Türkiye’de bir süredir kamu kontrolüyle sabit tutulmaya çalışılan ve Merkez Bankasının rezerv kaybı yaşamasına neden olan kurlarda dün sert yükseliş yaşandı.
Kurlar, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu sonrasında kurlarda gevşetilen baskılama ile 12 gündür kesintisiz yükseliyor. Kurlardaki dünkü hareketi, ekonomistler kamunun serbest bırakması olarak yorumlarken bazı ekonomistler ise yine kontrollü bir yükselişe izin verildiği görüşünde.
Ancak ölçüsüz bir artış olduğu konusunda uzmanlar tedirgin.
Dolar/TL ve Euro/TL, günlük yüzde 7,5'e varan yükselişle yeni tarihi zirvelerine çıktı. Dolar 23,18 lirayı, euro 24,85 lirayı aştı. Gram altın da yeni tarihi zirvesi 1.464,87 liraya çıktı. Serbest piyasada ise gram altın ve döviz kuru fiyatındaki günlük yükseliş yüzde 10'u buldu.
Merkez Bankası ataması bekleniyor
Borsa İstanbul endeksleri de pozitif bir gün geçirdi. BIST 100 endeksi gün içinde yüzde 4'e varan yükselişler yaşadı.
Piyasa uzmanları kurdaki yükselişi, gerekenden daha değerli olan TL’nin normalleşme çabası olarak değerlendirirken gelinen seviyelerin ise önemli olduğunu dile getirdi.
Uzmanlar artık Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olduktan sonra bir an önce Merkez Bankası başkanı atamasının yapılması ve 22 Haziran veya öncesinde piyasada oluşan politika faizi artışı beklentilerinin karşılanmasını bekliyor.
Konuya yakın kaynakların verdiği bilgiye göre Merkez Bankası başkanlığı için konuşulan Hafize Gaye Erkan konusunda sorun bulunmuyor. Ancak kaynaklar, kurdaki yükselişin ve ekonomideki sıkıntıların, yeni Merkez Bankası yönetiminin sorumlu tutulmaması için bir süre beklenmiş olabileceğini ayrıca başkan yardımcılıkları ve para kurulu gibi atamalar için de isim belirlemenin devam ettiğini vurguladı.
Politika faizinde yüzde 25-30 beklentisi
TL’deki değer kaybına rağmen Türkiye’nin 5 yıllık CDS’inde ise 500 baz puanın altında seyir devam ediyor.
Ekonomi kadrolarının belirlenmesi ise hem TL varlıklar hem de CDS için büyük önem taşıyor. Öncelik Merkez Bankası kadroları oluşurken diğer düzenleyici kurumlar ile kamu bankalarında da değişiklik bekleniyor. Atamaların ardından piyasa, uygulamaya bakacak ve ona göre TL varlıklar fiyatlanacak. Şu an yüzde 40’ın hemen altında bulunan enflasyona karşın politika faizi yüzde 8,5 seviyesinde.
Yeni Merkez Bankası yönetiminin bu faizi güçlü bir adımla yüzde 25-30 seviyelerine çıkarması beklentiler dahilinde.
2005’ten sonraki en sert günlük yükseliş
Dolar/TL ise 29 Mayıs seçimlerinin ardından kesintisiz yükselişine başladı. Dünkü yükseliş ise son yıllarda görülen en sert günlük artış anlamına geliyor. Dolarda yüzde 7,4’ü aşan günlük yükseliş, daha önce yüzde 7,07 ile 29 Aralık 2021'de ve yüzde 8,09 ile 14 Ocak 2005'te yaşanmıştı.
Dolar/TL'de bu haftaki yükseliş yüzde 10,47'yi, bu yılki yükseliş ise yüzde 23,76'yı buldu. Dolar/TL'de 1 yıllık artış ise yüzde 40 seviyesine ulaştı. Euro/TL'de de aynı seyir yaşandı. Serbest piyasada dolar/TL 23,30, euro/TL ise 24,85 liradan satıldı. Dolar, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun atandığı 19 Mart 2021’den bugüne ise yüzde 220’nin üzerinde yükseliş gerçekleştirdi.
Gram altın, bankalar arası piyasada 1.464,87 liraya kadar çıkarken serbest piyasada ise fiyatlar 1.486 lirayı aştı. Bu günlük yüzde 10'un üzerinde yükselişe işaret etti.
UZMANLAR KURLARDAKİ YÜKSELİŞİ NASIL DEĞERLENDİRDİ?
25-26 seviyesinde dengelenme bekliyorum
Fortuna Capital Danışmanlık Kurucusu Dr. Altuğ Özaslan:
"USDTRY'nin ekimden beri dar bir bant aralığında kontrol edilmesi sebebiyle, kur hem serbest piyasa mekanizması dahilindeki fiyatlamadan ırak kalmıştı hem de mevcut enflasyona uyum sağlayamamıştı.
Seçim belirsizliğinin geçmesi ile beraber ekonomi politikasında normale dönüş umudu doğunca, kur 29 Mayıs itibariyle önce kontrollü olarak serbest bırakıldı ve görünen o ki bugün o kontrol mekanizması da kaldırılarak tamamen serbest bırakıldı. Ve arz-talep dengesinin çalışmasıyla 23 seviyesine yükseldi.
İhracatçılar için kısa vadede bir nefes olacak bu hareketin kurdan enflasyona geçişkenlik ve yeniden ÜFE-TÜFE makasının açılması gibi kronik yan etkileri de olacaktır. Kurun 25-26 seviyesinde dengelenmesini bekliyorum, bunun üstüne çıkması ne yazık ki başka senaryoların konuşulmasını gerektirir.
TCMB'ye henüz bir atama yapılmadı, piyasanın da burada bir beklentisi var. Mevcut kur fiyatlaması dahilinde, TL'nin değer kaybındaki momentumun sönmesi için TCMB Başkanı atamasının hızlıca yapılması ve yeni kurulun 22 Haziran'ı beklemeden olağanüstü toplantı düzenleyerek şok bir faiz artışı ile piyasaya buradayız, görüyoruz, gerekeni yapacağız mesajı vermesi gerekiyor.
Mevcut durumun iki ucu keskin bir bıçak olduğunu ve sadece politika faizini yükselterek bir çözüm getirilmesinin de mümkün olmadığını belirtmem gerekir. Faiz normalleştiğinde fiyatlama davranışları da normalleşecektir ama yapının temelindeki sorunlara uygulanacak çözümler TL'nin orta ve uzun vadedeki kaderini belirleyecektir."
Faiz artırım beklentilerini pekiştirebilir
Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler:
"Seçimlerin ardından ekonomi yönetiminin hem ihracatı desteklemek hem de yıllık yüzde 60-70 temposuyla artış gösteren tüketim malı ithalatını sınırlandırmak için TL'nin kademeli olarak değer kaybetmesine izin vermesi zaten beklenen bir gelişmeydi. Bununla beraber, kur korumalı mevduat (KKM) büyüklüğünün 125 milyar $’a ulaşmış olması nedeniyle, TL’deki sert değer kayıpları kamu için çok büyük bir yük doğuracağından, bu değer kaybının ölçülü olarak gerçekleşmesi de gerekiyor.
Ancak, kurda son birkaç günde görülen hareketin ölçülü olduğunu söylemek giderek zorlaşıyor. Bu hareket, Hazine ve Maliye Bakanı olarak Mehmet Şimşek’in atanmasıyla artan konvansiyonel ekonomi politikalarına dönüş beklentileriyle birlikte, TCMB’den bir faiz adımı atılması beklentilerini (olağanüstü bir toplantı da dahil olmak üzere) pekiştirebilir."
Kurlardaki yukarı yönlü gelişmeler normal
Marbaş Menkul Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru:
"Ekonomiyi bir gömlek olarak düşünürsek faiz bunun ilk düğmesidir. Burayı yanlış iliklediğinizde diğer bileşenlerin doğru fiyatlanma ihtimali azalıyor. Türkiye ekonomi modeli kapsamında benimsenen yatırım, üretim ve istihdam hedeflemeleri her yurttaşın muhakkak benimseyeceği olgular ancak varılmak istenen yer doğru olsa da tercih edilen yol enflasyon ve kur tarafındaki kırılganlıkları arttırdı.
Seçim öncesi özellikle kurun belirli seviyelerde suni yöntemlerle baskılanmış olması orada bir miktar köpük oluşturmuştu. Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in verdiği sinyaller üzerinden bir okuma yaptığımızda serbest piyasa mekanizması içinde kalınarak fiyatların olması gerektiği yere gelmesine izin verileceğini anlıyoruz, bunu bir normalleşme olarak takip ediyoruz.
Kur için birçok adil değer hesaplaması yapılabilir ancak son bu buçuk yıllık perspektifte kurun fiyatlar genel seviyesi kadar yükselmediğini takip ettik. Bu yükseliş hareketinin Aralık 2021’de yaşadığımıza benzer bir atağa dönüşme ihtimalini çok düşük görüyoruz. Fiyatlar kendi dengesine geldikten sonra volatilite düşecektir.
Önümüzdeki dönemde TCMB faizlerinin piyasa faizlerine yakınsanacak şekilde güncellenmesini bekliyoruz. Paralelinde ana resmi değiştirecek güçte olmasa da yabancı yatırımcı girişi ihtimali yüksek görünüyor."