Cuma günü gelen ECI-istihdam maliyet endeksinin (ilk grafik) aşağı yönlü sürprizi sonrası FED’in elindeki halihazırda önem verdiği data’lara tekrar bakmak gerekti.
Açıklandığı an itibariyle USD için bearish sayılabilecek reaktif bir fiyatlama görmüş olsak da akabinde piyasa tekrardan Chicago verisiyle ve Michigan tüketici güven endeksiyle yönünü USD momentumu destekleyecek şekilde yukarı çevirdi.
Bu da piyasanın faiz arttırımına başlangıç ile ilgili ikna olduğunu, elinde USD pozitif olabilecek en ufak bir data olduğunda aynı momentumla fiyatlamaya devam edeceğini düşündürtüyor.
Her ne kadar makro data’larda ikna edici bir oluşum görmüyor olsak da, FED elimizdeki tek destekleyici data olan istihdam rakamlarına güven ile yola devam etmeye kararlı görüntü veriyor.
Son FOMC basın açıklamasında istihdam piyasasının toparlanmaya devam ettiği belirtilmişti. Ancak enflasyon tarafı ile ilgili olarak petrol fiyatlamalarına hiç değinilmemişti, Haziran açıklamasının aksine. Aslında bu detay biraz da ekonometrik modelleme ile ilgili. Fiyatlamalardaki şokları geçici gördüklerinde dinamik modellemenin içine katmıyorlar. Yani bizim anladığımız petrol fiyatlarında bir çöküş öngörüsüne ya da beklentisine sahip değil FOMC üyeleri. Bu arz yönlü fiyatlama tarafı. Bir de işin talep yönlü beklentisi var. Bunu da istihdam piyasasındaki ücret’lerin (ikinci grafik) seviye değişimlerinden takip ediyoruz. Bu grafik de bize %2’ler civarında hareket olduğunu, herhangi bir yukarı ya da aşağı baskının 2013 senesinden beri oluşmadığını gösteriyor.
Son olarak da (üçüncü grafik) çekirdek enflasyona bakmak faydalı olacaktır. Bu gösterge gıda ve enerji fiyatları gibi daha volatil etkenlerden ayrıştırılmış olarak enflasyon baskısının yönünü ve hedef fiyat seviyelerine göre nerede olduğumuzu görmemize yardımcı oluyor. Kesikli yatay çizgi hedef fiyat seviyesini (%2) ve güncel durumda bulunduğumuz (%1.2-1.3) yıllık değişim seviyelerini göstermekte.
Tüm bu bahsettiğimiz data’lardan yüksek ihtimalle çıkarılacak tek sonuç faiz artışı olacaksa akabindeki arttırım hızının yavaş olacağı. Yani hızlı bir arttırım dönemine girmediğimiz açık.
Zira ticaret ağırlıklı geniş seviye dolar endeksindeki sert fiyatlamaların mart ayındaki fiyatlamasından sonra mayıstaki düzeltme ve akabinde tekrar mart seviyelerinin (118) üstünü zorlaması, güçlü doların kur geçişkenliği tekrar FED söylemlerinde yer bulacaktır ve dış denge açısından hem mali politikayı hem de para politikasını etkileyecektir. Piyasanın bu agresif dolar fiyatlaması FED’in söylemleriyle yumuşatılmak durumunda kalmalıdır aksi takdirde dolar fiyatlamalar önce ABD dışındaki globali etkileyecek sonrasında da dönüp dolaşıp yine ABD dinamiklerini vuracaktır.
Geçen Cuma günkü ECI datası sonrası FED funds artışında piyasanın Eylül ile Aralık arasında kaldığını da gözlemledik. 2 ve 5 yıllık break-even fiyatlamalar da (alt grafik) benzer ayrışımı yaşamakta.
Fiyat yapılanması gereği ABD reel getirilerle ilişkili olan Altın ONS fiyatlarındaki aşağı yönlü duruş da benzer yansıma. Sabahki özetimizde CFTF pozisyonları üzerinden teyit ettiğimiz Euro ve JPY yön belirsizliği de aynı yansıma.
Altın’da Alım pozisyonuna geçmek için Ağustos sonu yapılacak olan Jackson Hole toplantısını bekleyeceğiz. Bu toplantıda enflasyon dinamikleri en önemli konu olmalı. Zira neden/nasıl %2 seviyesinin hedef verildiğini anlamış değiliz, bu seviye üzerinde neden bir değişiklik düşünülmemekte belli değil. FED Greenbook modellemelerinde ileriye dönük hesaplamalar şu an için kamuya açıklanmış değil, dolayısıyla önümüzdeki dönemde nasıl bir öngörü var ortada bilemiyoruz. Bildiğimiz aslında mali politikalarla fiyat seviyelerine stimulus verilemediği ve %2 fiyat seviyesinde ısrar edildiği.
Ortada bilinen bilinenler, bilinen bilinmeyenler var, bir de FOMC üyelerinin de kısmen bildiği bilinmeyen bilinmeyenler.