Dolar/TL 20 Aralık 2021’de tarihi zirvesi 18,36 seviyesini gördükten sonra hem kuru düşürmek hem de o dönemde oldukça yüksek olan günlük volatiliteyi düşürebilmek için Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamaya kondu. KKM uygulamaya konduktan sonra 24 Şubat Rusya-Ukrayna savaşına kadar yaklaşık iki ay boyunca kur 13,00 - 14,00 (ağırlıklı olarak da 13,45 - 13,65 arasında) bandında seyretti. Savaş sonrasında artan risklerle birlikte bu bant 24 Şubat - 6 Mayıs arasında 14,00 - 14,95 seviyesine yükseldi. Daha da ayrıntılandırdığımızda 24 Mart - 29 Nisan arasında kurun ağırlıklı olarak 14,60 - 14,80 bandında, 29 Nisan - 6 Mayıs arasında da 14,80-14,95 bandında işlem gördüğünü söyleyebiliriz. 7 Mayıs sonrasında da kur 15.00 güçlü ve psikolojik direncini kırarak bugün itibarıyla da 15,95 düzeyine yükselmiş durumda.
Kurda özellikle 7 Mayıs sonrasındaki bu yükselişin sebebine bu haftaki “Dolar/TL Kontrollü Yükselişine Devam Ederken Gram Altın Kritik Seviyelerde” başlıklı yazımda ayrıntılı olarak değinmiştim. Kısaca hatırlarsak, bu yükselişin sebebi önce iç sonra da dış nedenlere bağlıydı. Dış nedenler olarak Fed ile gelen sıkılaşma sonrasında dolar endeksinin son 20 yılın en yüksek düzeyine çıkması ile ABD 10 yıllıklarındaki yükselme olduğunu belirtmiştik. Ama kurdaki bu yükselişin hatta daha doğru bir ifade ile “TL’deki zayıflamanın” asıl sebebi hiç kuşkusuz iç nedenler. Başta son bir haftadır CDS’teki 700 seviyesinin üzerine çıkan artış. Aynı zamanda içeride enflasyon çok yüksek ve yükselmeye devam ediyor. Yine cari açık ilk çeyrekte 18 milyar dolara çoktan ulaştı. Haliyle artan enflasyon ve cari açık hem CDS hem de kuru yukarı iten en önemli nedenler. Bunun yanı sıra son günlerde döviz talebi de bir hayli artmış durumda. Zaten enerji ithalatı nedeniyle şirketler tarafında son dönemlerde döviz talebi artış eğilimindeydi. Son haftalarda gerçek kişilerde de döviz talebi artıyor. Gerçek kişilerin son dönemde özellikle KKM’ye ek bir takım uygulamalardan ürkerek “acaba KKM başarısız olduğu için mi bu kadar çaba var, ya sistem çöker ve kur daha da yükselirse” korkusundan dolayı dövize yöneldiği de söyleniyor, bence hayli mantıklı bir gerekçe. Yine 4 Mayıs Fed kararı sonrası piyasalarda riskli varlık ve ülkelerden kaçış ile birlikte sayıları eskisine göre az olsa da bir yabancı çıkışı var. Cari açık tarafında da finansman koşullarının sıkılaşması ve artan cari açık ile eskisine göre daha fazla döviz talep edilir hale gelindi. Haliyle tüm bunları üst üste koyduğumuzda kurun yükselmesi gayet normal.
Bu arada değinmek istediğim bir konu daha var. Ekonomi yönetiminden sürekli olarak “KKM ile kur yükselişleri gündemimizden çıktı, bakın artık kur konuşuyor muyuz” şeklinde söylemler duyuyoruz. Keşke öyle olsaydı ama durum maalesef öyle değil. Şöyle örnek vereyim, KKM uygulamaya konduğu yani ilk hesapların açıldığı 22 Aralık tarihini referans aldığımızda kurda o günden bugüne %28,2 oranında bir artış olmuş. Ve hatta KKM uygulama konduktan sonra kurun 10,15 en düşük düzeyinin görüldüğü 23 Aralığı referans aldığımızda kurda bugüne kadar tamı tamına %33,1’lik bir artış var. Yani KKM’ye ve kura yapılan müdahalelere rağmen yükselişler oldukça yüksek.
Tabii şimdi herkes haklı olarak bundan sonra ne olacağını çok merak ediyor. Kur bugün itibarıyla 16,00 sınırına dayanmış durumda. 7 Mayıs sorası kurdaki ataklar hızlandı ve teknik olarak güçlü yükseliş bölgesinde. 16,60 sonrası kurda yeni hedef 20’li seviyeler haline geliyor. Bu noktada en kısa zamanda süper bononun uygulamaya konacağını düşünüyorum. Haliyle süper bono, yaz aylarında turizm ile gelen döviz gelirleri ve bir de şirketlere sağlanması muhtemel kurumlar vergisi istisnası ile KKM’den çıkışların azaltılması ile 3. çeyrek sonuna kadar yükselişler olsa da kademeli devam edeceğini ve bir kur atağı olmayabileceğini düşünüyorum. Ama yılın son çeyreği işler bambaşka bir hal alabilir. Çünkü hâlihazırda dışarıda da sene sonuna doğru Fed ve ECB daha da sıkılaşabilir. İçeride de son çeyrekte enflasyon zirveye ulaşacak ve cari açık daha da artacak. Ve bir de bundan sonra bütçe açığı da sürece dâhil olacak. Bu durumda kuru tutmak hiç mi hiç kolay olmayacak. Eğer süreç böyle ilerlerse son çeyrek gibi kurda güçlü yükselişler görebileceğimizi düşünüyorum.