Investing.com - Uluslararası Para Fonu (IMF), son Mali İzleme raporunda, küresel kamu borcunun bu yılın sonunda 100 trilyon dolara ulaşacağını tahmin etti.
Bu rakam, dünya genelinde gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) %93'üne denk gelirken raporda, bu oranın 2030 yılına kadar %100'e yaklaşacağı öngörülüyor. Pandemi döneminde devletlerin artan harcamalarıyla zirve yapan borç seviyelerinin, COVID-19 öncesi dönemine kıyasla %10 puan daha yüksek olduğu dikkat çekiyor.
IMF, ABD, Çin, Brezilya, Fransa, İtalya, Güney Afrika ve İngiltere gibi ülkelerde borç seviyelerinin yükselmeye devam edeceği tahmininde bulunurken, mali konsolidasyon için hükümetlerin daha kararlı adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Özellikle gelişmiş ekonomilerde borç seviyelerinin pandemi dönemine kıyasla bir miktar düştüğü, ancak yine de yüksek seviyelerde seyrettiği belirtiliyor.
Borç seviyesi riski artıyor
IMF, küresel borç krizinin ağırlaşabileceği uyarısında bulunarak, borcun olası olumsuz senaryolarda GSYH'nin %115'ine kadar çıkabileceğini belirtti. Bu durumun, zayıf ekonomik büyüme, sıkılaşan finansal koşullar ve daha yüksek faiz oranlarının bir sonucu olabileceği ifade ediliyor. Özellikle ABD ve Çin gibi sistemik açıdan kritik ekonomilerde bu risklerin daha belirgin olduğu vurgulanıyor.
Raporda, hükümetlerin yeşil enerji yatırımları, yaşlanan nüfusun desteklenmesi ve artan güvenlik ihtiyaçları gibi harcama baskılarıyla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Ancak bu baskılara rağmen, mali disiplini sağlamak için yeterli siyasi iradenin bulunmadığı da ekleniyor.
IMF'den mali disiplin çağrısı
IMF, güçlü ekonomik büyüme ve düşük işsizlik oranlarının olduğu mevcut küresel ortamın mali konsolidasyon için bir fırsat sunduğunu belirtti. Ancak, hükümetlerin mevcut harcama ve borç yönetim planlarının borç seviyelerini dengelemek için yetersiz kaldığına dikkat çekildi. Özellikle ABD, Çin ve Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinde daha fazla mali sıkılaştırmaya ihtiyaç duyulduğu kaydediliyor.
IMF'nin mali işler direktör yardımcısı Era Dabla-Norris, "Borçları kontrol altına almak için adımların geciktirilmesi, ileride daha büyük mali düzeltmelere neden olabilir. Yüksek borç seviyeleri ve güvenilir mali planların eksikliği, piyasalarda olumsuz tepkiler yaratabilir ve ülkelerin gelecekteki şoklara karşı hareket alanını daraltabilir" dedi.