(Şimşek'ten alıntılar eklendi)
İSTANBUL, 23 Şubat (Reuters) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde geçen yıl görülen yüksek hacimli sermaye çıkışlarının bu yılda süreceğinin tahmin edildiğini ve sermayenin Türkiye'ye gelmesi için yapısal reformlara devam edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanlar Kurulu toplantısında konuşan Şimşek, uzun süre kesintisiz sermaye girişi olan gelişmekte olan tüm piyasalardan para çıkışının sürdüğü bir ortamda Türkiye'yi yatırımcı için daha cazip hale getirmek gerektiğini belirterek, "Sermaye çıkışı, tahminlere göre bu yıl da sürecek. Reformlarla Türkiye'nin uzun vadeli çekiciliğini artırmamız gerekiyor. Böyle yaparsak sermaye güvenli liman olarak Türkiye'yi tercih edebilir" dedi.
Şimşek'in yaptığı sunumda verdiği rakamlara göre, geçen yıl gelişmekte olan piyasalardan 500 milyar doların üzerinde para çıkışı gerçekleştiği, çıkışın bu yıl ise 300 milyar doların üzerinde olacağı tahmin ediliyor.
Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışının devam etmesinin yanı sıra küresel büyüme tahminlerinin de sürekli düşürüldüğünü belirten Şimşek, "Küresel ekonomi üzerinde riskler var. Bizim bu dönemde reformlar ile çekiciliğimizi artırmamız gerekiyor" dedi.
REFORMLAR VE MAKRO SORUNLAR
Hükümetin ihracatçı ve üreticilere hitap eden bir dizi reform üzerinde çalıştığını ifade eden Şimşek, ar-ge ve ar-ge'nin ticarileştirilmesi paketine değindi ve fikri mülkiyet ve üretim destek paketi üzerinde çalışıldığını vurguladı.
Şimşek, gazetecilerin sorusu üzerine üretim destek paketinin içeriği ve ne zaman TBMM'den çıkacağı konusunda, "Özellikle OSB'lere yönelik birtakım hususlar üzerinde çalışılıyor. Hazine ayağında da KOBİ'lerin fianansmana erişimini kolaylaştıracak, taşınırların da teminat olarak kabul edilebildiği bir sistem üzerinde çalışıyoruz... Kesin bir zaman ifade etmek istemiyorum" dedi.
Şimşek, Patent Kanunu Tasarısı'nın da iki hafta içinde Bakanlar Kurulu'nda ele alınabileceğini belirtti.
Türkiye ekonomisinin temel sorun alanlarının enflasyon, cari açık ve işsizlik olduğunu belirten Şimşek, "Büyüme potansiyelini artırmak için enflasyonun daha düşmesi, kalıcı şekilde finansman maliyetlerinin daha da azalması için fiyat istikrarının sağlanması gerekiyor" dedi.
Şimşek bu yıl enflasyon üzerinde asgari ücretteki artış ve gıda fiyatlarının yukarı yönlü risk, emtia fiyatlarının ise aşağı yönlü risk oluşturduğunu belirterek, "Hedefimiz enflasyonu yakın dönemde yüzde 5-7 patikasına oturtmak" dedi.
Geçen yıl petrol fiyatları ve dış ticaret açığındaki düşüş paralelinde gerileyen cari açığın görünümü üzerinde etkili unsurları Şimşek, "Turizm ve iç talep (gelir etkisi) yukarı, emtia ve kur ise aşağı yönlü risk kaynağı" şeklinde özetledi.
Bankaların kredi/mevduat oranının yüzde 120'yi aştığına, kredilerin mevduat dışındaki kaynaklardan finanse edildiğine dikkat çeken Şimşek, "Artık kredi imkanlarının artması için sektörün büyümesi... tasarrufların artması lazım" diyerek hükümetin tasarruf artırıcı politikaları incelediğini tekrar hatırlattı.
Şimşek, tasarruf artırıcı reformlara örnek olarak bireysel emekliliğe otomatik katılımı gösterdi ve, "Katılımı otomatik hale getirmek istiyoruz. (İşe başlayan) orada duruma göre birkaç ay kalacak, olmazsa çıkacak. Otomatik katılım konusunda çalışıyoruz, yakında açıklayacağız" dedi.
Şimşek son olarak işgücü piyasasında yapısal sorunları "ciddi" olarak niteleyerek, "istihdam mevzuatını gevşetmek, istihdamı artırmak için çalışıyoruz" dedi.
İHRACATÇILAR ASYA, AMERİKA PAZARINA YÖNELMELİ
Şimşek Avrupa ekonomilerinde 2010'da görülen yavaşlamanın ardından ihracatçının pazarlarını Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle çeşitlendirdiğini, ancak Avrupa'da devam eden durgunluk Arap ülkelerindeki karışıklık nedeniyle ihracatçıların Asya ülkeleri ve ABD'ye yönelmeleri gerektiğini ifade etti.
Şimşek, "İhracatçımızın Asya'ya yönelmesi lazım. Asya'yı, Amerika'yı ihmal ettik. Bu konuda önünüzü açmak için üzerimize düşeni yapacağız" dedi.