ANKARA, 10 Ocak (Reuters) - Dolar/TL'de Kasım sonundan beri yaşanan düşüş eğilimi, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve doların değer kazancı ile yerini sınırlı bir yükselişe bıraktı.
Bankacılar, Avrupa Birliği ve ABD ile ilişkiler, ABD'deki İran yaptırımları davası ve bunun Türkiye ekonomisi ile şirketlere olası etkilerinin izlenmeye devam edileceğini belirtiyorlar.
Dolar/TL 22 Kasım'da gördüğü 3.98'li tarihi zirveden bu yana 3.73'lü seviyelere genel olarak aşağı yönlü bir seyir izledi. Ancak bu hafta düşüş eğilimi devam etmedi.
Dolar endeksinin 2017'de yüzde 9.9 gerileyerek 2003 yılından beri en kötü performansını göstermesiyle doların küresel olarak yeni yıla zayıf başlamasına paralel genel olarak piyasalarda hakim olan iyimser seyir, özellikle geçen hafta gelişmekte olan ülke para birimlerine de risk iştahında artış olarak yansıdı.
Doların altı önemli para birimi karşısındaki seyrini izleyen endeks .DXY geçen hafta gördüğü ve 20 Eylül'den bu yana dip seviye olan 91.75'den yükselişe geçerek 92.5 civarında bulunuyor. TL'deki değer kazancı eğilimini azaltan bir sebep olarak dolardaki bu yükseliş de gösteriliyor.
Dolar/TL geçen hafta Cuma günü 3.7311 ile Ekim sonundan bu yana en düşük seviyeyi gördükten bu hafta genel olarak yükseliş yönlü bir seyir izledi. Ancak yükseliş oldukça sınırlı kaldı ve kur saat 0830'da 3.7664/3.7699 seviyesinde işlem görüyor.
Aynı saatte sepet bazında TL 4.1315/4.1356, euro/TL ise 4.4965/4.5013 seviyesinde bulunuyor.
Tahvil-bono piyasasında ise 10 yıllık tahvilin ortalama bileşik faizi dün spot kapanışta ortalama yüzde 11.70 valörde son işlemde yüzde 11.67 oldu. Gösterge iki yıllık tahvilde ise dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz ve valörde son işlem yüzde 13.41 oldu.
PETROL FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞ
Gelişmekte olan ülke para birimleri sepetinde yer alan ve Türkiye ile karşılaştırılan ülkelerin neredeyse tamamı emtia ihracatçısı. Dolayısıyla petrol fiyatlarındaki yükseliş bu ülke ekonomilerini pozitif etkiliyor. Ancak Türkiye için tersi bir durum söz konusu.
Türkiye geçen yıl yaklaşık 37 milyar dolar civarında enerji ithalatı gerçekleşti. Bu bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 25'in üzerinde bir artışa işaret ediyor.
Petrol fiyatlarındaki yükselişin kalıcı ve uzun soluklu olması Türkiye ekonomisini dış ticaret ve cari denge kanalından olumsuz etkiliyor. Bu etki piyasalara da zaman zaman yansıyor.
Petrol fiyatları, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) üretim kısıntısının yanı sıra güçlü talebin etkisiyle 2014 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Küresel piyasalarda hisse senedi dahil birçok varlık sınıfındaki değer artışı ham petrol vadeli işlem kontratlarına da para girişine neden oluyor.
ABD hafif ham petrolünün en yakın vadeli kontratları CLc1 yüzde 0.8 yükselişle son olarak Aralık 2014'te gördüğü 63.53 dolar seviyesine yaklaştı. Brent petrolü ise yüzde 0.5 yükselişle 69.19 dolara çıkarak Mayıs 2015'te gördüğü gün içi zirveye yaklaştı. Brent bu seviyeyi aşması halinde Aralık 2014'teki zirveyi test edecek.