Yılın ilk aylarında gelişmekte olan ülkelerin borç ihracında önemli bir artış yaşandı ve toplamda 30 milyar dolara ulaşan bu artış, bazı gelişmekte olan piyasa ülkelerinin 2024 yılında potansiyel olarak yeniden piyasaya erişim kazanma beklentilerini artırdı. Küresel faiz oranlarındaki düşüş ve son yıllardaki düşük borçlanma dönemi, hükümetlerin kaynak yaratma çabalarına başlamasına neden oldu.
Suudi Arabistan 12 milyar dolarlık dolar cinsinden tahvil ihracıyla başı çekerken, en büyük gelişmekte olan piyasa (GOÜ) borçlusu Meksika 7,5 milyar dolarla en önemli borç satışını gerçekleştirdi. Aralarında Polonya, Endonezya ve Macaristan'ın da bulunduğu diğer ülkeler de piyasaya girerken, tüzel kişiler 50 milyar doları aşan toplam EM ihracına yaklaşık 20 milyar dolar katkıda bulundu.
Yılın başlarında borç ihraç etmek için yaşanan bu acele, ABD Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası gibi kurumların faiz oranlarını düşürme hızına ilişkin belirsizlikleri yansıtıyor. Morgan Stanley analistleri, 2023 yılında ihraç edilen 135 milyar dolardan %20'lik bir artışla, 2024 yılında EM ülke borç ihracının yaklaşık 165 milyar dolara ulaşabileceğini öngörüyor.
Endonezya, Polonya, Türkiye, İsrail ve Meksika gibi ülkelerin her birinin en az 10 milyar dolar ihraç etmesi ve Meksika'nın potansiyel ihracının 18 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Her ne kadar bu rakamlar 234 milyar dolarlık 2020 rekorunu yakalayamayacak olsa da, yatırım derecesine sahip GOÜ'lerden beklenen 125 milyar dolar, rekor seviyedeki ikinci en yüksek rakam olacak.
Yatırım şirketi GMO'da gelişmekte olan piyasalar portföy yöneticisi olan Victoria Courmes, özellikle ABD tahvil getirilerinin düşmesiyle birlikte bu ülkelerin borç ihraç etmeleri için uygun koşulların oluştuğunu ve bunun da daha düşük oranlarda borçlanmaları için bir fırsat sunduğunu belirtti.
Meksika ve Suudi Arabistan'ın sipariş defterlerine dayanarak sırasıyla 21 milyar dolar ve 30 milyar dolar satabileceklerini göstermeleriyle EM borçlarına olan talep güçlü olmuştur. Ancak, mali açıdan daha zor durumda olan gelişmekte olan ülkelerin, özellikle de pandemiden bu yana büyük ölçüde dışlanmış olan Sahra altı Afrika, Asya ve Latin Amerika'dakilerin piyasaya erişip erişemeyeceği sorusu devam ediyor.
Morgan Stanley analistleri Angola, Kenya, Nijerya ve El Salvador'u, piyasanın %10 civarında getiriye sahip borç iştahını test etmek için başlıca adaylar olarak belirledi. Bu faiz seviyesi yüksek kabul edilse de alternatif finansman kaynaklarının yokluğunda bazı ülkeler için tek seçenek olabilir.
Haziran ayında vadesi dolacak 2 milyar dolarlık bir tahvil ile karşı karşıya olan Kenya, piyasa koşullarının elverişli kalması halinde bir ölçüt olarak hizmet edebilir. Bu arada Mısır, bu yıl yaklaşık 25 milyar dolarlık dış borcunu yeniden finanse etmeyi planladığı için daha fazla IMF desteği arıyor ve birçok yatırımcı yakın vadede önemli bir temerrüt riski olduğunu düşünüyor.
Bazıları için olumlu görünüme rağmen, Abdrn'de portföy yöneticisi olan Viktor Szabo, piyasanın daha riskli ülkeler için henüz hazır olmayabileceğini öne sürerek ihtiyatlı olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, on yıllık ABD tahvil getirisinin %4'ün altına düşmesiyle birlikte, bu ülkelerin yatırım çekmesi için bir açılım olabilir.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.