Geçtiğimiz haftadan beri dolar tarafında oldukça sert düşüşler yaşanıyor, peki dolar neden düşüyor?
*Aybaşında açıklanan olumlu istihdam verisi dolara destek sağlamış ve endeks 96,50 seviyesine yükseliş göstermişti. Ayrıca istihdam ve saatlik kazançlarda yaşanan artış yıl içi faiz beklentilerini de artırmıştı.
*Sonraki hafta açıklanan üfe verisinin Eylül’den sonraki en sert düşüşü yaşaması ve perakende satışlarda da artış görülmemesi ile piyasalarda dolar satışları başladı.
*Temmuz ayında tüfede değişim yaşanmaması da olumsuz algı yarattı.
*Temmuz FOMC toplantı tutanaklarında komite üyelerinin faiz artışına dair fikir ayrılığı yaşaması beklentileri iyice zayıflattı. Dolar Endeksi dün 94,0 seviyesine kadar gerileme gösterirken, dolar birçok para birimi karşısında da değer kaybetti.
Dolardaki düşüş devam edecek mi?
Fed’in faiz artışı planı hem ABD ekonomisine hem de küresel ekonomiye bağlı ve ülke içindeki duruma baktığımızda;
*Özellikle istihdam piyasasının istenilen seviyeye yaklaştığını görüyoruz ve tam istihdam ortamında elbette ki rakamlarda düşüş yaşanabilir.
*Saatlik kazançlar Fed’in istediği rakamın altında, ancak hedefe doğru ilerlemenin olması önemli.
*Kişisel harcamalarda da çok yüksek olmasa da artış yaşanıyor.
*İmalat ve satışlar tarafında ise istenilen denge henüz sağlanmış değil, ancak pozitif seyrin devam ettiğini söyleyebiliriz.
*En önemli sorun olan enflasyon tarafında ise, ülke istenilen rakama henüz uzak ve hedefe doğru istikrarlı bir artışın olduğunu tam olarak söyleyemeyiz. Yine de Fed’in bu konuda iyimser olduğunu görüyoruz.
*ABD verilerinin tam istenilen seviyede olmasa da yine de pozitif olduğunu görüyoruz.
Küresel piyasalarda ise;
*Çin verilerinde şimdilik çok sert düşüşler yaşanmadığı için piyasalarda Çin korkusu henüz yüksek değil.
*Bu dönemde küresel ekonomide ön planda olan en önemli konu ise elbette ki merkez bankalarının politikaları. Fed faiz artışına giderken Japonya, Euro Bölgesi ve son olarak İngiltere genişlemeci politikalar uyguluyor. Haliyle Fed, bu sürecin etkilerini de takip ediyor.
*2015’te çok sert düşüş yaşayan petrol fiyatları yıl içinde toparlanma gösteriyor, ancak arz fazlası ile yaşanacak düşüşler de faiz artışını zorlayan bir diğer konu, çünkü petrol fiyatlarındaki gerileme enflasyonu da zorluyor.
*Küresel risk algısının yüksek olması ve piyasaların artık her haber ve veriye karşı hassas olması da önemli bir konu.
Bu gelişmeler Fed’in faiz planını nasıl etkiliyor?
*Fed, belirttiğimiz nedenlerle faiz artışını şimdiye kadar pas geçti ve önümüzde Eylül ile Aralık ayları kalıyor. Eylül olasılığı, malum nedenlerle çok zayıf görünüyor. Özellikle komite içinde fikir birliğinin sağlanması için de Eylül henüz erken görünüyor.
Aralık ihtimali hala var!
*Yıl içi 4 faiz beklentisini 2’ye düşüren Fed’den yıl içinde tek faiz artışı yapması bekleniyor ve bunun için en uygun ay da Aralık gibi görünüyor.
*Eğer bu süreçte beklenmeyen gelişmeler yaşanmaz ve ABD verilerindeki pozitif ilerleyiş de devam ederse Aralık’ta bir faiz artışı gerçekleşebilir. Burada önemli olan piyasaların bu olasılığı nasıl fiyatladığıdır! Bu günlerde de gördüğümüz gibi beklentiler zayıfladıkça dolar düşüş yaşıyor ve olumlu verilerle olasılık tekrar artıyor. Ayrıca Fed yetkililerinden gelecek açıklamalar da doların yükselişi için önemli.
*Eylül toplantısından önce hem Fed yetkililerinden gelecek açıklamalar hem de Yellen’in gelecek hafta yapacağı konuşma oldukça önemli. Eğer tutanaklardaki tutum devam ederse beklentiler düşebilir, ancak gelecek her olumlu mesajın dolara destek sağlayacağını da unutmamak gerekir.
*Oldukça kötü bir hafta geçiren dolar, yeni haftada kayıplarını telafi edebilir.