Yine bir FOMC ile karşı karşıyayız. Geçtiğimiz toplantıda “sabırlı” ifadesini kaldırıp ekonomik verilere bakacağını söyleyen FED yetkilileri, bu toplantıda zayıf gelen veriler ile ilgili ne düşündüklerini ve faiz artışını nasıl etkileyeceğini tartışacaklar.
Normalleşme verilere bağlanmıştı
İşsizlik ve büyüme sorununu halleden ABD enflasyon ve ücretlerde yükseliş bekliyordu. Ancak gerek petrol şirketlerinin işten çıkarmaları gerekse sert kış şartlarının etkisi ile tarım dışı istihdam 126 bin ile önceki ay ki artışın yarısından az bir yükseliş gösterdi. Ortalama saatlik kazançlar Mart ayında geçen yıla göre yüzde 2.1 artış gösterirken, Haziran 2009’da başlayan toparlanmadan bu yana ortalama olan yüzde 2 civarında seyretti. İlk çeyrek büyümesinin zorlu kış şartları ve güçlü doların etkisiyle zayıf gelmesi bekleniyor. Son dönemde gelen ekonomik verilerin beklentiyi karşılayamaması toplantının gündemini oluşturacaktır.
Enflasyon hedeften uzakta
Düşen petrol fiyatları, zayıf ücret büyümesi ve perakende satışlar enflasyonu baskılamaya devam ediyor. Son 12 aylık dönemde enflasyon yüzde 0.3 artış gösterdi. Asıl dikkat çeken ise 34 aydır yüzde 2’lik hedefin altında gelen TÜFE rakamları. İşgücü piyasasında görülen iyileşme ücretlere ve tüketici harcamalarına istenilen ivmeyi kazandırmıyor. Yarın açıklanacak büyüme ve tüketici harcamalarında beklentiler bir öncekilere göre oldukça aşağıda. 1. çeyrek büyüme rakamı yüzde 1 bekleniyor. Kişiler harcamalardaki artışın ise yüzde 1.7 olması tahmin ediliyor. Son çeyrekte kişisel harcamalar yüzde 4.4 artarken, büyüme ise yüzde 2.2 olmuştu.
Faizler normalleşmeye reaksiyon vermiyor
Son toplantı tutanaklarında birçok üye ekonomik verilerin Haziran’da normalleşmeye başlanılmasına izin vereceğini düşünüyordu. Ancak bu açıklamalar Mart ayı istihdam verisi öncesinde yapılmıştı. ABD 10 yıllıkları yüzde 1.85 ile 2 arasında yatay devam ediyor. Geçtiğimiz yıl sonunda bu oran 2.25’lere kadar çıkmıştı. Bu veriler bize piyasanın faiz artışına olan inancının azaldığını gösteriyor. Mart ayındaki FOMC’de gösterge faiz oranına yönelik beklentilerini bu yıl sonu için yüzde 1.125'ten yüzde 0.625'e çekmişti. Yapılan bu revize faiz artışının sembolik olacağının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Toplantıda gelen ekonomik verilerin geçici olduğu ve yılın ikinci yarısında faiz artışına izin vereceğine yönelik açıklamalar ile Haziran- Eylül ayları arası gündemde kalırsa dolarda yeniden güçlenme görebiliriz. Ekonomik görünümün zayıfladığı ve izlemeye devam edeceğiz gibi ucu açık açıklamalar sonrasında ise dolar endeksi düşüşe devam edebilir.