Haftaya başlarken piyasa fiyatlamasında ilk olarak altın, petrol, parite ve yuan öne çıkıyor. Sebep ve gelişmeler şöyle:
Avrupa'da salgın kışın etkisiyle beraber yeniden yükselişe geçti, Avusturya tam kapanırken Almanya ve Hollanda'da ise kısıtlamalar başladı. Avrupa'da ilerleyen haftalarda kısıtlamaların diğer ülkelerce de devreye alınması bekleniyor ve böyle olunca bölge ekonomisine dair son çeyrek büyüme beklentileri zayıfladı. Öte yandan ticaret ortaklarında da bu dönemin zayıf geçmesi bekleniyor.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde geçen haftaki konuşmasında genişleme politikasını terke etmek için çok erken dedi ve 2022'de faiz artışına ihtimal vermediğini belirtti. Bölgede salgın etkisini artırırken, enflasyon yüksekken ve merkez bankası mevcut politika devam edeceğini söylerken euronun kan kaybetmesi normal. Bu süreçte dolar tarafında da değerlenmenin olmasıyla parite 1,13 desteği altına geriledi. Biz 1,13 altı işlemlerde 1,1170'i takip ediyoruz.
Petrol tarafında durum tatsız, sebebi ise ABD ve Çin'in OPEC ve diğer üretici ülkelere karşı devreye girebilme durumu. ABD Başkanı Biden ve diğer siyasi yetkililer OPEC ülkelerini günlük üretimi artırma konusunda uyardı, fakat bu uyarıya aksi seda gelmedi. İki rakip ülke olan ABD ve Çin, petrol rezervlerini devreye alma fikrine sıcak bakıyor. OPEC+'ya karşı rezervlerin devreye alınabilmesi olasılığı fiyatları düşürdü. Brent petrol 77,62 dolara geriledi, ancak spot fiyatta çok sert bir düşüş olmasa da uzun pozisyonlarda hızlı düşüşler oldu. Kısa vadede 76,0 dolar seviyesini önemsediğimizi daha önceki raporlarımızda da belirtmiştik, bu desteğin korunması durumunda güçlü alım bölgesinin devam etmesini bekliyoruz. Eğer 76,0 dolar desteği kırılırsa 20 Ağustos dip seviye olan 65,0 dolar söz konusu olabilir, bunun için bugün bahsettiğimiz Biden-Xi görüşmesinin pratikte uygulanması gerekiyor.
Çin Merkez Bankası, bugüne kadar yuanın gerek sözlü müdahale gerekse de piyasaya likidite sunarak istediği seviyelerde kalması için uğraştı. Son haftalarda yuan, dolar karşısında yükseliş yaşıyor ve kur Haziran seviyelerinde işlem görüyor. Merkez Bankası, sözlü müdahaleye devam ediyor, fakat çeyreklik rapor önceki dönemlere göre daha güvercin, bundaki en büyük sebep ise Evergrande ile başlayan ve diğer birkaç şirkette de görülen borç sorunu. Merkez, bir yandan yuanı kontrol altında tutup bir yandan da piyasayı desteklemeye devam edecek. USD/CNY bu yıl %2,5 kadar geriledi ve gelişen ülke paralarından dolar karşısında en iyi performansı yuan gösteriyor.
Avrupa'dan ABD'ye, gelişen ülkelere kadar tüm ekonomilerin en büyük sorunu enflasyon oldu ve fiyatlar da artmaya devam ediyor, çünkü hem arz hem de tedarik sorunu sürüyor, buna karşın talep de yüksek olunca enflasyon yükselmeyi sürdürüyor. ABD'nin son rakamların ardından ne yapacağı konusunda son toplantı tutanakları izlenecek, fakat daha güncel durum ise hem fiyatlamalarda hem de yetkililerden gelen açıklamalarda kendini gösteriyor. Genel kanı; Fed'in 15 milyar dolarlık tahvil azaltım tutarını artıracağı ve 2022'nin ikinci yarısında faiz artışına hemen başlayacağı yönünde. Bu beklentilerin giderek kuvvetlenmesi faiz getirisi olmayan, ama genişlemeci süreçte de bu nedenle kıymetlenen altının yeniden gerilemesine neden oldu. Geçtiğimiz günlerdeki 1.878 dolar atağının ardından fiyat 1.845 dolara geriledi. Haziran sonrası bir türlü aşılamayan 1.840 dolar direnci bu dönemde ilk destek konumunda ve haftalık kapanışın bu destek altında olmasıyla yeniden 1.780'li seviyelere doğru düşüş yaşanabilir. Biz altında orta vadede düşüş bekliyoruz ve son yükseliş hareketi beklentilerimizin üzerinde oldu. Yakın dönemde yeniden 1.780'li seviyeleri konuşmamız için özellikle doların baskısının da güçlenmesi gerekiyor. Şimdiki gelişmeler de bunu destekliyor. DXY'de yakın vadede 94,0 desteği korundukça 97,50'ye doğru yükseliş devam edebilir ve bu yöndeki hareket de altını baskılayabilir.
İzlediğimiz seviyeler: 1.840 - 1.805 - 1.780; eğer 1.840 dolar korunur ve geçen haftaki gibi yükseliş söz konusu olursa 1.895 - 1.900 dolar aralığı test edilebilir.
ABD Dolar Endeksi'nde 97,50 ana direnci altında 96,60'ı bu hafta ara direnç olarak izleyeceğiz.
Yurt içinde ise döviz kurundaki yükselişin endekslere etkisi başladı, ancak elbette en belirgin etkinin Aralık-Ocak döneminde başlaması bekleniyor. Hane halkının hem ekonomiye hem de kendi maddi durumuna dair beklentisi son 8 ayda büyük düşüş yaşadı. Mart-Kasım dönemindeki bu gerileme para politikası ve döviz kurunun bir neticesi. Ayrıca ülke içinde üretilip yurt dışına satılan ürünlerin maliyetinde de artış hızlanıyor. Tüm bunlar enflasyonun da yükseleceğin işareti. Beklentiler bozulunca veriler de bozuluyor, veriler bozulunca beklentiler daha da kötüleşiyor. Bu sarmalın temelinde güvensizlik var. Güvensizlik neden var? Diğer ülkeler gibi küresel risklerin içindeyken çıkmak için çabalayan bir politika izlenmesinden. Ülke içinde yıllardır süren enflasyonu düşürmek adına bir adım atılmamasından. Merkezin bağımsız karar alma yetisine sahip olamamasından.
Son olarak;
USD/TRY kurunda 8,80 seviyesinin aşılması ve sonrasındaki rekor atak döneminde teknik analizi doğru bulmayarak bir seviye ön görmediğimizi belirtmiştik. Maalesef ki kur çok kısa sürede 9'dan 10'a, 10'dan 11'e yükseldi ve yeni haftaya 11,0 üzerinde başladı. Sadece geri çekilmelerde 10,60'ı ilk destek olarak gördüğümüzü belirtebiliriz, yukarıda bir seviye veremiyoruz.