Küresel piyasaların merakla beklediği karara bir gün kaldı. Bugün FOMC toplantısı başlayacak. Yarın ise kararlar sahnede. Sahnenin asıl yıldızı Yellen. Akademisyen Yellen güvercin tonunu değiştirmeye başlamıştı. 2015 yılı itibariyle faiz artırabileceklerini belirten Yellen, Fischer, Bullard koalisyonu artık şahinler kısmında. Kocherlakota ise, nabız yoklayan kişi. Her faiz artırımı konuşması sonrası, Dolar’ın ateşini söndürme görevi üstlenen Kocherlokata şuan, en muhalif üye olarak karşımızda. Bakalım yarın akşam kararlarında yarışı kim önde götürecek ? Şahinler mi Güvercinler mi ?
Dünya ekonomistlerinin yorumları
Çoğu Dünya bankasının ABD faiz artırımı sürecine yorumları oldu. Bunlardan biri Goldman Sachs. Ekonomist Jan Hatzius ve Zach Pandle, ‘’Although the growth data have been quite good and the labor market has improved further, both wage and price inflation have fallen short of expectations. Yani, büyüme ve istihdamda iyileşmenin iyi olduğunu hatta, istihdamdaki iyileşmenin daha iyi bir boyutta olduğunu ancak, ücretler ve enflasyonun beklenenden daha düşük olduğu da belirtildi. Neredeyse, tüm ekonomistlerin görüşleri arasında bunlar yer alıyor zaten. Faizlerin Aralık ayında artırılması gerektiğini savunan Goldman Sachs, ABD’nin enflasyon görünümünü ön plana çıkaranlardan. Goldman Sachs’la aynı görüşte olan diğer kurumlar ise, Morgan Stanley ekonomisti Ellen Zentner, Nomura's Lew Alexander, Credit Suisse's James Sweeney, and BNP Paribas' Bricklin Dwyer. Eylül ayını savunanların ortak görüşlerinden bazıları ise, ‘’It provides optionality for those who anticipate that more than one hike this year would likely be appropriate. It avoids any risks resulting from policy changes around year-end, when bank funding issues tend to become more complex." Bu görüşte ise belirtilen, birden fazla faiz artırımına gidebilecek FED için Eylül ayının daha opsiyonel olduğunu. Diğer yandan yıl sonunda faizlerin artırılmasının banklarının fonlama durumlarını zorlaştırabileceklerini ve karmaşık bir hale getirebileceğini belirtiyorlar. Bu görüşe katılanlar ise, Bank of America’dan Merrill Lynch's Ethan Harris, Wells Fargo's John Silvia, Societe Generale's Aneta Markowska, JP Morgan's Michael Feroli, and Bank of Tokyo-Mitsubishi's Chris Rupkey.
ABD’de faizler artarsa neler yaşanabilir ?
Dünya’nın en büyük ekonomisi olan ABD’nin faiz artırımı süreci, gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeleri etkiyecektir. Özellikle gelişmekte olan ülkelere ciddi zararlar verebilir. Bunlardan biri olan Türkiye ise, bu süreçten nasibini illa ki alacak. Hali hazırda gelişmekte olan ülkelerde olan para, faiz artırımı sürecine girecek olan ABD’ye akacak ve sermaye akışının yönü ABD olacak. ABD ekonomisini güçlendirecek bu süreç, yatırım fırsatları olarak karşımıza çıkacak. Bunun yanı sıra Dolar borcu yüksek olan ülkelerden Brezilya,Çin, Türkiye gibi ülkeler güçlenen dolarla birlikte daha da borçlu hale gelebilecek. Gelişmiş ülke ekonomilerinden Avrupa ve Japonya ise, olumlu nasiplenebilir. Parasının değerini düşürmeye çalışan bu ülkeler, Dolar’a karşı değer kayıplarıyla birlikte, ihracat rakamlarını düzeltebilirler. Unutmamamız lazım ki, faiz artırımı bir süreçtir ve bir kerelik yapılacak bir durum değil. Bu doğrultuda, yüksek faizden yararlanmaya çalışan yatırımcılar, sermayelerinin ABD’ye kaydıracaktır. Aslında olayın özü budur. Yarın sonuçlanacak toplantı ile birlikte önümüze yeni bir film konulacak. Ya bu süreç başlayacak ya da daha geç başlayacak. Aslında her tonda şahin bir görüntü var; açıklamalar her ne kadar güvercin olsa da.
Analiz ve yorumların devamı için: www.isikfx.com