Investing.com - Küresel ekonomi gündeminde bugün Japonya'da iktidar partisinin çoğunluğu kaybetme riski, Avrupa Merkez Bankasından büyümeyi desteklemek için faiz indirimine hazırlığı ve Çin’in konut sektörünü canlandırma adımları öne çıkıyor.
Bu gelişmelere ek olarak, Rusya'nın İngiliz enerji devi Shell'e karşı açtığı milyar dolarlık dava da küresel enerji piyasasında ses getirdi.
Japonya’da LDP, çoğunluğu kaybetme riskiyle karşı karşıya
Japonya'da iktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP), bu ay yapılacak seçimlerde 2009’dan bu yana ilk kez parlamentonun alt kanadında çoğunluğu kaybetme riskiyle karşı karşıya.
Ülkenin en büyük medya kuruluşlarının tahminlerine göre, LDP alt mecliste 203 ila 250 arasında sandalye kazanabilir, ancak 233 olan çoğunluk eşiğinin altında kalma olasılığı yüksek. Yine de LDP, koalisyon ortağı Komeito’nun yardımıyla meclis kontrolünü elinde tutabilir. Komeito'nun 24 ila 29 sandalye kazanması bekleniyor.
Eğer LDP çoğunluğu kaybederse, bu durum Japonya'daki siyasi dengeleri ciddi şekilde değiştirebilir ve bu durumun ülkenin iç ve dış politikalarında önemli etkiler oluşturabileceği düşünülüyor.
Çin'den konut sektörüne büyük destek hamlesi
Çin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı, mevcut konut kredisi faiz oranlarının 25 Ekim’den itibaren düşürüleceğini ve bu adımın 50 milyon hane halkını etkileyerek, konut sahiplerinin mali yüklerini hafifleteceğini açıkladı.
Faiz indirimi ortalama 0,5 puan olacak. Bu düzenleme, Çin'in uzun süredir yavaşlayan gayrimenkul sektörünü canlandırmayı amaçlıyor. Bununla birlikte, Çin'in Konut Bakanı Ni Hong, uygun fiyatlı konut projeleri için bankaların sağladığı kredi miktarının 4 trilyon yuana çıkarılacağını ve bu projelerden 4,5 milyon genç insanın yararlanacağını belirtti.
Bakan ayrıca, düşük gelirli gruplara yönelik parasal sübvansiyonların genişletileceğini açıkladı. Çin hükümeti, konut sektöründeki bu adımlar ile büyüme üzerindeki baskıyı hafifletmeyi ve piyasa güvenini artırmayı hedefliyor.
ECB faiz indirimine gidiyor: Ekonomik durgunluk endişesi
Euro Bölgesi'nde enflasyonun kontrol altına alınmasının ardından Avrupa Merkez Bankasının (ECB) bugünkü toplantısında üçüncü kez faiz indirimine gitmesi bekleniyor.
Enflasyonun gerilemesi ve ekonomik büyümenin durgunlaşması, ECB’nin büyüme odaklı yeni bir stratejiye geçmesini zorunlu kıldı. Bu adım, Euro Bölgesi ekonomisinin ABD'nin gerisinde kalmaya devam etmesi karşısında önemli bir müdahale olarak görülüyor. ECB’nin faiz indirimleri, bölgedeki iş dünyasını canlandırmayı ve borçlanma maliyetlerini azaltarak yatırımları teşvik etmeyi amaçlıyor.
İngiltere sermaye kazancı vergisini artırmayı planlıyor
İngiltere’de hükümet, sermaye kazancı vergisi oranını artırmaya hazırlanıyor. Times gazetesi, 30 Ekim’de yapılacak bütçe açıklamasında hisse senedi ve diğer varlıkların satışlarından elde edilen kazançların vergisinin yükseltileceğini belirtti. Ancak ikinci konutların satışına uygulanan sermaye kazancı vergisi oranlarında bir değişiklik yapılmayacak.
Yeni bütçe, İşçi Partisi hükümetinin iktidara gelmesinden bu yana ilk bütçesi olacak ve hükümetin vergi politikaları ile harcamalarındaki yönü belirleyecek. Ekonomistler, bu değişikliğin İngiltere’deki vergi yükünü artıracağını ve özellikle yüksek gelirli yatırımcılar üzerinde etkili olacağını öngörüyor.
Almanya, AB kuralları nedeniyle borçlanma sınırlarına takılabilir
Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, ülkenin 2025 bütçesi için daha fazla tasarruf yapması gerekebileceğini ve bunun AB’nin sıkı mali kurallarına uyum sağlamak amacıyla olduğunu açıkladı.
Almanya, borç frenine uyan bütçe açığını kontrol altında tutmak istese de, Avrupa Birliği’nin borçlanma sınırlamaları Almanya’nın daha fazla harcama yapmasını engelleyebilir. Lindner, Almanya'nın borç freni politikasının sürdürülebilir mali bir düzen getirdiğini, ancak Avrupa mali kurallarının buna daha yüksek bir bütçe harcaması alanı tanımadığını vurguladı. Bu durum, Almanya’da borç freninin reforme edilmesine yönelik tartışmaları daha da hızlandırabilir.
Rusya, Shell’den 1 milyar dolarlık tazminat talep ediyor
Rusya, İngiltere merkezli enerji devi Shell’e, 2022’de Ukrayna savaşı nedeniyle çekildiği Sakhalin-2 projesi kapsamında 1,09 milyar dolarlık tazminat davası açtı.
Shell, Rusya'nın uzak doğusundaki Sakhalin Adası’nda yürüttüğü sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) projesinden çekilmişti. Rusya Başsavcılığı, bu projede meydana gelen zararların tazmin edilmesini talep ediyor. Sakhalin-2, Rusya’nın ilk LNG tesisini içeren önemli bir projeydi ve bu çekilme, Rusya’nın enerji sektöründe büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor.
Davanın sonucunun enerji piyasasında büyük yankılar uyandırabileceği ve uluslararası enerji şirketleri üzerindeki baskıyı artırabileceği tahmin ediliyor.