Investing.com - Küresel ekonomide son gelişmelerde ABD'de Chicago Fed Başkanı’nın açıklamaları, faiz oranlarının önümüzdeki yıl düşebileceğine işaret ederken, Avrupa Merkez Bankası küresel ticaretin parçalanmasının ekonomik etkilerine dair uyarılarda bulunuyor. İngiltere Merkez Bankası'nda ise faiz indirimine yönelik görüş ayrılıkları dikkat çekiyor. Japonya'da büyük ölçekli bir teşvik paketi hazırlanırken, İspanya bankalara yönelik yeni bir vergi getiriyor. Ekonomik tahminlerde Goldman Sachs (GS) ve JPMorgan'ın (JPM) projeksiyonları ise piyasalara yeni perspektifler sunuyor.
Fed üyesinden faiz oranlarına ilişkin açıklama
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, faiz oranlarının gelecek yıl bir miktar düşeceğini öngörüyor. Goolsbee, enflasyonun merkez bankasının hedefi olan %2 seviyesine doğru gevşediğini belirterek, iş gücü piyasalarının tam istihdama yaklaşan bir istikrar gösterdiğini vurguladı. Bu durum, faiz oranlarının uygun seviyelere çekilmesini gerektirebilir.
Goolsbee, politika yapıcıların faizleri hemen düşürmeleri gerekmediğini, ancak önümüzdeki yıl içinde bugünkü seviyelerinden daha düşük bir seviyede olabileceğini dile getirdi. Enflasyon ve iş gücü piyasalarında gözlemlenen olumlu gelişmeler, merkez bankasının gelecekteki faiz politikalarını şekillendirecektir.
ECB'den ticaret savaşı uyarısı
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Baş Ekonomisti Philip Lane, dünya ticaretinin parçalanmasının ekonomik çıktıda büyük bir kayıp yaratacağını ve enflasyonun ani artışının ancak birkaç yıl içinde azalabileceğini belirtti. Lane, ticaret savaşlarının üretim kayıplarına yol açacağını ve özellikle Çin’in bu durumdan etkileneceğini öngörüyor.
Lane’in açıklamaları, küresel bir ticaret savaşının sonuçları konusunda ECB'den gelen en sert uyarı olarak dikkat çekiyor. Ticaretin parçalanması durumunda, global üretimin %2 ila %10 arasında etkilenebileceği belirtiliyor. Bu durum, dünya genelinde ekonomik dengeyi olumsuz etkileyebilir.
BOE: Faiz indirimi konusunda farklı görüşler
İngiltere Merkez Bankası (BoE) yetkilisi Catherine Mann, 100 baz puanlık faiz indiriminin enflasyonu artırabileceği endişesini dile getirdi. Mann, bu tür agresif bir indirimin talep koşulları ve enflasyon sürekliliğiyle uyumlu olmadığını belirtti.
Mann, faizlerin daha uzun süre mevcut seviyelerinde tutulmasını ve enflasyon dinamiklerinin netleşmesi durumunda daha büyük indirimler yapılmasını savunuyor. BoE içindeki görüş farklılıkları, gelecekteki para politikası kararlarının şekillenmesinde önemli rol oynayabilir.
Goldman Sachs'tan demir cevheri ve Brent tahminleri
Goldman Sachs, 2025 yılı için demir cevheri fiyat tahminini ton başına 95 dolar olarak belirledi. Banka, çelik üretimindeki artışların demir cevheri fiyatlarına destek sağlayabileceğini ancak tarifelerin bu desteği zorlaştırabileceğini ifade etti.
Aynı zamanda, Goldman Sachs kısa vadede Brent ham petrol fiyatlarında artış riski görüyor. Orta vadede ise yüksek yedek kapasite nedeniyle düşüş eğilimi bekliyor. Olası ABD tarifeleri ve OPEC’in arz artışları, Brent fiyatlarında belirleyici etkenler olacak.
Japonya'dan ekonomik teşvik paketi
Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, hazırlanan teşvik paketinin toplam etkisinin 250 milyar doları bulacağını duyurdu. Paket, ücret artışlarından enflasyona kadar çeşitli ekonomik sorunları ele almayı amaçlıyor.
Ishiba, ekonomik büyümeyi teşvik etmek için özel sektör harcamalarının artırılacağını belirtti. Teşvik paketinin, ülkenin ekonomik stabilitesini ve gelecekteki büyüme potansiyelini artırması bekleniyor.
İspanya'dan bankalara yeni vergi
İspanya Parlamentosu, bankaları hedef alan yeni bir vergiyi onayladı. Bu uygulama, büyük finans kuruluşlarına ek mali yük getirecek. Vergi, faiz marjları ve komisyonlarına odaklanarak, bankalar üzerindeki mali baskıyı artıracak.
Elde edilen gelirin özerk yönetimler arasında ekonomilerine göre dağıtılması planlanıyor. Bu adım, kamu maliyesi açısından anlamlı bir gelir kaynağı oluşturmayı hedefliyor.
JPMorgan'dan borsa beklentileri
JPMorgan'a göre ABD borsalarındaki yükselişin gelecek yıl da devam etmesi bekleniyor. Stratejistlerin öngörülerine göre şirket kârlarının ve genel olarak ABD ekonomisinin gücü, borsalardaki olumlu seyri sürdürecek.
Yatırımcıların büyük teknoloji şirketlerine olan ilgisi de bu trendi destekliyor. Ancak Başkan Donald Trump dönemindeki belirsizlikler, yüksek değerlemeler ve konsantre portföy pozisyonları önemli risk faktörleri arasında yer alıyor.