Geçtiğimiz hafta şüphesiz Dolar’ın lehineydi. Yellen’ın geçtiğimiz haftalarda 2015 yılında faiz artırılabilir sinyalini piyasaya vermesi sonucu piyasaların gözü FOMC toplantısına kilitlendi. Çok da hareketli bir toplantı olmasa da, Dolar lehine gelişmelerin söz konusu olduğunu gördük. Özellikle, istihdam görünütüsüne güvenen FED’in, FOMC’deki ana gündem başlığıydı. Diğer yandan, büyüme beklentilerine dair olumlu görüşlerin etkisi, FED’in faizi Eylül ayında artırma ihtimalini tekrardan kuvvetlendirdi. Ancak, olay göründüğü gibi de değil tam olarak, haftaya ücretler ve tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı var. Özellikle ücretlere odaklanmak gerektiğini düşünüyoruz. FED bu konuda duyarlı olacaktır. Diğer yandan ABD büyüme rakamları da bu hafta flaş veriydi ve Dolar’a tekrardan destek verdi. Beklentilerin altında bir artış olsa da, 1. çeyreğe göre bir hayli toparlanmış bir veri karşımızdaydı.
ABD verileri yönü belirliyor
Son 6 aydır FED, FED, FED... diyoruz. Bu durum ne zaman çözülebilir. FED adım atarsa, ancak FED’in bu süreci bu kadar uzatmasa da diğer yandan ülke ekonomilerinin(düzgün ekonomi politikaları yöneten ülkeler!) kendilerini hazırlamasına fırsat veriyor.
Geçtiğimiz haftanın diğer önemli verileri arasında, İngiltere’deki büyüme rakamları göze çarptı. Avrupa’da enflasyon rakamları diğer yandan piyasada hareket yarattı. Yurtiçinde ticaret dengisindeki azalma da dikkatleri çekiyor. Dış ticaret açığı 2014 yılının aynı dönemine göre %21.6 azalarak 6.2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Yıllık bazda ise enerji ve altın hariç dış ticaret açığının %7.1 artış kaydederek 36.2 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Kanada’da işler ise yolunda gitmemeye devam ediyor. Petrol fiyatlarındaki düşüş sıkıntının ana nedenleri arasında. Kanada büyüme rakamlarındaki gerileme de bu haftanın önemli verileri arasındaydı. Yeni Zelanda’nın ise, faiz indirimleri devam ederken devam edebileceğine dair sinyaller de devam ediyor. Son dönemde yüzde 3’e düşürülen faizlerin ekonomiye olan katkısı merak konusu. Enflasyon hedefi açısından müdahaleler devam edebilir sinyalleri ise her MB toplantısı sonrası piyasalara sunuluyor. Japonya enflasyon rakamlarında kıpırdanma var gibi. Ancak istenilen düzeyde değil. Genişlemeci para politikası sonrası istenilen hedefe ulaşacaklarına bir tek BoJ inanıyor gibi görünüyor. En büyük sorunlardan bir tanesi ise, düşük yen ile ihracatta artış hedefleyen BoJ, bu durumdan da nasibini tam olarak alamıyor. Hane halkı harcamaları yüzde 3.0 geriledi, işsizlik düşük ama maaşlar da düşük, harcamaya dönüşmüyor.
Haftaya bizi neler bekliyor ?
Haftaya tekrardan ABD verileri ile şekillenecek gibi görünüyor. Enflasyonu yakından ilgilendirebilecek, ücretler verisi önemli olacaktır. Geçtiğimiz haftanın son işlem gününde açıklanan istihdam maliyet endeksindeki düşüş, ücretleri olumsuz etkileyebilir algısı yarattı ve Dolar’da kısa vadeli değer kayıpları dikkatleri çekti. Ancak Dolar’a karşı çok durulmuyor. Kısa vadede değer kayıpları görülse de, faiz artırımına ilişkin algı, Dolar’ın kayıplarını hızlı bir şekilde geri almasına neden oluyor. Diğer yandan istihdam ve enflasyona olan güven artmış durumda, bu hafta açıklanacak tarım dışı bu yüzden çok önemli. Beklenti 222K ve düşük tutuluyor. Ancak beklentilerin üzerinde bir rakam tekrardan, piyasada faiz artırımı sinyallerini artıracak. Yüzde 60’lık bir görüş birliği, Eylül ayını işaret ediyor. Diğer yandan, kişisel gelir ve giderler, işsizlik oranı, ISM imalat verileri derken, yoğun bir hafta bizleri bekliyor.