Sene başından beri piyasaların gündemini şüphesiz FED faiz artışı oluşturuyor. Son zamanlarda ABD’den gelen olumsuz veriler faiz artışı konusunda beklentileri zayıflatırken, FED başkanlarından gelen karışık mesajlarda kafalarda soru işaretleri olduğunu açıklıyor.
Öncelikle istihdam tarafına bakalım; Mart ayında 126 bin gelen istihdam FED’in Haziran umutlarını suya düşürmüştü. Nisan verisine kadar olan süreçte işsizlik başvurularında görülen düşüş ile birlikte Nisan ayında tekrar 200 binin üzerine çıkan istihdam gördük. İşsizlik ise yüzde 5.4 seviyesine geriledi. Ancak gelen verilerin tatmin edici olmadığını söylememiz gerekiyor. İstihdam piyasasındaki iyileşmeden söz edebilmemiz için daha güçlü veriler ve daha güçlü ücret artışı görmeliyiz.
İşgücü piyasasındaki iyileşmeye tepki vermeyen tüketici harcamaları diğer bir problem. Hane halkının fiyatların daha fazla düşeceği beklentisi ile tüketim yapmaması ve iş gücü piyasasındaki toparlamaya olan inancının zayıf olması sebebiyle tasarrufa yönelim olması ekonomideki en önemli sorunlardan. ABD ekonomisinin üçte ikisini oluşturan perakende satışlar ise yerinde saymaya devam ediyor. Motorlu taşıtlar, mobilya ve elektronik alet talebine olan düşüş , perakende satışlardaki gerilemenin başlıca sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
İş aktivitesine baktığımızda, karşımızda olumlu bir tablo görüyoruz . Hizmetler PMI verisinin Ocak’tan bu yana düzenli olarak artış eğiliminde olduğu görülüyor. Son açıklanan veri 57.4 ile oldukça iyi bir seviyede. İmalat PMI ise 50’ni üzerindeki ılımlı seyrini sürdürüyor.
Gelelim enflasyona; FED’in faiz artışı için en dikkatli izlediği enflasyon verileri henüz yüzde 2 hedefine oldukça uzak seyrediyor. FED’in bu hedefe ulaşılabileceği beklentileri ise gelen verilerin ışığında azalmaya devam ediyor. Son gelen veriler, fiyatların istikrarlı bir iyileşme yakalayabilmesi için daha fazla yol alınması görüşünü destekliyor. Son açıklanan ÜFE verisi yüzde 0.4 düşerken, 12 aylık süreçte yüzde 1.3 gerileme yaşandı. ÜFE rakamlarındaki düşüş, enflasyonun aşağı yönlü baskılanmaya devam edebileceğini gösteriyor. Enerji fiyatlarındaki gerileme ve doların güçlenmesi ile ticaret yapan şirketlerin toptan giderlerinde yaşanan düşüşün ÜFE’ye negatif yansıdığını söyleyebiliriz. FED’in faiz artışı konusunda şahin tonunu engelleyen en önemli veri olan TÜFE, Cuma günü açıklanacak.Nisan ayı beklentileri yüzde 0.1 artış ile zayıf seyrin devamına işaret ediyor.
Tutanaklarda, son dönemde FED Başkanları tarafından yapılan karışık açıklamalarla ilgili fikir sahibi olacağız. Gelen kötü verilerin kış koşullarına bağlı olduğunu savunan üyelerin sayısı, FED’in yol haritası açısından önemli. Bunun yanında faiz artırımı tarafında kaç üyenin yer aldığını ve bu yıl artırım olasılığının ne olduğunu görmeye çalışacağız.