- 2021’de %35 yükselen KBW Bank endeksi, tüketici harcamalarındaki güçlülüğe ve faiz artışlarına rağmen 2022’de %13’ün üzerinde geriledi
- JPMorgan CEO’su Jamie Dimon ufukta ekonomik bir “fırtına“ görüyor
- Daha iyi yatırım kararları vermenize yardımcı olacak araçlar, veriler ve içerikler için, InvestingPro+’ı deneyin
2020’de piyasada yaşanan COVID-19 kaynaklı çöküşten bu yana en popüler yatırım alanlarından biri olan ABD bankacılık segmentinde bu yıl işler tersine dönmüş gibi görünüyor. 2021’de %35 yükselmenin ardından, KBW Bank endeksi bu yıl %12’nin üzerinde gerilemiş durumda.
Sektördek kayıpların başını piyasadaki en büyük isimlerden bazıları çekti ve Bank of America (NYSE:BAC) ve JPMorgan Chase (NYSE:JPM), 2022 başından bu yana %17 civarında değer kaybetti.
Teoride, merkez bankası faiz oranlarını yükselttiği zaman bankalar da kredi ve kredi kartları gibi ürünlerden daha yüksek gelir sağlayacağı için, bu kayıplar dikkat çekiyor.
Örneğin, Fed 2015 sonunda faizleri artırmaya başlamasıyla birlikte, bankacılık hisseleri takip eden iki yılda S&P 500 endeksinin çok üzerinde performanslar kaydetmişti.
Ancak şimdi birçok kişiye göre tarihin en agresif parasal sıkılaşma süreci başlarken, bankacılık hisseleri düşüşte. Peki yatırımcılar sektörü neden satıyor?
Muhtemel açıklamalardan biri, bir resesyon riski. Resesyon bankaların büyüme faktörlerini ortadan kaldırarak faiz oranlarından gelecek desteği dengeleyebilir. Bu senaryoda, faizler artsa da, tüketiciler ve işletmeler daha çok zorlanacağı için eskisi kadar kredi çekemeyecek ya da temerrüt oranı artacak.
Ufukta “Fırtına“ Var
Bu tarz korkutucu bir senaryoya yönelik uyarı bankaların kendisinden geliyor. JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, dün yatırımcıları parasal sıkılaşma politikası ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali gibi sorunlar nedeniyle ekonomik bir “fırtınaya“ hazır olmaları konusunda uyardı.
Dimon, Çarşamba günü AllianceBernstein Holdings sponsorluğunda düzenlenen bir konferansta şöyle konuştu:
“Bu fırtına bize doğru ilerliyor. Küçük bir fırtına mı, yoksa Sandy Kasırgası mı olduğunu bilmiyoruz. Kendinizi hazırlamalısınız.“
Aynı zamanda, son çeyreklerde kaydedilen güçlü kâr büyümelerinin ardından bankaların kazançlarını artırmakta zorlandığına dair bazı işaretler de mevcut. Bank of America Nisan ayında ilk çeyrekte kârının %12 düştüğünü açıkladı. JPMorgan, Citigroup (NYSE:C) ve Wells Fargo da (NYSE:WFC) ilk çeyrek kârlarında çift haneli düşüşler yayımladı. Bank of America hariç tüm büyük bankalar, gelirlerinde de bir düşüş gösterdi.
Yatırım bankalarının kazançlarına önemli bir katkı sunan anlaşmalar da Wall Street’te yavaşlamaya başladı. Salgın kaynaklı sorunlarla geçen iki yılın ardından, geçtiğimiz çeyrekte ABD’li bankalar için işlerin normale dönmesi gerekiyordu. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali de küresel ekonominin iyileşme sürecine yeni engeller getirerek hem hisse, hem de emtia piyasalarını olumsuz etkiledi.
Bu sonuçlar sebebiyle, Morgan Stanley (NYSE:MS) analistleri Mart sonunda finans sektörü geneline yönelik derecelerini düşürdü ve yatırımcılara ABD’deki büyümenin yavaşlamasına hazırlanmaları gerektiğini söyledi.
Ancak tüketiciler ve işletmeler finansal açıdan hâlâ sağlıklı görünüyor. Salgın dönemindeki zayıf kredi talebinin ardından, ilk çeyrekte birçok bankada krediler artış gösterdi. ABD’nin en büyük bankası olan Bank of America, yeni ve mevcut kredi ürünlerine yönelik talepte bir artış görüyor.
Sonuç
Ekonomik büyümeye yönelik risklerin artması ve geleceğin giderek daha belirsiz bir hale gelmesiyle birlikte, yatırımcılar bu yıl bankaların genel piyasanın üzerinde bir performans göstermesini beklemiyor. Ancak kredi talebinde iyileşme ve kredi ürünlerinin marjlarındaki artış gibi bazı büyüme faktörleri yine de bankacılık hisselerine destek sunabilir.
***
Kazandıracak yeni yatırım fikirleri mi arıyorsunuz? InvestingPro+ size profesyonel veriler, araçlar ve analizlerle dünya çapında 135 binden fazla hisse arasında en hızlı büyüyen ya da en büyük fırsatları sunan isimleri bulma imkanı sunuyor. Daha Fazla »