Geçtiğimiz hafta merakla beklenen referandum sonrası brexit gerçekleşti ve Britanya AB'den ayrılma kararı aldı. Referandumda AB'den ayrılma yanlılarının oyu %51,9 olurken AB'de kalma taraftarları %41,8'de kaldı. AB üyeliğini destekleyen Başbakan David Cameron, referandum sonrası istifa kararı aldı ve Ekim ayında görevi bırakacağını açıkladı. Pound, ABD Doları'na karşı 31 yılın en düşük seviyesine indi ve İngiliz bankalarının hisseleri %30'a yakın değer kaybetti. AB'de kalalım' oyu kullanan İskoçya, beklediğimiz gibi yeni bir bağımsızlık referandumunu tekrar masaya yatıracağını söyledi. Yapılan açıklamalar ise İngiltere'nin AB'den ayrılama sürecinin minimum 2 yıl süreceğini gösteriyor.
Peki tüm bu etkenler küresel piyasalardaki para politikalarını nasıl etkileyebilir?
Bilindiği gibi en zor sınav ECB Başkanı M.Draghi'nin olacak. Referandumun hemen öncesinde "Referandumun her sonucuna karşı hazırlıklıyız" mesajı piyasalardaki tedirginliği ECB için hafifletmiş gibi görünmüyor. Öyle ki referandumun hemen ardından toplanan AB komisyonunun yaptığı basın toplantısında yer alan AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'e gelen "İngiltere'nin AB'den ayrılma kararının AB'nin sonu olabilir mi?" sorusuna gösterdiği tepki ve toplantıyı terk etmesi AB içindeki endişeleride ortaya koyuyor.
ABD tarafından bakıldığında ise; 2016 yılı içerisinde 2 faiz artırımı düşünen Fed'in, bazı kesimlere göre elinin zayıfladığı düşünülse de, aksine Fed'in elini kolaylaşacağını düşünüyorum. İlk faiz artırımını incelersek, Çin'deki risklere karşı Fed faiz artırımını sürekli olarak masada tutmaya devam etmiş, Çin'in resmi olarak büyüme risklerini göz önünde bulundurup Ağustos ayında Yuan'ı devalüe etmesinin üzerine 4 ay sonra Aralık ayında faiz artırımına gitmişti.
Buradan baktığımızda Fed'in piyasalardaki risklerden çok "belirsizlik"lere hassasiyet gösterdiğini ve kendi iç piyasalarının elverişli olduğu durumlarda bazı riskleri görmezden gelerek "Faiz Normalleşmesi"nin devamını getirebileceğini söyleyebiliriz. Bu artırım beklenildiği gibi bu yıl içerisinde 2 kez olmasa bile en az 1 kez olacaktır diye düşünüyorum. Fed bunun için tıpkı Çin'in Yuan için belirsizliği ortadan kaldırıp adım atmasını beklediği gibi İngiltere'nin AB ile yapacağı anlaşmaları bekleyip bunun sonucunda harekete geçecektir. Ve bu önümüzdeki 6 aylık dönemde faiz artışının her zaman masada kalacağını gösteriyor.
Bu süreç içerisinde Fed için önem arz eden konuların başında ABD dolarının aşırı değerlenmesi sonucunda başta Sanayi üretimi olmak üzere birçok yurt içi verilerin olumsuz etkilenmesi olacaktır.