PMI Verileri Güçlü Bir Dördüncü Çeyrek Beklentisi Yarattı
Yeni haftaya Avrupa’dan açıklanan PMI verileri ile başlangıç yaptık. İmalat, hizmet ve bileşik PMI’larda beklentiyi aşan Avrupa ekonomisinde toparlanma sinyalleri almaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta açıklamalarda bulunan Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi ekonomik toparlanmanın yavaş fakat istikrarlı olmasını beklediklerini dile getirmişti. Son dönemlerde bölge ekonomisinden gelen PMI verileri incelendiğinde toparlanma sinyallerinin kuvvetlendiğini fark ediyoruz. Verilerin 50 baz bölgesinin üzerinde gelmeye devam etmesi bölge ekonomisine dair göstergelerdeki beklentinin yükselmesini sağlayabilir. Avrupa Merkez Bankası yetkililerinden de ekonomik görünüme dair açıklamalar gelmeye devam ediyor. Estonya Merkez Bankası Başkanı Hansson gün içerisinde Avrupa Bölgesi için enflasyon görünümünün dengeli olduğunu belirtti. Karar vermek için henüz erken olduğunu dile getiren Hannson ayrıca Aralık ayında gerçekleştirilecek toplantının ardından görünümün daha da netleşeceğini ifade etti.
Hükümet Faizsiz Finans Sektöründen Daha Yüksek Pay Almak İstiyor
Geçen hafta Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın ‘faize düşmanım, sömürü aracı olarak görüyorum’ çıkışından sonra Başbakan Yardımcı Mehmet Şimşek, faizsiz finans sektöründe çalışmaların hızlandığını bildirdi. Şimşek, Türkiye’de faizsiz bankacılık olarak bilinen katılım banklarının bankacılık sektörü içerisindeki payının yüzde 5.1 olduğunu, sektör içi hedefler çerçevesinde 2025’e kadar söz konusu payın yüzde 15’e çıkabileceğini belirtti. Ziraat Katılım ve Vakıf Katılımın sektörde faaliyetlerine başlamasıyla TL ve döviz cinsi kamu kira sertifikalarının ihracının başladığını söyleyen Şimşek, ülkemizin yatırımcı tabanının genişletilmesi ve borçlanma araçlarının çeşitlendirilmesi çerçevesinde kira sertifikaları önemli bir araç olarak portföyümüzde yer almaya devam edeceğini bildirdi.
Sektörün şu an 2 trilyon civarında olan büyüklüğünün önümüzdeki beş yıl sonunda 3.5 trilyon dolara çıkabilecek potansiyeli olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı, bu potansiyelden en fazla yararlanan ülkelerden biri olmak için ve İstanbul’un uluslararası finans merkezi olmasının yanı sıra faizsiz finans merkezi haline gelmesi için de kapsamlı çalışmaların devam ettiğini vurguladı.
Geçtiğimiz hafta TCMB’nin faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmemesiyle birlikte 3,05’e kadar geri çekilen kur, karar öncesindeki seviyelerine tekrar yaklaşmış bulunuyor. Öte yandan gün içerisinde açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Musul operasyonu ile ilgili olarak; Türkiye’nin dört tane F-16 jet ile operasyonda yer aldığını belirtmesi jeopolitik risklerin devam ettiğini gösterirken, kurda düşüşlerin sınırlı olmasına neden oluyor. ABD tarafında ise FOMC üyelerinin yapacağı konuşmalar önemli olmaya devam ediyor. Teknik olarak ise kurda yükseliş hareketinin devam etmesi durumunda 3,0900 direnci önemli olacaktır. Bu seviyenin üzerinde kalıcı fiyatlamalar görmemiz durumunda 3,0990 bir sonraki hedef fiyat olabilir. Geri çekilmelerde ise 3,0700 seviyesi ilk destek seviyesi durumunda. 3,0700’ın aşılması geri çekilmeyi kritik 3,0510 desteğine kadar taşıyabilir. Ancak bu seviyeden gelebilecek tepki alımlarına karşı dikkatli olmak faydalı olacaktır.
Bugün açıklanan PMI anketlerine göre Euro Bölgesinin beklenenden iyi performans gösterdiği görülüyor. Euro Bölgesi bileşik PMI Ekim ayında 53.7 ile 2016 yılının en yüksek artışını gerçekleştirdi. İmalat PMI anketine baktığımızda Ekim ayında beklentilerin üstünde 53.3 olarak açıklanırken hizmet PMI anketi de 53.5 ile güçlü büyüme gösteriyor. ABD tarafında ise İmalat PMI verisinin 53,2 ile beklentileri üzerinde gelmesi önemliydi. Diğer taraftan bugün St. Louis Fed Başkanı Bullard bazı açıklamalarda bulundu. Bullard çok düşük faiz oranlarının muhtemelen devam edeceğini belirtirken şu an için sadece bir faiz artırımına ihtiyaç olduğunu savundu. Bullard’ın 2016 yılında FOMC toplantılarda oy hakkı bulunuyor. Teknik anlamda ise kurda iyi gelen verilere rağmen satış baskısı sürüyor. Hareket 1.0900 seviyesine yakın takipte ancak altında fiyatlanmaya devam ediyor. Toparlanmanın 1.09 üstüne taşınması halinde 1.0920 -1.0950 seviyeleri hareketin bir sonraki hedefi olabilir. Satış baskısının devam etmesi durumunda 1.0860 seviyesi önemli destek olarak karşımıza çıkıyor.
Londra’nın finans merkezi konumu tehlike altında. Brexit sürecinde finans sektörüne ayrı bir öncelik verilmeyeceğinin söylenmesiyle Londra’da ki bankalar ile ilgili korkular yeniden gün yüzüne çıktı. Bir çok bankanın 2016 sonunda ya da 2017’nin ilk çeyreğinde merkezlerini taşımak için planları bulunuyor.Bugün veri açısından ise oldukça sakin. İngiliz Sanayi Birliğinin(CBI) yaptığı ankete göre sektördeki imalatçıların sanayi siparişlerinde önümüzdeki dönemde düşüş bekledikleri görülüyor. CBI anketine göre Ekim ayında ihracat siparişlerinde ise iyileşme olduğu görülüyor. Kurda teknik anlamda hareketin 1.22 bölgesinde konsolide olduğunu görüyoruz. Kurda toparlanmalarda 1.2260 seviyesi geçilirse 1.2300 gündeme gelebilir. Geri çekilmelerde ise 1.22 seviyesinin altına sarkılması halinde 1.2170 – 1.2150 seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
Geçtiğimiz haftayı gelen tepki alımlarıyla birlikte değer kazanarak geçiren sarı metal, yeni haftada da bu görünümünü sürdürme eğiliminde. Dolar endeksindeki hızlı yükselişin ardından bugün meydana gelen geri çekilme altına destek oluyor. Aynı zamanda altın ile ters korelasyona sahip olan ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yaşanan geri çekilme de altının yükselişinde etkili olan gelişmelerden bir tanesi. Ancak Fed’in faiz artırım ihtimalinin güçlü şekilde devam etmesi ve yaklaşan ABD başkanlık seçimlerinde anketlere göre Hillary Clinton’ın önde devam etmesi altındaki yükselişlerin sınırlı olmasına neden olabilir. Teknik olarak değerli metalde yükselişin devam etmesi için 200 günlük hareketli ortalama seviyesi olan 1269 doların üzerinde kalıcı olması gerekiyor. Bu seviyenin üzerinde kalıcı fiyatlamalar ilk aşamada fiyatların 1276 dolar direncine kadar yükselmesine neden olabilir. Geri çekilmelerde ise 1260 ve 1250 dolar destekleri takip edilmeli.
BRENT PETROL
Petrol fiyatları yeni haftaya oldukça hareketli başladı. Dün Riyad’ta düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi 35. Petrol İşbirliği Komitesinin ardından, Suudi Arabistan, Katar, BAE ve Rusya petrol piyasasına ilişkin bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası OPEC Genel Sekreteri, Cezayir’de alınan kararın petrol piyasasındaki oynaklığın azalmasında etkili olduğunu, OPEC ve Rusya’nın istikrarın sağlanmasına yönelik verdikleri taahhüde bağlı olduğunu bildirdi. Rusya Enerji Bakanı ise istikrar için atılacak adımlar konusunda anlaşabileceklerinden emin olduğunu ifade etti. Öte yandan Irak Petrol Bakanı, Irak’ın IŞID ile mücadele edebilmek için petrol gelirlerine ihtiyacı olduğunu ve dolayısıyla OPEC’in üretimi dondurma anlaşmasından muaf tutulması gerektiğini söyledi. İran, Libya ve Nijerya’nın yanında Irak da anlaşmadan muaf olmak istiyor. Bu dört ülkenin isteği kabul edilir mi veya nasıl bir anlaşma yoluna gidilir, tüm bu gelişmeler üretimin sabitlenmesine yönelik beklentilerde zayıflamaya sebebiyet veriyor. Teknik olarak ise satış hareketinin hız kazandığı Brent petrol, 51.30-51.00 destek bölgesinde fiyatlanmaya devam ediyor. Bu aralığın aşağı yönlü geçilmesi halinde 50.50-50.00 seviyelerine doğru geri çekilme görebiliriz. Toparlanmalarda ise 51.60 aşılırsa 52 dolar direnci test edilebilir.
