Ekim ayı FOMC toplantı kararları bu gece TSİ 21.00’da açıklanıyor. Piyasalarda oluşan ortak beklenti FED’in Ekim ayı itibari ile faiz artırımına gitmeyeceği yönünde. Hatta bu yönde beklentisi olan analistin olmadığını belirtmek yanlış olmayacak. Buna örnek olarak Reuters anketine katılan 46 ekonomistin tamamının faiz artırımı beklemediklerini belirtmesini gösterebiliriz. Vadeli piyasalarda oluşan fiyatlamaları baz aldığımızda ise FED’in faiz artırımının Aralık ayında gerçekleştirileceği olasılığı %30 olarak belirlenmiş durumda. Bu oran 2016 Mart ayı için %54 seviyesinde. Yani piyasa daha çok 20016 yılı ile ilgileniyor. Peki, faiz artırımının olmayacağı beklentilerinin bu denli keskinleşmesinin sebebi ne? Neden Eylül FOMC ile Ekim FOMC beklentileri arasında bu denli bir uçurum oluşmuş durumda? Hatırlatalım:
· Akşam açıklanacak olan FOMC karar metninin arından FED Başkanı Janet Yellen’in basın toplantısı bulunmuyor. Piyasanın düşündüğü = Basın toplantısı yok o zaman faiz artırımı da yok !!
· FED, Eylül FOMC toplantısında faiz artırımına gitmemesinin en önemli nedeni olarak Çin’de yavaşlayan büyümenin Asya ekonomileri yolu ile gelişmekte olan ülke ekonomilerini negatif yönde etkileyeceği ve bu sayede ABD ekonomisini de olumsuz yönde etkileyeceği olasılığını göstermişti. Bu bağlamda değerlendirildiği vakit Eylül ayında açıklanan Çin verilerinin olumlu sinyaller üretmediğini gözlemledik. Hatta Çin’in 2015 yılının 3. Çeyreğinde %6.9 ile 2009 yılından bu yana en yavaş büyümesini gerçekleştirdiğini hatırlatmakta fayda görüyoruz.
· FED’i endişelendiren bir diğer nokta da ABD dolarının değer kazanması sonucu zayıflayan ihracat performansıydı. Son açıklanan ABD ihracat verisinde görülen zayıflamayı bu şekilde okuyabiliriz. Bu duruma bir de Çin’de zayıf görünümün devam etmesi ile riskten korunma ihtiyacının oluşması sonucu ABD dolarına olan talebin yükselmesi, aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası’nın ( ECB ) Aralık ayında parasal genişleme hızını artırabileceği beklentisinin oluşması sonucu ABD dolarında değerlenme hareketi hız kazanabilir. Bu durumda FED’in biraz canını sıkabilir.
· Son dönemde ABD tarafında açıklanan verilerin çok olumlu olmadığını not edelim. Özellikle Eylül TDI verisinin 142 bin ile 203 bin olan beklentilerin bir hayli altında gerçekleştiğini hatırlatalım. Buna paralel olarak Eylül ayından Ekim ayına ekonomide çok ciddi bir toparlanma emareleri oluşmadı. Dayanıklı mal siparişleri, tüketici güven endeksi ve perakende satışlar verilerinin büyümeye yönelik olumlu sinyaller üretmemesi FED’in izlemede kalmasına destek olabilir.
Peki, tüm bu gelişmelerin ABD ekonomisi aleyhine gerçekleşmesi demek FED’in rahat bir tonlamada açıklama yapmasına mı neden olacak? Tabii ki hayır. Öncelikle Ekim FOMC’de faiz artırım kararı zaten beklenmiyor ve bu beklenti fiyatlara yansıtılmış durumda. Piyasa daha çok FED’in ileriye dönük – özellikle de Aralık ayı için – yorumlarını merak etmekte. Her ne kadar son dönemde ABD’de olumsuz data seti ile karşılaşmış ve Çin ve Euro Bölgesi gibi küresel ekonomilerden ileriye yönelik olumlu sinyaller alınamasa da FED yapacağı açıklamalarda Aralık ayını göz ardı etmeyecek ve faiz artırımı için Aralık ayının masada olduğu vurgulayacaktır. Bunu yaparken de küresel risklerin azaldığı yönünde cümlelerden yardım alabilir. Böylelikle piyasanın risk alma iştahının artması sonucu varlık fiyatlarında değerinden fazla yükseliş hareketinin önünü kesmek isteyebilir. Zaten Eylül ayında faiz artırılmamasının ardından Yellen ile beraber birçok bölgesel FED üyesinin Ekim ayını işaret etmesinin nedeni de buydu. Bu yönde açıklamaların oluşması ile beraber ABD dolarında yukarı yönde hareketlilik baş gösterecekse de ana yönü bozucu bir etkisinin olmasını beklememekteyiz. Sonuçta piyasa Ekim ayına değil daha çok Aralık ayına odaklanmış durumda. Yani Eylül FOMC heyecanını Ekim değil Aralık ayı bize daha çok sunacak.