Mayıs’ın kazananı Dolar oldu
Mayıs ayı raporumuzda ABD verilerinin son derece önemli olduğunu vurgulamıştık ve ay içinde ABD’den gelen veriler oldukça iyiydi. Özellikle enflasyon, siparişler ve üretimde yaşanan artış ülke ekonomisindeki toparlanmanın devam ettiğini gösterdi.
Fed Yetkilileri beklentileri artırdı
Ay içinde olumlu verilerle beraber doların yükselişini destekleyen bir diğer etken de Fed yetkililerinden gelen açıklamalar oldu. Fed yetkilileri, Haziran ya da Temmuz’da faiz artışının uygun olabileceğini vurgularken Fed Başkanı Yellen de olumlu verilerle ilerleyen aylarda faiz artışına gidilebilir dedi. Yellen’in ‘ilerleyen aylar’ ifadesi Temmuz’un Haziran’dan daha güçlü olduğunu gösteriyor.
Fed Temmuz’da faiz artırabilir
Elbette sadece Yellen’in ifadesi değil, daha önce de çok defa belirttiğimiz gibi Fed’den Haziran’da faiz artışı beklemiyoruz. Bunun en önemli nedenleri ise:
-Sene başına göre küresel gelişmelerdeki belirsizlik azalmış olsa da bunu net görebilmek için Fed Haziran’daki gelişmeleri de görmek isteyebilir.
-Yine ABD verilerinde iyileşme olsa da ekonomideki düzelmenin istikrarından da emin olmak isteyebilirler.
-23 Haziran’da yapılacak İngiltere brexit referandumu piyasalar için oldukça önemli. Her ne kadar anketler kalma taraftarı olunduğunu gösterse de belirsizlik ile volatilite artabilir ve Fed 2015’te yaptığı gibi piyasaları faiz artışına hazırlamak isteyebilir. Fed yapılacak hamlenin piyasalarda sert volatilite yaratmasını ve dolarda da güçlenme oluşmasını istemeyecektir.
Haziran’da merkez bankaları yine sahnede olacak
Mayıs ayı içinde merkez bankalarının önemli toplantıları olmadı, ancak Haziran bu anlamda oldukça yoğun geçecek. Özellikle Nisan’da beklenilen hamleyi yapmayan BOJ, her ne kadar faiz artışı beklemesek de Fed’in Temmuz mesajı için 14-15 Haziran’da yapılacak FOMC toplantısı ve TCMB’nin yapacağı toplantı oldukça önemli.
BOJ Haziran’ı da pas geçerse güven kaybı yaşayabilir
Ocak ayındaki eksi faiz uygulamasının ardından her fırsatta ek genişleme araçlarına sahip olduklarını vurgulayan BOJ’un Nisan’daki beklenti dışı hareketinin ardından gözler Haziran’daki toplantıya çevrilmiş durumda ve eğer BOJ, tüm bu yönlendirmelerinin ardından Haziran’da ek genişlemeyi artırmazsa piyasalarda güven kaybı yaşayabilir.
Fed piyasaları Temmuz’a hazırlayabilir
14-15 Haziran’da yapılacak FOMC toplantısından faiz artışı beklemiyoruz, ancak Fed’in tutanaklardaki açıklaması oldukça önemli. Eğer risklerin azaldığına ve ABD verilerinin de faiz artışı için uygun olduğuna dair mesajlar verilir, yani şahin bir açıklama gelirse Temmuz’da faiz artışı olasılığı oldukça yükselebilir. Bu da doların Haziran’ın ikinci yarısından itibaren tekrar yükselişe geçmesini sağlayabilir.
TCMB’nin açıklamaları oldukça karmaşık
Merkez Bankası Mayıs toplantısında da koridorun üst bandında 0,50 bp indirim yaptı. Ancak kurul, açıklama metninde küresel risklerde bir miktar artış olduğu ifadesine yer verdi. TCMB’nin ‘sadeleşme’ politikasında dikkatimizi çeken ve karmaşık bulduğumuzu daha önce de belirttiğimiz konu şu ki: Sadeleşme adımı atılırken yapılan üst bant indirimi zaten piyasalarda karşılık bulmuyor, ancak bunun politika faizine de geçebilme durumunda bu durum artık ‘faiz indirimi’ yani ‘genişlemeci’ bir politika olacaktır ki zaten hükümetin de talebi bu yönde. Ancak bu süreçte ‘sıkı duruşun devam edeceği’ ifadesi işi karmaşıklaştırıyor ve burada bahsedilen de mali politikalar değil.
TCMB Haziran’ı pas mı geçecek
Son iki toplantıda üst bantta indirime giden TCMB, Haziran’da Fed’in mesajlarına göre bekle-gör politikası uygulayabilir. Eğer Fed, Temmuz için pozitif konuşursa TCMB Haziran’da 0,25 bp gibi sembolik bir indirim yapabilir ya da Haziran’ı pas geçebilir.
OPEC toplantısında en büyük risk İran
Haziran’da merkez bankalarının toplantılarının yanında bir de OPEC ve diğer üretici ülkelerin üretimin dondurulması konusuna dair yapacakları toplantı olacak. Önceki toplantı başarısızlıkla sonuçlanmış ve ardından İran üretimde artışa gideceklerini ifade etmişti. S. Arabistan ise İran’sız alınacak kararlara yanaşmıyor ve bu toplantıda da İran negatif tavrını sürdürebilir.
Petrol toparlıyor
Her ne kadar toplantıdan arz fazlasına dair bir sonuç çıkmasa da petrol fiyatlarındaki düşüş kısa süreli olabilir. Mayıs ayı içinde beklediğimiz gibi 50$ seviyesine yükselen petrol fiyatlarının daha çok ABD’deki üretim ve stoklarda yaşanan düşüşten destek aldığını görüyoruz. Dolayısıyla bu kanattaki gelişmeler fiyatlarda orta vadede daha belirleyici olabilir. Petrolde yükselişin hızlanması için 54$ direncinin kırılması gerekir ve bu durumda yükseliş 62$ seviyesine kadar devam edebilir. Orta vadede 40$ tabanı korundukça bu hedefe doğru yükselişler devam edebilir.
Mayıs’ın kaybedeni Altın oldu
Dolar, sert düşüşünün ardından Mayıs ayında yükseliş yaşarken altın ise aksine kazançlarının çoğunu geri verdi. Altın ve dolar arasındaki ters korelasyon Mayıs’ta oldukça belirginleşti. Özellikle Fed yetkililerinin açıklamaları beklentileri artırırken kıymetli metaldeki düşüş de hızlandı. Altın için 1.255 desteğinin oldukça önemli olduğunu ve kırılması durumunda 1.215 desteği altına gerilemenin devam edeceğini Mayıs raporumuzda da belirtmiştik ve altın bu destek altında düşüşlerini 1.200 tabanına kadar sürdürdü. Haziran ayı içinde dolar tarafındaki gelişmelere bağlı olarak kıymetli metalde 1.192 desteği korunamazsa 1.150 desteğine doğru düşüşler devam edebilir. Yükselişin hızlanması için ise 1.255 üzerinde günlük kapanışların olması gerekir.
Liranın işi zor
Mayıs ayında beklenmeyen bir gelişme olan başbakan değişim süreci ve iç piyasalarda yaşanan belirsizlikle lira oldukça sert düşüş yaşarken kur 3,0120 ara direncine kadar yükseldi. Ancak belirsizlik her ne kadar bitmiş olsa da dolar tarafındaki gelişmeler ile kur 2,9250 tabanı koruyor ve şimdilik dolara bağımlı fiyatlama yaşanıyor kurda. Haziran ayı içinde de FOMC toplantısı ve TCMB’nin hamleleri fiyatlamalarda belirleyici olacak. Kurda Haziran ayında tekrar 3,0250 direnci üzerine ataklar görebiliriz.
İçerideki belirsizlikler uzun vadede olumsuz
Küresel ekonomik gelişmeler her ne kadar belirleyici olsa da ülkemizdeki siyasi süreç de lira için pozitif değil. Şimdilik pek gündemde tutulmasa da dokunulmazlık kararı sonrasındaki süreç, başkanlık ve anayasa konusu, iç güvenlik tehdidinde yaşanabilecek olumsuzluklar ile istikrara karşı yaşanacak bir kaygı lirada değer kaybı oluşturabilir.
Haziran sıcak geçecek
Haziran’da hem içeride hem de küresel piyasalarda belirttiğimiz gelişmelerle volatilite artabilir ve yılın kalanı için Haziran’daki gelişmeleri yakından takip etmek gerekecektir.