ANKARA, 15 Eylül (Reuters) - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Birleşmiş Genel Sekreteri Ban Ki-moon'u arayarak son günlerde Kudüs'te yaşanan olaylar hakkında harekete geçmeye çağırdı.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre dün Ban'ı arayan Erdoğan görüşmede, "İsrail'in yaptıklarının asla kabul edilemeyeceğine, İslam dünyasında ciddi bir infiale sebebiyet verdiğine dikkati çekerek, BM'yi Kudüs'teki ihlallere karşı harekete geçmeye çağırdı."
Hafta sonunda İsrail polisi Kudüs'te Harem-i Şerif'te bulunan Al Aksi camii içinde toplanan Filistinlilere biber gazı ile müdahale etmişti. İsrail polisi tarafından yazılı açıklamada caminin içinde barikat kurdukları belirtilen gençlerin Yahudilerin ve turistlerin bölgeyi ziyaretlerini engellemeye çalıştığı belirtilmişti.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları görüşmede Erdoğan'ın "İsrail'in Harem-i Şerif'i zamansal ve mekânsal olarak bölme gayretlerinde gözlenen artışın kaygı verici olduğunu da vurguladığını" belirttiler.
Verilen bilgiye göre, uluslararası toplumun İsrail'i 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin Devleti'nin kurulmasını kabullenmeye zorlayacak bir tutum takınması gerektiğine değinen Erdoğan, bunun tüm bölgenin istikrarı açısından da önemli olduğunu ifade etti.
Ban'ın ise bölgede yaşanan gelişmeleri endişeyle karşıladıklarını ve "barış müzakerelerinin ne denli önemli olduğunun mevcut gerilimle bir kez daha ortaya çıktığını" vurguladığı kaydedildi.
Erdoğan dün konuyla ilgili olarak Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı da telefonla arayarak bilgi almış; Cumartesi günü düzenlenen AKP kongresine katılmak üzere Ankara'ya gelen Hamas'ın siyasi büro şefi Halid Meşal'i de dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul ederek konuyu görüşmüştü.
Dışişleri Bakanlığı da hafta sonunda yazılı bir açıklama yaparak İsrail güvenlik güçlerinin Harem-i Şerif içinde Müslümanlara yönelik müdahaleleri kınamıştı.
Açıklamada, "İsrail'in işgal altında tutmaya devam ettiği Doğu Kudüs'te ibadet özgürlüğünü sağlama yükümlülüğünü yerine getirmesi, Harem-i Şerif'in statüsünü ve kutsiyetini hedef alan ve ibadet özgürlüğünün açık bir şekilde ihlali olan bu yasadışı uygulamalara derhal son vermesi gerekmektedir" denildi.