Investing.com - Hazine ve Maliye Bakanlığı, bankalardan nakit çekimi veya bankalara nakit yatırılması sırasında dayanak belge isteneceğine dair bir uygulama başlatılmayacağını açıkladı. Bakanlık, kamuoyundaki bu yanlış algıyı düzeltmek amacıyla detaylı bir bilgilendirme yaptı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın (MASAK) kayıt dışı ekonomi, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadele çalışmalarına dikkat çekildi. Bu çabaların titizlikle sürdürüldüğü vurgulanarak, ekonomik faaliyetlerde nakit kullanımının azalmasının arzulanan bir durum olduğu belirtildi. Ancak, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren bankalarda nakit işlemler için dayanak belge istenmesine yönelik herhangi bir uygulamanın söz konusu olmadığı ifade edildi.
"Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının kayıt dışı ekonomiyle, suç gelirlerinin aklanmasıyla ve terörizmin finansmanıyla mücadeleye yönelik çalışmaları titizlik ve hassasiyetle sürdürülmektedir. Ekonomik faaliyetlerde nakit kullanımının azalması bu açıdan arzulanan bir durum iken, Başkanlığımızca 1 Ocak 2025’ten itibaren bankalara nakit yatırılması veya bankalardan nakit çekimi sırasında dayanak belge istenmesi yönünde bir uygulama başlatılması söz konusu değildir. "
Nakit işlemler için ek belge zorunluluğu gündemde yok
Açıklamanın devamında, MASAK'ın yürüttüğü çalışmaların tüm ekonomik aktörler için şeffaf ve güvenilir bir ortam yaratmayı hedeflediği kaydedildi. Ayrıca, Bakanlık, mevcut uygulamaların hukuk çerçevesinde ve uluslararası standartlara uygun olarak devam edeceğini belirtti. Böylece, ekonomik sistemin kayıt dışı işlemlerden arındırılması ve finansal sistemin daha güvenli hale getirilmesi amaçlanmakta. Ancak, nakit işlemler için ek bir belge zorunluluğu getirilmesinin gündemde olmadığı açıkça belirtildi.
Bu açıklamalar, bankacılık sektöründe yanlış anlaşılmaları gidermeyi ve kamuoyunda oluşan spekülasyonları sona erdirmeyi hedefliyor. Mali sistemin daha güvenli ve şeffaf bir yapıya ulaşması amacıyla yürütülen çalışmaların devam edeceğinin altı çizildi. Böylece, hem bireylerin hem de kurumların ekonomik faaliyetlerini daha sağlam bir zeminde gerçekleştirmelerine olanak tanınacağı ifade edildi.