Investing.com - Dün güne sakin başlayan TL varlıklarda seansın sonlarına doğru satışlar hızlandı. BİST 100 günü %3,58 kayıpla 1.400 puandan BİST Bankalar ise %2,65 kayıpla 1.149 puandan kapatırken EUR/TRY 10,3875 ile rekor tazeledi. USD/TRY kuru 8,48’i aşarken gram altın kurdaki yükselişe ek onsun 1.900 dolara çıkmasından da destek alarak 518 TL’ye yükseldi. Küresel piyasalarda doların zayıf olduğu ve endekslerin yükseldiği işlem gününde TL varlıklar negatif ayrışarak değer kaybetti.
Dün yaşanan kayıplardan en çok yerli yatırımcının etkilendiğini belirten Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir, TL varlıklardaki görünüm ve fiyatlamalara yansıyan etkenleri değerlendirdi. Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir'in açıklaması:
“Dün gün sonunda Borsa İstanbul’daki günlük sert düşüş aslında hepimiz için bir soru işareti oldu. Gün içerisinde böylesi sert bir düşüşe neden olabilecek içeride ve dışarıda bir veri ya da haber yoktu. Ancak günlük bir hareket gibi de gelmedi bana. Genel olarak Türkiye’de bir moral bozukluğu ile devam ediyoruz. Mart ayında TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın ani bir kararla görevden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu’nun atanmasından bu yana da olumsuz görünüm içerisinde zaman zaman sert hareketler görebiliyoruz. O süreçten bu yana ortaya çıkan olumlu herhangi bir gelişmenin hisse senedi ve kur üzerindeki lehimize etkisi sınırlı ve kısa sürerken, belirsizlik ve moral bozukluğu en ufak satış dalgasının bir anda çok daha sert hale gelmesine neden olabiliyor.
Dün de buna şahit olduğumuzu düşünüyorum. İç siyasette bir süredir yaşanan gelişmelerin yarattığı kaygılar, TCMB de yine görev değişikliği olan bir sabaha uyanmamız gibi gelişmeler henüz somut bir soruna dönüşmemiş olsa da yatırımcılardaki tedirginliğin yüksek olması nedeniyle bir anda olduğundan daha olumsuz beklentilere neden olabiliyor.
Öte yandan uluslararası piyasalarda da özellikle ABD’de enflasyondaki artışın kalıcı olabileceğine ilişkin beklenti piyasalar açısından fiyatlanan en önemli hikaye gibi görünüyor. Durum bu şekilde olunca da dışarıdaki gelişmeler de yukarıda bahsettiğim olumsuz hava ile birleşince daha sert etki yaratıyor.
Dün yaşadığımız düşüşün de böyle bir birikmiş ve alışılmış olumsuz hava içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Piyasadaki uluslararası yatırımcılardan ziyade bu ortamdan daha fazla etkilenen yerli yatırımcı için bir ne oluyor acaba satışı ve Türkiye için bir anlamda güvenli liman haline dönüşen dövize doğru bir hareket olmuş olabilir. Uluslararası yatırımcı açısından hala ucuz olan bir hisse senedi piyasasına sahibiz. Öte yandan uzunca bir süredir yaşanan çıkışların ardından kalan yatırımcının ortada somut bir gelişme olmadan çıkış yaptığını düşünmek bana pek rasyonel gelmiyor. Daha ziyade yerlilerden kaynaklanan bir hareket gibi. Bu noktada takip etmemiz gereken husus bu satış dalgasının devam edip etmeyeceği ve devam ederse de ne kadar süreceği. Dünkü satışlar, geçici bir hareket olarak kalırsa piyasada bir düzeltme hareketi olduğunu düşünmek mümkün olacak. Ancak bu olumsuz ortamda satışlar devam ederse Türkiye’de ekonomi ve siyasette önümüzdeki döneme ilişkin olumsuz beklentilerin daha da güçlendiğine işaret edebilir. Beni asıl endişelendiren de ikinci olasılık.”