Investing.com - Küresel ekonomik gündemde bugün Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz kararları öne çıkıyor.
ECB’nin enflasyon kontrol altına alınırken büyümeyi desteklemek amacıyla arka arkaya ikinci kez faiz indirimine gitmesi beklenirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) ise faiz oranını sabit tutması öngörülüyor. Bu gelişmelerin yanı sıra, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz politikası ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentiler de piyasa gündeminde kalmaya devam ediyor
ECB’den faiz indirimi beklentisi
Avrupa Merkez Bankas, Euro Bölgesi’ndeki durgunluk ve enflasyonun kontrol altına alınmasıyla birlikte, bugün gerçekleştireceği toplantıda art arda ikinci kez faiz indirimi yapmaya hazırlanıyor. Euro Bölgesi enflasyonu Eylül ayında %1,8 seviyesine gerileyerek ECB’nin %2 hedefinin altına düştü ve daha da düşmesi beklenti dahilinde. Bu durum, ECB’nin ekonomik büyümeyi destekleme amacıyla faiz oranlarını tekrar indirmesi için güçlü bir neden olarak görülüyor.
Bu toplantıdan çıkacak olası bir faiz indirimi kararı, son 13 yıl içinde ilk kez ECB’nin büyümeyi korumaya öncelik verdiği şeklinde yorumlanabilir. Euro Bölgesi ekonomik büyümesi, son iki yıldır ABD’nin gerisinde kalmış durumda. Yatırımcılar, ECB’nin bu yıl üçüncü faiz indirimi yapmasını beklerken, Avrupa hisse senedi piyasaları bu beklentiye göre şekillenmeye başladı.
TCMB’den faiz değişikliği beklenmiyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında da faiz oranlarını sabit tutma kararı alması bekleniyor. TCMB Başkan Yardımcısı Emre Akçay’ın sıkı para politikası uygulamasının alternatifi olmadığına dair açıklamaları, yatırımcılar arasında faiz indirimine dair umutları azaltmış durumda. Öte yandan, enflasyonun yavaşlama hızının düşmesi, TCMB’nin şahin bir tutum benimsemeye devam edeceği beklentisini artırıyor.
Bazı uzmanlar ise TCMB’nin enflasyon görünümünde iyileşme beklentisini koruduğunu belirterek, yılın ilerleyen dönemlerinde faiz indirimi için bazı işaretlerin görülebileceğini düşünüyorlar. Ancak mevcut şartlarda, kısa vadede bir faiz indirimi beklenmiyor.
Goldman Sachs, Fed’in faiz politikasına dair tahminini paylaştı
ABD tarafında ise, Goldman Sachs’ın beklentilerine göre Fed, Kasım 2024'ten itibaren 2025’in ortalarına kadar her toplantıda 25 baz puanlık faiz indirimine gidebilir.
Banka, nihai faiz oranının %3,25 ile %3,5 aralığında olmasını öngörüyor. Fed, geçtiğimiz ay enflasyonun yıllık %2 hedefine ulaşacağına dair daha fazla güven duyduğunu belirterek faiz oranlarını yarım puan düşürmüştü. Bu düşüşle birlikte, piyasalar bir sonraki toplantıda da faiz indirimi yapılma olasılığını %94,1 olarak fiyatlıyor.
CME'nin Fedwatch aracına göre, merkez bankasının faiz oranlarını sabit tutma ihtimali ise oldukça düşük bir seviyede, %5,9 olarak değerlendiriliyor. Goldman Sachs ayrıca ECB’nin Perşembe günü yapacağı toplantıda faiz oranlarını 25 baz puan düşürmesini beklerken, bu indirimin Haziran 2025’e kadar devam edeceğini ve %2’ye kadar gerileyebileceğini öngörüyor.
Cleveland Fed’in kira artışı uyarısı
Cleveland Fed tarafından yayımlanan bir raporda ise kira enflasyonunun ABD'de tüketiciler üzerindeki baskıyı bir süre daha sürdüreceği belirtildi. Rapora göre kira artışlarının pandemi öncesi seviyelere dönmesi 2026 ortalarını bulabilir. Cleveland Fed ekonomistleri, kira fiyatlarındaki bu yapışkanlığın Fed’in genel enflasyonu %2 hedeflerine geri getirmesi konusunda zorluklar oluşturacağını vurguladı.
Raporda, yeni kiralamalar ile mevcut kiralar arasındaki büyük farkın, genel kira enflasyonunu yukarıda tutmaya devam edeceği ifade ediliyor. Bu durum, Fed'in faiz indirimlerine rağmen kira artışlarının kısa vadede gerilemesinin zor olacağına işaret ediyor.