyasa üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Olası bir Suriye kara harekatının tedirginliğini yaşayan piyasa baskı altında. Ankara’da yaşan terör olayı ise bu risklerin daha da artmasına sebep oldu. Hafta boyunca Suriye gelişmeleri ve siyasi açıklamalar yakından takip edilecek. Ayrıca Salı günü gerçekleşecek olan Merkez Bankası faiz toplantısında faizlerde herhangi bir değişiklik beklemiyoruz. Daha çok enflasyon ve yurt dışı kaynaklı risklerin vurgulanabileceğini düşünüyoruz.
Diğer veriler ise Salı günü FED başkan yardımcısı Fisher’ın konuşmasını takip edeceğiz. ABD tüketici güveni ve ev satışları verisi açıklanacak. Çarşamba günü ise ; Yeni konut satışları Perşembe, Almanya TÜFE ve Avrupa TÜFE Cuma günü ise , ABD büyüme rakamları takip edilecek.
ABD
Geçtiğimiz hafta, Ocak ayı FOMC toplantısının tutanakları yayınlandı. Tutanakların detaylarında, birçok üye tarafından Aralık ayından bu yana küresel risklerin arttığı vurgulandı. Bunun yanında üyelerin hem fikir olduğu konu işgücü piyasasındaki toparlanmaydı. Üyeler, önümüzdeki süreçte verilerin takip edilmesi gerektiğini ve faiz artırımı için verilerde gözle görünen bir iyileşme gerektiği yönünde görüşlerini bildirmeye devam ediyorlar.. ABD ekonomisinde ılımlı büyümenin devam edeceği, petrol fiyatlarındaki toparlanma ile enflasyonun da yükseleceği tutanaklarda yer alan diğer önemli satır başlarıydı.
Büyüme rakamları ön plana çıkıyor
Veri açısından yoğun geçecek olan haftanın en önemli gelişmesi ABD 4. çeyrek büyüme rakamları olacak. Resesyon senaryolarının konuşulduğu dönemde beklentiler ABD ekonomisinin 4. çeyrekte yüzde 0.4 büyümesi yönünde. ABD konut sektöründen mevcut ev satışları, yeni konut satışları ve dayanıklı mal siparişleri haftanın diğer önemli verileri. Bir diğer parantezde Cuma günü gelecek reel tüketim harcamaları, kişisel gelir ve giderlere ayrılmalı. Bundan sonraki süreçteki enflasyon beklentilerini etkileyebilecek önemli verilerdir. Ayrıntıların bundan sonraki süreçte, daha önemli fiyatlamaları gündeme getirebileceğiniz söyleyebiliriz.
AVRUPA
Draghi bildiğiniz gibi
Geride bıraktığımız hafta içerisinde de Mario Draghi açıklamalarda bulundu.Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, piyasalardaki belirsizliğie dikkat çekerek piyasalarda bozulma algısının ortaya çıktığını ifade eden Draghi,Mart ayında yapılacak toplantıya dair açıklamalarda da bulunarak toplantıda parasal genişleme sürecini gözden geçireceklerini ifade etti. Kısa vadedeki enflasyon baskılanmasının zaten bekledikleri bir gelişme olduğunu ifade eden Draghi, bu baskının orta vadede de devam edeceği algısına kapıldıklarında piyasalara müdahele etmekten çekinmeyeceklerini sözlerine ekledi.
İngiltere’de enflasyon düşmeye devam ediyor
Haftanın en önemli verilerinden biri de İngiltere’den açıklanan enflasyon rakamlarıydı. Ocak ayında enflasyon yüzde 0,8 düşüş gösterek Ada ekonomisine dair endişeleri arttırdı. Yıllık bazda beklentiler karşılansa da enflasyondaki baskının önümüzdeki dönem de sürebileceğini söyleyebiliriz. Veri sonrasında açıklamalarda bulunan İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney , düşen petrol fiyatları nedeniyle enflasyon rakamlarında düşüşün devam edebileceğini hatırlatmıştı.
ASYA
Asya tarafına baktığımızda ise Çin tarafından gelen veriler haftanın gündemiydi. Açıklanan olumsuz verilerin piyasalarda yarattığı etki sebebiyle Çin verileri piyasaların takip ettiği önemli gelişmeler arasında yer alıyor. İthalat ve ihracat rakamlarında yaşanan gerilemeyi beklentilerle paralel açıklanan enflasyon rakamları takip etti ve yıllık bazda Çin enflasyonu yüzde 1.8’e geriledi. Japonya’dan gelen veriler ise ekonominin hala istenilen düzeyden oldukça uzak olduğunu gösteriyor. Gevşek para politikası uygulamalarına rağmen daralan ekonomi ve sanayi sektöründeki zayıf görüntü devam etmekte.
Japonya’da enflasyon rakamları ön planda
Yeni haftaya baktığımızda Çin tarafından veri akışı bulunmazken Japonya’da enflasyon rakamları takip edilecek. Ocak ayı enflasyon rakamlarında değişim beklenmezken, çekirdek enflasyonda yüzde 0.2’lik gerileme bekleniyor. Asya/Pasifik tarafında ise Çarşamba günü Yeni Zelanda ticaret dengesi takip edilebilir.
TÜRKİYE
TCMB sessizliğini bozmaz
Ücret ve zamların devreye girmesi ile Ocak ayında enflasyonda yıllık bazda yüzde 9.58’lik artış gördük. Gıda fiyatlarındaki artış enflasyonu yukarı itmeye devam ediyor. Alkollü içecekler ve tütün grubu enflasyona yüzde 0.48 katkı ile zamdan payını aldı. Çekirdek enflasyon yıllık bazda yüzde 9.63 seviyesine yükselmiş durumda ve manşet verinin üzerinde bulunuyor. Şubat ve Mart aylarında çift haneli rakamlar sürpriz olmaz. Nisan ayında yapılacak Merkez Bankası Başkanlık atamasına kadar faizlerin bu seviyede kalmasını bekliyorum. Yeni dönemde Erdem Başçı’nın olmayacağı konuşuluyor. Zaten faiz artışı için geç kalındı. Enflasyon çift haneye göz kırptı. Erdem Başçı’nın yeniden atanmaması ile yerine gelecek Başkan’ın da işi oldukça zor olacak.
Jeopolitik riskler artıyor
Son günlerde Suriye sorunu ve içeride yaşanan başkanlık sistemi gelişmeleri piyasaları olumsuz etkiliyor. Çarşamba ise Ankara’daki üzücü patlama haberi geldi. Jeopolitik riskleri arttığı bu dönemde kur ve faizlere dikkat etmek gerekiyor. Haftalık yabancı işlemlerine baktığımızda yabancı çıkışlarının devam ettiğini görüyoruz. Yabancıların geçtiğimiz hafta BIST’te nette 179.0 Milyon Dolar satış, Devlet İç Borçlanma Senetlerinde ise nette 169,5 Milyon Dolar alışta olduklarını görüyoruz. Seçim sonrası yükselen ve 70’in üzerinde çıkan tüketici güven endeksinin Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 7 oranında azaldığını gördük. Ocak ayında 71.62 olan endeks Şubat ayında 66.64 oldu.
Bist’te 68 bin- 70 bin bölgesinin 4 kez test edildiğini görüyoruz. Bu bölge şimdilik güçlü duruyor. İçeride yaşanan gelişmelerin etkisiyle bu bölgenin kırılması ile satışlar önce 67 bin 300-67 bin 500 bölgesine, daha sonrası 64-65 bölgesine devam edebilir.Yukarıda ise 73 bin 500 önemli direnç.
EURUSD
FOMC tutanakların küresel riskler ön plandaydı
FOMC tutanakları gösterdi ki, FED global risklerin etkisinde kalmaya devam ediyor. Korkuların odak noktası Çin, negatif faiz ve resesyon endişelerinin ve spekülasyonlarının piyasada önemli bir gündem olduğu konumunda. FED’in bundan sonraki adımlarını ciddi anlamda etkilemeye devam ediyor. Bozulan veriler ve küresel gelişmelerin yaratacağı, iç ve dış talebe bağlı kriz ortamının etkisinde kalmış bir görüntü ortadaydı. Ocak ayındaki toplantıda çok da farklı bir görüş ortada yok. Risklerin yakından izleneceği, faiz artırımının kademelerine dair önemli bir sinyal alamadık. Enflasyon görünümü için risklerin aşağı yönlü olduğunu, tüketici harcamalarının ekonomik büyümeye katkı sağlamasını bekledikleri ifade edildi
ABD’de Enflasyon değişmedi
ABD'de TÜFE Ocak'ta değişmezken, çekirdek TÜFE yüzde 0.3 ile Ağustos 2011'den bu yana en yüksek artışı kaydetti. İstihdam piyasasındaki iyileşmenin devam etmesi ve ekonomik büyümenin ivmelenmesi ile enflasyonda kademeli olarak yukarı hareket görülebilir.
Avrupa’da ise alınan negatif faiz önlemlerinin etkisini gösterdiği ve alınan önlemler ile enflasyon negatife geçmesinin engellendiği üzerinde duruluyor. Mart ayında parasal genişleme programını gözden geçirecek olan Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme miktarında değişiklik yapması durumunda paritede yeniden hareketli günlerin yaşanabileceğini söyleyebiliriz.
Bu hafta Avrupa’da PMI verileri ve enflasyon, ABD’de ise büyüme verisi ön plana çıkıyor. Paritede 1.1130-1.1150 bölgesinin altında satış baskısı devam edebilir. Aşağıda 1.1060-1.1080 bölgesi kuvvetli destek. Altında 1.10 ve 1.0960 görülebilir. Yukarı hareketlerde ise 1.1130-1.1150 bölgesinin üzerinde 1.1250 ve 1.1370 görebiliriz.
GBPUSD
Brexit fiyatlaması etkili oluyor
İngiltere Başbakanı David Cameron'ın Brüksel ile yürütülen reform müzakerelerinde elinde tutuğu "Brexit" , İngiltere ekonomisinin geleceği için potansiyel risk olarak değerlendirilmeye devam ediyor. Gelen açıklamalara göre, İngiltere'nin AB'den çıkması, AB üyeliğinin ikinci sınıf bir duruma düşmesi anlamına gelecek şeklinde yorumlanıyor. İş dünyası için de temel risk unsuru olarak görülen, bu duruma dair anketlerde "evet" ve "hayır" diyenleri yüzde 42 ile başa baş gösteriyor.
İngiltere verileri kafa karıştırıyor
Bölgeden gelen verilere baktığımızda, enflasyona dair soru işaretleri artarken, perakende satışlar ve ikramiyeler hariç olan ortalama gelirlerdeki, yüzde 2'lik artış önemliydi. Ancak işsizlik oranının sekteye uğradığını görüyoruz. Geçtiğimiz döneme kıyasla 14 bin 800 kişilik işsizlik başvurusu azalımına rağmen, veride beklenen iyileşme gösterilemedi. Haftanın son işlem gününde açıklanan perakende satışlar ise, aylık bazda yüzde 2.3 artış gösterdi. Çekirdek perakende satışlar ise, yüzde 5 ile beklentilerin oldukça üzerinde yıllık performans gösterdi.
FED endişelerini gizleyemiyor
ABD tarafına baktığımızda ise, küresel ekonomiye dair endişelerin devam ettiğini görüyoruz. Ocak ayı FOMC tutanaklarında, çok da fazla bir şey göremezsekte, tutanakların ana gündemi, enerji fiyatlarında yaşanan düşüşler ve negatif faize geçilebileceğine dair görüş ayrılıkları ile ortaya çıkan ABD resesyon fikri üzerineydi. Bu doğrultuda, bir süredir unutulan Çin, bir süre rafa kaldırılmışa benziyor. Teknik olarak, satışlarını hızlandıran paritede, İngiltere’nin AB üyeliğinden çıkacağına dair oluşan algının negatif fiyatlaması etkili olmakta. 1.4090’lara kadar gevşemeler görmüştük. Devamı gelebilir. 1.4130 seviyesinin altında 1.4090 görülebilir. Sonrasında ise, 1.36 sürecine doğru hareket başlayabilir. Toparlanmalarda ise, tepkilerin sınırlı kaldığını görmeye devam ediyor. 1.4230 üzerinde 1.4300-1.4450 dirençleri hafta boyunca takip edilebilir.
USDJPY
Japonya'da resesyon devam ediyor
Asya ekonomisine dair endişeler devam ederken, istenilen performansın bir türlü yakalanamadığını görmekteyiz. Hafta başında açıklanan Japonya büyüme rakamları ise,iyi işaretler vermiyor. 2015 son çeyrek rakamlarına baktığımızda, beklentilerin altında daha da küçülen bir ekonomi söz konusu. Bu doğrultuda gelen müdahalelerin meyvelerinin BoJ tarafından bir türlü toplanamadığını, faiz indirimine dair Yen'in güçlü görüntüsünün devam etmesiyle beraber, yeni müdahalelerin ilerleyen günlerde tekrar gelebileceğine dair görüşümüzü koruyoruz. Negatif faiz uygulamasına geçtikten sonra, oldukça önemli bir belirsizlik yaratan Japonya ise, satış vergisi kararının ardından almış olduğu ikinci başarısız kararın arkasında durmaya devam ediyor.
ABD'de TÜFE geçti. Sıra büyümede
ABD ekonomisinde ise, enflasyon rakamlarındaki iyileşme dikkatleri çekti. Çekirdek enflasyon rakamları yıllık bazda yüzde 2.2, aylık bazda yüzde 0.2 artış gösterdi. Bu, mart ayı faiz artırımı ihtimalini artıracak bir durum değil. Çünkü piyasalar artık bu adımın erken bir dönemde atılacağına inanmıyor. O yüzde sınırlı fiyatlamalar gördük. Ancak sözlü yönlendirmelerle piyasaları sallamaya devam FOMC komitesi üyeleri, daha cesur açıklamalarda bulunabilir. Bu hafta açıklanacak önemli verilerde ise, ABD'den büyüme ve reel tüketim harcamaları haftanın son işlem gününde oldukça ön planda olacaktır.
Teknik olarak, Yen’in kuvvetli duruşu devam ediyor. 115.00 altındaki seyir, satışları destekliyor. Son 14 ayın en düşük seviyelerine kadar gerileyen paritede, 110.90 önemli bir seviye. 110.00 altındaki seyir 105’leri gündeme getirebilir. Yukarı yönlü fiyatlamalarda ise, 115.00 üzerinde 118.50 önemli bir direnç olarak hafta içerisinde takip edilecektir.
ALTIN
Son dönemde sert yükselişlerin adresi olan altın, geride bıraktığımız haftayı nispeten daha sakin geçirdi.Hafta içerisinde dalgalı bir seyir hakim olsa da,boğaların egemenliğinin devam ettiğini söyleyebiliriz. Bu hafta ise Cuma günü ABD’den açıklanacak olan büyüme rakamları altın fiyatları üzerindeki volatiliteyi yeniden arttırabilir.
Enflasyon umut verdi
Haftanın son işlem gününde ABD’den enflasyon verileri açıklandı.Ocak ayında TÜFE rakamlarında değişim yaşanmazken, çekirdek verideki artış göz doldurdu. Ocak ayında yüzde 0.3 artış gösteren çekirdek TÜFE, yıllık bazda yüzde 2.2 seviyesine yükselmiş oldu.Fed’in faiz artırım sürecinde takip edeceği en önemli verilerden biri olan enflasyonda, toparlanma sinyalleri bankanın elini rahatlatacaktır.Hafta içinde 1240 seviyelerini zorlayan altın veri sonrasında 1220 seviyelerine çekildi.
Teknik görünüm
Sert yükselişlerin ardından kısa vadeli geri çekilmeler gördüğümüz altında, satışların devam etmesi için 1200 seviyesi yüksek önem arz ediyor. 1200 seviyesinin kırılması durumunda satış yönlü işlemlerin hacmi artabilir ve 1185 seviyesi test edilebilir.Yukarı yönlü hareketlerin yeniden ivme kazanması halinde ise 1240 seviyesi kritik. Bu seviyenin kırılması alışları yeniden canlandırabilir ve 1248-1258 direnç seviyeleri görülebilir.
BRENT PETROL
Petrol piyasasında geçtiğimiz haftada gündem yoğundu. Rusya, Suudi Arabistan, Katar ve Venezüella petrol bakanları geçtiğimiz hafta petrol piyasasında istikrarın sağlanması için bir araya geldiler. Yapılan görüşmelerde diğer üreticilerinde ortak hareket etmesi durumunda üretimin Ocak ayı seviyesinde tutma kararı aldıkları açıklandı. Suudi Arabistan Petrol Bakanı ise yaptığı konuşmada arzın Ocak ayı seviyesinde tutulması halinde petrol piyasasının iyileşmesi için yeterli olacağını dile getirdi.
Suudi Arabistan üretimi kısmaya hazır değil
Geçtiğimiz hafta yapılan onca görüşme ve açıklamaya rağmen Suudi Arabistan’dan gelen ilginç bir açıklama ise dikkat çekiciydi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr geçtiğimiz hafta yapmış olduğu bir konuşmada ülkenin petrol üretiminde azaltıma gitmeye hazır olmadığını belirtti. İran’a uygulanan ambargonun kaldırılması, Irak’ın petrol üretiminde yavaşlamaya gidilmesine sıcak bakmaması ve Suudi Arabistan’dan gelen çelişkili açıklamalar ise petrol piyasasında karmaşanın daha da devam edeceğini göstermekte.
Teknik olarak bakıldığında geçtiğimiz hafta yükseliş eğiliminde olan brent petrol 36,00 direncini aşamadı. Gerçekleşen yükseliş sonra geri çekilen brent petrolde 33,80 direnci önemli. Direncin korunması durumunda salınımın devam edebileceği brent petrolde 32,30-31,20-30,00 seviyeleri görülebilir. Yükseliş yönünde 33,80 direncinin aşılması durumunda ise 34,60- 35,30-36,00 seviyeleri takip edilebilir. 36,00’ın aşılması durumunda yükseliş hacim kazanabilir.
USDTRY
İçeride riskler artıyor
Son günlerde yaşanan düşüşün ana nedeni olarak Suriye sorunu ve içeride yaşanan başkanlık sistemi gelişmelerini söyleyebiliriz. Son günlerde Suriye’nin Türk ve Suudi kuvvetleri tarafından işgal edilebileceği haberlerinin gelmesi, Suudi jetlerinin incirlik üstüne gelmesi piyasada tedirginliğe yol açtı. Top atışlarının başlaması ve Birleşmiş Milletlerden atışları durdurun çağrısı gelişmelerin ciddi boyuta ulaşabileceğinin sinyalini vermişti. Dün ise Ankara’daki üzücü patlama haberi geldi. Bist’te küresel hisse senedi piyasasından negatif ayrışma söz konusu olabilir.
FED’in kafası karıştı
Hafta içerisinde açıklanan FOMC tutanaklarında global riskler ve küresel ekonomilerdeki belirsizliklerin ABD ekonomisindeki büyümeyi negatif etkileyebileceğinden korkulduğunu gördük. Riskleri izleyecek olan FED’in veri odaklı yaklaşımı devam ediyor. Enflasyon görünümü için risklerin aşağı yönlü olduğunu söyleyen tutanaklar sonrası Cuma günü açıklanan rakamlar FED’i biraz olsun mutlu etmiş olmalı. TÜFE değişmezken, çekirdek TÜFE’de 2011 Ağustos ayından bu yana görülen en yüksek artışa tanık olduk. Reel kazançlar ise yüzde 0.7 artış ile bir önceki döneme göre yükseldi.
Bu hafta içeride faiz kararı açıklanan TCMB’den değişiklik beklenmiyor. Nisan ayında gerçekleşecek Merkez Bankası Başkanlık ataması öncesi TCMB’nin faiz artırma ihtimali oldukça zayıf. ABD’de ise bu hafta gözler büyüme rakamlarında olacak. Kura baktığımızda 2.9450-2.95 bölgesinin kuvvetli destek olduğunu altında ise 2.92’nin trend desteği olduğunu söyleyelim. Bu seviyelerin üzerinde yükseliş devam edebilir. 2.9850’nin kırılması ise bizi yeniden 3, 3.0250 ve 3.04 seviyelerine götürebilir.
EURTRY
Avrupa’da yoğun gündem
Geride kalan haftada Avrupa Bölgesi’nden önemli açıklamalar takip edildi. Haftanın başlangıcında ilk olarak Başkan Draghi sahne aldıktan sonra yerini yardımcısı Constancio’ya bıraktı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada piyasalardaki belirsizliğe dikkat çekerek piyasalarda bozulma algısının ortaya çıktığını ifade etti. Mart ayında yapılacak toplantıya dair açıklamalarda da bulunan Draghi toplantıda parasal genişleme sürecini gözden geçireceklerini ifade etti. Kısa vadedeki enflasyon bakılmasının zaten bekledikleri bir gelişme olduğunu ifade eden Draghi baskının orta vadede de devam edeceği algısına kapıldıklarında piyasalara müdahale etmekten çekinmeyeceklerini sözlerine ekledi. Constancio ise bankanın ileriye dönük planlarından bahsetti. Enflasyon görünümüne dikakt çeken Constancio piyasların iyi sinyaller vermediğine dikkat çekerek ECB’nin karar verirken tüm gelişmeleri göz önünde bulunduracağını ifade etti.
Önümüzdeki hafta da ise Almanya’dan açıklanacak olan büyüme ve enflasyon verileri hayli önemli olacak. Aynı zamanda Bölge enflasyonun da açıklanacağı hafta içerisinde hareketlilik oldukça yüksek kalacak. Yurtiçinde ise gözler TCMB’nin vereceği faiz oranı kararında olacak. Oranlarda herhangi bir değişim beklenmezken merkezin yapacağı açıklamalar piyasaların odağında olacak.
Yükseliş hareketine devam etmekte zorlanan paritede 3.30 seviyesi önemli bir direnç haline geldi. Zaman zaman bu seviyenin üzerine çıkılsa da 3.3350 seviyesi şuan için kuvvetli gözüküyor. Yükselişin sürmesi halinde ise 3.37 ve 3.40 seviyeleri paritede yeniden hedeflenebilir. Geri çekilmelerde ise 3.25’in altında 3.2340 seviyesi destek konumunda. Bu desteklerin geçilmesi ise düşüşün 3.20 ve 3.17 seviyelerine kadar takip edilmesini sağlayabilir.
