FED’in Ardından: Gelişmekte Olan Piyasalar (EEM/EMEA)
Deniz Kahraman 21.06.2013
Sonuç Olarak,
Deniz Kahraman 21.06.2013
ABD Merkez Bankası FED’in 19 Haziran tarihi FOMC toplantısında, tahvil alım programını bu yıl azaltabileceği ve 2014′de sonlandırabileceğine yönelik açıklamaları gelişmekte olan piyasaları derinden etkiledi. Borsalar düşüyor, Emtialar düşüyor, Tahviller düşüyor sadece dolar yükseliyor, fiyatlamalar dolar yönünde gerçekleşiyor. Bu çalışmada toplantının sonuçlarının gelişmekte olan piyasalara etkisini değerlendirecek, öngörülerde bulunacağız.
FED toplantısının ardından 6.6% düşüş kaydeden, MSCI Emerging Market Index yıl başından bu yana da -2.13% kayıp yaşamış durumda.
EEM’in baskı altında kalma nedenleri
- Çin’de kredi koşullarının sıkılaşmasına bağlı olarak repo oranlarının yükselmesi.
- Brezilya’nın Mayıs sonunda, Şubat 2010’da bu yana ilk defa faiz artırarak 7.50% olan faizleri 8%’e yükseltmesi.
- Emtia ihracatçısı Güney Afrika’nın zayıf seyreden emtia fiyatlarından olumsuz etkilenmesi. GDX, SILX, COPX endekslerinin performansı yakından izlenebilir.
- Rusya’nın zayıf seyreden petrol fiyatları dolayısıyla baskı altında kalması.
Europe, Middle East, and Africa Index (EMEA:IND)
Türkiye,
- Türkiye tabloda görüldüğü gibi, EMEA endeksi yıl başına göre -5.80% performans göstermesine karşın, 7.51% ile, %13 olumlu ayrışmaya devam ediyor. MSCI Turkey Index, EMEA endeksi P/E rasyosuna oranla %11 yükseliş potansiyeli taşıyor. EEM endeksine göre bu iskonto oranı %30.
- 21.06.2013 itibariyle EMEA paralarına girişlere bakıldığında da bu tezimizin desteklendiğini görebiliyoruz, Polonya’nın olumlu ayrıştığını görebilmek mümkün.
Sonuç Olarak,
- Stratejimizi oluşturmadan önce aşağıdaki unsurları dikkatle izliyoruz.
- · ABD 10 yıllık tahvillerinde yükselişin sürmesi durumunda, gelişmekte olan piyasalardan çıkışların sürmesi mümkündür. “#EEM #TNX endeksleri birlikte takip edilmeli.”
- 1) Türkiye’nin EEM ve EMEA ortalaması altında P/E rasyosuna sahip olması.
- 2) Fitch, Moody’s ve JCR tarafından kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmiş olması.
- 1) ABD’de tahvil alım programından çıkışın fiyatlanması,
- 2) Japon faizlerinin BOJ’un aksiyonsuzluğundan kaynaklı olarak yükselmesi, Japon yatırımcılarının yabancı tahvil yatırımlarını azaltması, JCR’ın not artırımı ile Türkiye’ye gelebilecek fon akımları önündeki güç durumlardan biri olarak değerlendirilebilir.
- 3) Türkiye’deki siyasi gerginliklerin yabancı yatırımcıların olumlu algısında bozulma yaratması, en azından kısa dönemde “bekle/gör” politikasını tercih etmeleri.
- 4) Güçlenen dolarla birlikte enflasyon baskısı ve faiz indirimlerini güç hale getiriyor. “Bankacılık endeksi ve tahvil piyasasının baskı altında kalması beklenebilir.”
- 5) 2014 Mart Yerel Seçimleri’nin kamu maliyesinde bozulma yaratabileceğine yönelik beklentiler.