Kirsti Knolle / Shadia Nasralla / Alexandra Schwarz-Goerlich
VİYANA 18 Aralık (Reuters) - Avusturya'da göçmen karşıtı Özgürlük Partisi'nin, başbakan olması beklenen Sebastian Kurz'un muhafazakar partisi ile koalisyon kararı alması, Avusturya'yı aşırı sağın iktidarı paylaştığı tek Avrupa ülkesi haline getirdi.
Kurz ile aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin FPO)lideri Heinz-Christian Strache tarafından Cuma gecesi açıklanan anlaşma, muhalefette geçirdiği 10 yılı aşkın süre sonunda FPO'yu yeniden iktidara getiriyor.
Koalisyon hükümetinde FPO, dışişleri, içişleri ve savunma bakanlıklarını alacak. Kurz'un başbakan olacağı hükümette, Halk Partisi (OVP) önemli bakanlıklardan maliye, adalet ve tarımın dahil olduğu sekiz bakanlık alacak.
Kurz, hükümetinin Avrupa yanlısı olacağını sıklıkla söylemesine rağmen, eski Nazilerin kurduğu ve 1994'te AB'ye katılım referandumunda aleyhte çalışmış olan FPO'yu hükümet ortağı yaptı.
İki ay önce yapılan genel seçim sırasında gündemde Avrupa'ya göçmen akını ön plandaydı. Kurz'un mülteci karşıtı partisi, sığınmacılara yardımın azaltılması ve 2015'te yaşanan mülteci akımın tekrarlanmasına asla izin verilmeyeceği vaatleriyle propaganda yapmıştı.
Bu konularda Kurz'a çok yakın politika izleyen FPO ise yüzde 26 oranıyla üçüncü parti olmuştu.
Halk Partisi (OVP) başkanı Kurz yaptığı ilk açıklamada, yeni hükümetin Avrupa Birliği üyeliğini referanduma sunmayacağını söyledi.
Aralarındaki anlaşmayı Viyana dışındaki Kahlenberg'de düzenledikleri basın toplantısında açıklayan iki lider de Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkıyorlar.
Kahlenberg, 1683 yılında Osmanlı ordularının başarısız ikinci Viyana kuşatmasının sona erdiği yer.
Basın toplantısında o döneme atıf yapılmadıysa da, ülkelerinde "paralel Müslüman toplumlar oluştuğu" yolunda uyarılar yapan iki siyasetçi için de Kahlenberg'in sembolik anlamı belli oluyordu.
FPO 2000 yılında hükümete katıldığında diğer Avrupa ülkeleri bunu protesto etmek için Viyana'ya yaptırım uygulamışlardı.
Ancak tüm Avrupa'da düzen karşıtı partilerin yükselişi dikkate alındığında, bu kez de böyle bir tepki doğması beklenmiyor.
Düzen karşıtı partiler, ana akım siyasetçileri ekonomi, güvenlik ve göç gibi konularda başarısız bulan seçmenler tarafından destekleniyor.
Bu yıl Avrupa'da aşırı sağcı partilerin Almanya'da parlamentoya girme, Fransa'da ise cumhurbaşkanlığı seçiminde son tura kalma başarısını sağlamış olmalarına rağmen, Avusturya'da FPO'nun fiilen hükümete ortak olması ve önemli bakanlıkları ele geçirmesi daha büyük bir kazanım oldu.
Haberin orijinali için tıklayınız: ÖNEMLİ: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.
(Haberi çeviren Ayşe Sarıoğlu; Redaksiyon Birsen Altaylı)